Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1977 E. 2021/1646 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/10/2021
NUMARASI …..
TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/10/2021 tarih ve……sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili,….. sayı ile davalı adına tescil başvurusu yapılan “…” tasarımının, müvekkiline ait tasarımla bire bir aynı olduğunu, yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini taşımadığını, buna rağmen müvekkilinin başvuruya itirazlarının, …… sayılı kararı ile reddedildiğini ileri sürerek, davalı … … kararının iptalini, davalı tasarımının tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini ve yargılama sırasında tasarımın kullanılmasının ve üçüncü kişilere devrinin önlemesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da imkansız hale geleceği, bu nedenle ciddi bir zararın doğması ihtimalinin bulunması, tasarımın mahkemenin bilgisi haricinde devredilmesi ihtimalinde doğacak olumsuz sonuçların önlenmesi gereği de gözetilerek, ihtiyati tedbir isteminin kısmen kabulüne, davalıya …… sayılı tasarım tescil başvurusunun ve eğer tescil edilmiş ise tasarımın nihai kararın kesinleşmesine kadar HMK’nın 389 ve devamı maddeleri uyarınca 3. kişilere devrinin ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine, davacının sair ihtiyati tedbir talepleri yerinde olmadığından reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalıya ait başvuru konusu tasarımlar ile müvekkili şirket tarafından tescil edilen ve kamuya sunulan tasarımların ayırt edilemeyecek kadar aynı ve/veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olduklarını, dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olmadığından, müvekkili şirket ve 3. kişiler aleyhine kullanılmasının önüne geçilmesi için de tedbir kararının verilmesinin gerektiğini, aksi bir durumda haksız tescil sebebiyle müvekkili şirketin telafisi zor zararlara uğrayabileceğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve ilk derece mahkemesinin, davalının tasarımından doğan yasal haklarını kullanmasının önlenmesine ilişkin ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gibi esasen, somut uyuşmazlıkta davacının anlan ihtiyati tedbir talebinin dinlenme koşullarının da bulunmadığı, zira ihtiyati tedbir isteminin, davacının asıl davadaki istemleri de gözetilerek, öncelikle 6769 sayılı SMK ve ardından da 6100 sayılı HMK hükümlerine göre incelenmesinin gerektiği, ihtiyati tedbirin şartlarını düzenleyen 6100 sayılı HMK.’nın 389/1. maddesinde “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmünün yer aldığı, anılan hükme göre ihtiyati tedbir kararının sadece “uyuşmazlık konusu” hakkında verilebileceği, işbu davada ise davacının ….. kararının iptalini ve davalı tasarımının hükümsüzlüğünü istediği, davacının anılan talebi yönünden, davalının tasarımından kaynaklanan haklarının kullanılmasının engellenmesi talebinin, davanın konusunu oluşturmadığı, yine tescilli bir sınai mülkiyet hakkının kullanılmasının engellenmesi yönündeki ihtiyati tedbir talebinin, Anayasal bir hak olan mülkiyet hakkının kullanılmasının engellenmesi olduğu gözden kaçırılmadan, her somut olayın özellikleri ve tarafların menfaatler dengesi gözetilerek, sınırlı bir şekilde uygulanmasının gerektiği, 6769 sayılı SMK.’nın 159/1 ve 6100 sayılı HMK.’nın 389/1. maddesi hükümleri birlikte yorumlandığında, bu türden bir tedbir isteminin ancak, kendisine karşı sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahipleri tarafından, bu konuda herhangi bir talep ileri sürülen kişilerce bulunulabileceğinin kabul edilmesinin gerektiği, somut uyuşmazlıkta ise davalının dava konusu tasarımına dayanarak, davacıya karşı adli merciler nezdinde herhangi bir tecavüz iddiasında bulunmadığı, bir an için somut uyuşmazlıktaki gibi davalının her zaman tasarımından kaynaklanan haklarını davacıya karşı ileri sürebileceği, davacı aleyhine bu haklarının kullanılmasının önemli zararlara neden olabileceği ve bu durumun ihtiyati tedbir yoluyla engellenmesinin gerektiği düşünülebilir ise de, savunma nedeni olarak ileri sürülebilecek tüm gerekçelerin, tescilli sınai mülkiyet hakkı sahiplerinin adli merciler nezdinde herhangi bir talepte bulunmaları halinde, bu taleplere karşı bir savunma olarak her zaman ileri sürülebileceği, hatta bu konuda önceki davalarda alınmış bilirkişi raporları varsa bunların da delil olarak sunulabileceğinin ve bu talepleri inceleyen mahkemelerce veya diğer adli mercilerce de bu savunmaların değerlendirileceğinin açık olduğu, yoksa eldeki uyuşmazlık gibi konusu tescilli sınai mülkiyet hakkının davacıya karşı kullanılması olmayan bir davada, tescilli sınai mülkiyet hakkının kullanılmasının önlenmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararının verilebilmesinin mümkün bulunmadığı, dolayısıyla bu durumda tüm talepler açısından dava şartı olarak aranan hukuki yarar şartının, anılan ihtiyati tedbir talebi yönünden sağlanamamış bulunduğu anlaşılmakla, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinden alınması gereken harç peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
5-Kararın tebliğ işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 23/12/2021 tarihinde HMK.’nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/12/2021

….

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.