Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1930 E. 2022/1240 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1930
KARAR NO : 2022/1240
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/06/2021
NUMARASI : 2019/126 E. – 2021/215 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Fikir ve Sanat Eserleri Sahipliğinden
Kaynaklanan)

BİRLEŞEN ANKARA 4. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİNİN
2020/361 ESAS 2020/415 KARAR SAYILI DAVA DOSYASI

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Fikir ve Sanat Eserleri Sahipliğinden
Kaynaklanan)

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 09/06/2021 tarih ve 2019/126 E. – 2021/215 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi asıl ve birleşen davada davalılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, asıl ve birleşen davalarda, müvekkili şirketin mühendislik üzerine bilgisayar yazılımı üreten firmalardan birisi ve lisans hakkı kendilerine ait bulunan “…” isimli bilgisayar yazılımının FSEK uyarınca eser sahibi olduğunu, WIPO nezdinde de “…” ibaresini marka olarak tescil ettirdiklerini, Ankara 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/100 D.İş dosyası ile yapılan delil tespiti işlemi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, davalı şirkete ait işyerindeki bilgisayarlarda, mali hakları müvekkili şirkete ait olan 1 adet “… …” ve 2 adet “… …” yazılımının kurulu ve çalışır durumda olduğunun tespit edildiğini, davalı şirket yetkilisi olan diğer davalı gerçek kişinin de anılan yazılımları herhangi bir sözleşme ve izne tabi olmaksızın, şifre kırmak suretiyle bilgisayarlarında kullandığını ve faaliyet alanı gereği bu programdan haksız kazanç elde ettiğini, FSEK m.68/2 uyarınca, davaya konu bilgisayar programının satımı konusunda sözleşme olması halinde belirlenecek mutat bedelin 3 katı tutarında tazminat talebinde bulunduklarını ileri sürerek, şimdilik 10.614 EURO’nun, işleyecek en yüksek vadeli mevduat faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 06/11/2020 havale tarihli ıslah dilekçesi ile talep sonucunu arttırarak 15.000 Euro tutarındaki telif tazminatı bedelinin fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının, 05.12.2018 tespit tarihinden itibaren Devlet bankalarının Euro için uyguladığı en yüksek vadeli mevduat faiz oranının işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, Ankara 2.FSHHM 2018/100 D.iş sayılı dosyasında tespit edilen delillerin hukuka aykırı olduğunu, “…” şeklinde huzurda geçen davanın delilleri olan bilgisayarlardan sadece …’nin müvekkiline ait bulunduğunu, kalan iki bilgisayarın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin yanındaki stajyerlere ait şahsi bilgisayarlar olduğunu, söz konusu bilgisayarları müvekkili şirketin tahsis etmediğini, müvekkilinin kontrolü ve denetiminde olmayan bilgisayarlar ile ilgili müvekkilinin herhangi bir şekilde taraf sıfatının bulunmayacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket temsilcisi savunmada bulunmamıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davalı şirketin iş yerindeki “…” isimli bilgisayarda “… …” isimli bilgisayarlarda “… 6.0 pro” programının yüklü olduğu, davacıya ait eser niteliğindeki bilgisayar programlarının davalı şirketin işyerinde bulunan bilgisayarlara yüklenebilmesi için, hak sahibinin izninin alındığını gösteren bir belgenin dosyada mevcut olmadığı, FSEK m.66/3 hükmü uyarınca tecavüzün ref’i davasının ikame edilebilmesi için, davalının kusurlu olmasının şart bulunmadığı, yine birleşen davalı …’nın da davalı şirketin yetkilisi olduğundan TMK m.50/3 hükmü uyarınca davalı şirket ile birlikte hukuki sorumluluğunun doğduğu, ayrıca … hakkında Ankara 1.FSHCM’nin 18.02.2020 tarih 2019/250 E 2020/51 K sayılı kararı ile; FSEK m.71 hükmüne muhalif eylemlerinden kaynaklı olarak adli para cezası ile mahkumiyetine karar verildiği, verilen hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı ve kararın 16.07.2020 tarihinde kesinleştiği, davaya konu yazılımların her birinin rayiç bedelinin 2.999,00 Euro olduğu, somut uyuşmazlıkta üç ayrı bilgisayarda, üç ayrı lisanssız yazılımın bulunduğundan, her bir lisanssız yazılım için ayrı ayrı telif tazminatının hesaplanmasının gerektiği, bu hale göre 3 (Toplam Lisanssız Yazılım Sayısı) X 2.999,00 (KDV Hariç) (Her bir yazılımın 2018 yılındaki rayiç değeri) X 3 (FSEK m.68) = 26.991,00 EURO (KDV Hariç) olarak davacının talep edebileceği telif tazminatı bedelinin hesaplandığı, bu bedelin içinde KDV’nin bulunmadığı, söz konusu bedele %18 oranındaki KDV tutarının re’sen eklendiğinde, davacının talep edebileceği telif tazminatı miktarının 31.849,38 EURO olabileceği, davacı vekilinin ıslah dilekçesi ve birleşen dava dilekçesi ile birlikte toplam 15.000 EURO telif tazminatı isteminde bulunduğundan, HMK m.26 hükmü gereği taleple bağlı kılındığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kabulü ile 15.000 EURO telif tazminatının fiili ödeme tarihindeki Türk Lirası karşılığının, 05/12/2018 tarihinden itibaren Devlet bankalarının Euro için uyguladığı bir yıllık en yüksek vadeli mevduat faizi oranı ile işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsilde tekerrüre sebebiyet vermemek koşulu ile davalı ve birleşen davalıdan alınarak davacı-birleşen davacıya verilmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Asıl ve birleşen davalarda davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde, tespit yapılan adresle müvekkili şirkete ait adresin farklı olması nedeniyle Ankara 2.FSHHM 2018/100 D.iş sayılı dosyasında tespit edilen delillerin hukuka aykırı olduğunu, “…” şeklinde huzurda geçen davanın delilleri olan bilgisayarlardan sadece …’nin müvekkiline ait bulunduğunu, kalan iki bilgisayarın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin yanındaki stajyerlere ait şahsi bilgisayarlar olduğunu, söz konusu bilgisayarları müvekkili şirketin tahsis etmediğini, müvekkilinin kontrolü ve denetiminde olmayan bilgisayarlar ile ilgili müvekkilinin herhangi bir şekilde taraf sıfatının bulunmayacağını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, asıl ve birleşen davalar fikir ve sanat eserleri sahipliğinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davaya konu yazılımların her birinin 2018 yılı rayiç bedelinin 2.999,00 Euro olduğunun, dosyaya sunulan faturalardan anlaşıldığı, buna göre somut uyuşmazlıkta üç ayrı bilgisayarda bulunan üç ayrı lisanssız yazılımın için ayrı ayrı telif tazminatı hesaplanmasında bir isabetsizliğin olmadığı, her ne kadar davalılar vekilince tespit yapılan adresle müvekkili şirkete ait adresin farklı olması nedeniyle Ankara 2.FSHHM 2018/100 D.iş sayılı dosyasında yapılan delil tespitinin hukuka aykırı bulunduğu savunulmuşsa da, tespit dosyasında görüşüne başvurulan bilirkişinin Ankara 1.FSHCM’nin 18.02.2020 tarih 2019/250 E 2020/51 K sayılı ceza dosyasında alınan 18.02.2020 tarihli ifadesinde, tespit yapılan adresin …’de davalı şirketin adresi olduğunun, tutanağa neden … yazıldığının gerekçeleri ile açıklanmış bulunduğu, kaldı ki davalı şirket yetkilisinin tespit yapılan bilgisayarlardan birinin şahsi bilgisayarı, diğerlerinin şirkette çalışan stajyerlere ait bilgisayar olduğunun kabulü karşısında, bu bilgisayarların başkasına ait adreste neden bulunduğunu da açıklaması gerektiği, esasen aynı savunmaların anılan ceza dosyasında da yapıldığı ve mahkemece de dava konusu bilgisayarlardan birinin sanığın şahsi bilgisayarı, diğer ikisinin de şirkete ait bilgisayarlar olduğunun kabul edilerek, davalı tarafın anılan savunmalarına itibar edilmediği, işbu davada da mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizliğin görülmediği anlaşılmakla, asıl ve birleşen davada davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca davalılardan ayrı ayrı alınması gereken 6.490,03-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, davalılar tarafından istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 1.059,60-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 5.430,43-TL’nin davalıdan ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 06/10/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip