Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1904 E. 2023/5 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1904
KARAR NO : 2023/5
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/05/2017
NUMARASI : 2016/212 E. – 2017/196 K.

DAVACI : … – … …

DAVALI : …
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18/05/2017 tarih ve 2016/212 Esas – 2017/196 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı, … kod numarası ile “…+şekil” ibareli markanın 30. ve 43 sınıflarda tescili için davalı Kuruma başvurduğunu, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından …sayılı “…” ibareli markaya dayalı olarak 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi uyarınca başvurunun reddedildiğini, bu karara yaptığı itirazın ise YİDK tarafından kısmen yerinde görüldüğünü ve 30. sınıf mallar yönünden başvurunun ilanına karar verildiğini, 43. sınıf hizmetler yönünden ise itirazın reddedildiğini ileri sürerek, YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı… vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, bilirkişi ücretini yatırmak üzere davacıya iki haftalık kesin süre verildiği, bu ücretin yatırılmaması halinde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının hatırlatılıp ihtar edildiği, buna rağmen anılan giderlerin yatırılmaması sebebiyle inceleme yaptırılamadığı, davacının 18/05/2017 tarihli celsedeki beyanıyla yukarıdaki vakıalara dayalı isteminin ispatı zımnında bilirkişi incelemesi deliline dayanmaktan vazgeçtiği sonucuna varıldığı ve iddiasına dayalı vakıaları ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı, gerekçeli kararda belirtilen tüm hususlara itiraz ettiğini, dosya kapsamında daha önce bilirkişi incelemesi yapıldığını, davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince, verilen kesin süreye rağmen davacının bilirkişi ücretini yatırmadığı, dolayısıyla bu delile dayanmaktan vazgeçtiği sonucuna varıldığı, iddiasına dayalı vakıaları da ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi anlamında aynılık ya da ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olup olmadığı hususu, hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olduğundan, ilk derece mahkemesinin, davacının bilirkişi incelemesinden vazgeçtiği ve iddiasını da ispat edemediği yönündeki gerekçesi yerinde değildir. Bu durumda, uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekmektedir.
İşlem dosyalarının incelenmesinden; davacı tarafın … sayılı “…+şekil” ibareli marka başvurusunda bulunduğu, marka kapsamında 30. ve 43. sınıf mal ve hizmetlerin yer aldığı, Markalar Dairesi Başkanlığının …sayılı “…” ibareli markaya dayalı olarak 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi uyarınca başvuruyu reddettiği, davacının bu karara yönelik itirazının YİDK’in 2016-M-2971 sayılı kararıyla kısmen kabul edildiği ve 30. sınıf mallar yönünden başvurunun ilanına karar verildiği, 43. sınıf hizmetler yönünden ise itirazın reddedildiği, kararın 01.04.2016 tarihinde davacıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının başvurusu kapsamından çıkarılan emtia yönünden, redde mesnet marka ile başvuru markası arasında 556 sayılı KHK.’nın 7/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Marka hukukuna hakim olan öncelik ve bir markanın tek bir sahibinin olması gerektiği ilkesi ile 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesine göre, aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetle ilgili olarak tescil edilmiş veya daha önce tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olan markalar tescil edilemez. Burada bahsedilen ayniyet olgusuyla bir markanın tamamen taklit edilmesi, ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olgusuyla ise başvuruya konu markanın tescilli markanın birebir aynısı olmamakla birlikte ilk bakışta farkedilemeyecek derecede aynı olan ve bu hususun ispatı dahi gerek duyulmadan ancak dikkatli inceleme sonucu farkın anlaşılabileceği ibare ve şekilleri taşıyan işaretler kastedilmektedir.
Buna göre, 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi hükmü uyarınca, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından re’sen uygulanacak mutlak ret nedeni kapsamında bir marka başvurusunun reddedilebilmesi için, başvuru konusu işaretle önceki tarihte tescil edilen veya tescil başvurusu yapılan markaların hem emtia listelerinin aynı veya aynı tür mal ve hizmetleri kapsaması hem de marka işaretlerinin aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olması gerekir. Anılan hüküm, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi hükmünden farklı olarak, ayırt edilemeyecek kadar benzer olmayı aramaktadır. Yine 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi hükmünden farklı olarak 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi hükmünde, “markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali”nden ayrıca söz edilmemiştir. Bu durumda, 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi hükmünün uygulanabilmesi için markalar arasındaki benzerliğin, iltibasa yol açacağının ayrıca inceleme yapılmasını gereksiz kılacak derecede güçlü ve açık olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, başvuru kapsamından çıkarılan 43. sınıf hizmetler, redde mesnet …sayılı markanın kapsamında aynen yer aldığından, emtia benzerliğine ilişkin koşul gerçekleşmiştir. İşaretlerin değerlendirilmesine gelince; redde mesnet marka standart karakterlerle yazılmış “…” ibareli olup, markada başkaca bir kelime ya da şekil unsuru bulunmamaktadır. Buna karşılık dava konusu başvuru ise kırmızı ve siyah renklerle oluşturulmuş bir desen üzerine özgün bir şekilde yazılmış “…” ibaresi ile bu ibarenin üzerinde yer verilmiş üzerinden duman çıkan bir kahve fincanını andıran şekilden ibarettir. Yine “…” ibaresinin altında da “… ibareleri bulunmaktadır. Bu haliyle markaların düzenlenme biçimleri itibariyle ayırt edilemeyecek derecede benzer olmadıkları, başvurunun özgün bir şekli ihtiva ettiği, bu farklılıkların dava konusu başvuru ile redde mesnet markayı, 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi anlamında benzer olmaktan çıkardığı, bu maddeye göre benzerlik olgusunun dar yorumlanmasının gerektiği, başvuru konusu işaret ile redde mesnet marka arasında “…” ibaresinin ortaklığından kaynaklı sesçil ve anlamsal bir benzerlik olmasına rağmen, içerdikleri diğer biçimler, sözcükler ve yazım şekli itibariyle görsel olarak birbirlerinden önemli derecede farklı oldukları, bu sayede ayrı işaretler olarak ortalama tüketiciler ve yararlanıcılar tarafından anlaşılabilir hale geldikleri, bu açıdan bakıldığında, davacıya ait başvuru konusu marka ile redde mesnet marka arasında, ilk bakışta ayırt edilemeyecek derecede benzerlikten söz edilmesinin mümkün olmadığı, işletmesel bağlantılandırma ihtimalinin 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi kapsamında bulunmaması sebebiyle bu yönden bir tahkike girilmesine gerek de bulunmadığı tespit edilmekle, Dairemizce başvuru konusu marka ile redde mesnet marka arasında, 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi anlamında ilk bakışta ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunmadığı kabul edilmiştir.
Bu durum karşısında mahkemece, davacının dava konusu marka tescil başvurusu ile redde mesnet alınan markanın 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi anlamında benzer olmadığı, dolayısıyla davanın haklı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
HMK’nın 353/1-b-2 maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, Dairemizce yukarıda açıklanan nedenlerle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 18/05/2017 gün ve 2016/212 Esas – 2017/196 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KABULÜ ile Türk Patent YİDK’nın 17/03/2016 tarih ve 2016-M-2971 sayılı kararının İPTALİNE,
3-Harçlar Yasasına göre alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile kalan 150,70 TL bakiye karar harcının davalı … alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından ilk derece yargılaması sırasında yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 29,20 TL peşin harç, 87,50 TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 39,50 TL tebligat ve posta masrafı, 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcından oluşan toplam 347,50 TL yargılama giderinin davalı … alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı … tarafından ilk derece yargılaması sırasında ve istinaf aşamasında yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
7-Davacının istinaf başvurusu kabul edildiğinden maktu istinaf karar harcı olarak yatırılan 59,30 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde anılan davacıya iadesine,
8-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 19/01/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/02/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip