Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1983 E. 2022/12 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/11/2021
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : … (… İsteme Hakkının ve Patentin Gasbı İddialı)

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04/11/2021 tarih ve 2021/132 E. – 2021/373 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin tamamen kendi fikri çabaları ve gayreti ile tabanca patentini icat ettiğini, davalının müvekkilinin rızasını ve onayını almadan … nezdinde kendileri adına başvuru yaptığını ve patenti gasp etmeye çalıştığını, söz konusu … üzerinde hiçbir haklarının bulunmadığını, kendilerini hak sahibi göstermeye çalıştığını, bu konuda Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldığını ileri sürerek, tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla davaya konu … başvurusunun davalı adına olan kısmının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkilinin davada pasif husumet sıfatının bulunmadığını, davanın sadece başvuru sahibine karşı açılabileceğini, bu nedenle davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini savunmuştur.
Diğer davalı Şirket vekili, davacı tarafından tasarlanan ancak müvekkili tarafından geliştirilen ve prototipi üretilen silah için taraflar arasında anlaşma yapıldığını, buna göre tüm üretim, geliştirme ve başvuru masraflarının müvekkili tarafından yapılacağını, satışa arz edilmesinden sonra elde edilen net karın %20’sinin davacıya ait olacağını, … başvurusunun da aynı oranlar geçerli olmak üzere yapılacağını, anlaşmanın yazılı hale getirilmesi için yapılan görüşmeye davacının gelmediğini ve aldığı 50.000 USD avansı da iade etmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece davacı vekilinin 03/11/2021 tarihli dilekçesinde, davaya konu … başvurusunun davalı kurum tarafından reddedilmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığını bildirdiği ve davada karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep ettiği, davalı Kurumun da dava konusu 2020/11656 sayılı patentin, şekli eksikliklerin süresi içerisinde giderilmediğinden reddedilmiş olduğunu bildirdiği, somut olayda 6769 sayılı SMK’nın 110/2-3. maddesi uyarınca, davacının sadece başvuru sahibine karşı dava açabileceği ve davalı kuruma karşı husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davalı … aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile usulden reddine, diğer davalı aleyhine açılan davanın konusuz kaldığı için karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davanın konusuz kaldığından, karşı taraf yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin haksız olduğunu, ayrıca davalı kurumun dava açıldıktan sonra başvuruyu reddettiğini, bu sebeple davanın açılmasında her iki davalının da kusurunun bulunduğunu, zira dava açıldığında söz konusu başvurunun yapılmış ve diğer davalı tarafından reddedilmemiş durumda olduğunu, dolayısıyla dava açıldığı tarihteki şartlarda müvekkilinin davayı açmakta haklı sebebinin bulunduğunu, bu sebeplerle müvekkili yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalılar yararına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak talepleri doğrultusunda kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : 1- Dava, … isteme hakkının gasbı iddiasına dayalı … başvurusunun davalı adına olan kısmının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve 6769 sayılı SMK’nın 110/2-3. maddesi uyarınca, davacının sadece başvuru sahibine karşı dava açabileceği ve davalı kuruma karşı husumet yöneltilemeyeceği, dolayısıyla mahkemece davalı Kurum aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmesinde ve anılan davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer istinaf itirazlarının reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
2- Mahkemece davalı şirket yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Yine mahkemenin kabulünde olduğu üzere, konusuz kaldığı için karar verilmesine yer olmadığına karar verilen dava hakkında, yargılama masrafları ile vekalet ücretine ilişkin olarak, davanın açılma tarihi itibariyle davacının dava açmakta haklı olup olmadığı değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gereklidir. Yargıtayın emsal uygulaması da bu yöndedir (Yargıtay 11. HD.’nin 14.11.2019 gün ve 2018/4658 E.-2019/7259 K.).
Ancak mahkemece davalı tarafın zorunlu dava arkadaşı olmaması, … başvurusunda zaten davacının buluş sahibi olarak gösterilmesi nazara alınarak, davalı şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediği sonucuna varılmış ve davalı şirket yararına da ayrıca vekalet ücreti takdir edilmiş, davacı ise tüm yargılama giderlerinden sorumlu tutulmuştur.
Oysa dosyaya sunulan başvuru işlem dosyasındaki bilgi ve belgeler dikkate alındığında, dava konusu başvurunun davalı şirketin verdiği vekaletname ile ihbar olunan … Ltd. Şti. tarafından yapıldığı ve başvuru sahiplerinin davalı şirket, davacı ve dava dışı …, hak oranlarının ise sırasıyla %34, %33, %33 olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla dava konusu başvurunun, davalı şirketin savunmasında belirtildiği şekilde %80 ve %20 oranları geçerli olmak üzere dahi yapılmadığı ve bu durumdan, başvurunun kendisi adına yapıldığı anlaşılan davalının sorumlu olacağı açıktır. O halde dava tarihi itibariyle davacının dava açmakta haklı olduğunun kabul edilmesi ve davalı şirketin yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gereklidir.
Bu durum karşısında mahkemece, yukarıda açıklanan gerekçelerle davacının davanın açılma tarihi itibariyle davalı şirket hakkında dava açmakta haklı olduğu kabul edilerek, davalı şirket hakkındaki dava yönünden, konusuz kaldığı için bir karar verilmesine yer olmadığına ve yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı şirketten tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değilse de, HMK.’nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, Dairemizce davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK ‘nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesisine karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince, davacı vekilinin yerinde görülmeyen diğer istinaf itirazlarının ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04/11/2021 gün ve 2021/132 E. – 2021/373 K. sayılı kararın KALDIRILMASINA;
3-Davalı … aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
4-Diğer davalı aleyhine açılan davanın dava konusuz kaldığı için karar verilmesine yer olmadığına,

5-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 80,70.TL maktu karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 59,30.TL. harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin, davalı … Şirketi’nden tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 7.375,00.TL maktu vekalet ücretinin, davalı … Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı … kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, ancak anılan davalının istinaf kanun yoluna başvurmaması nedeniyle davacı aleyhine hüküm kurulamayacağından, ilk derece mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.900,00.TL maktu vekalet ücretinin, davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından ilk derece yargılaması sırasında yapılan 115,50.TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 82,50.TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 198,00.TL yargılama giderine 59,30.TL peşin harç, 59,30.TL başvuru harç tutarı eklenerek oluşan toplam 316,60.TL’nin davalı … Şirketi’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalı … Şirketi tarafından ilk derece aşamasında yapılan yargılama giderinin uhdesinde bırakılmasına,
10-Davalı … tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
11-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
12-Davacıdan peşin olarak alınan 59,30.TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
13-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 20/01/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/01/2022
….

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.