Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1881 E. 2022/1011 K. 08.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/09/2021
NUMARASI ……
DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesİnce verilen 29/09/2021 tarih ve 2021/59 E. – 2021/318 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin, ….. yer alan, M.Ö. 3000’li yıllardan bu yana bir çok önemli uygarlığa ev sahipliği yapmış olan …’in şirin köylerinden …’de kurduğu çiftlikte tamamen keçi sütünden yapılmış dondurma üretimi için önemli bir yatırım yaptığını, “…” ibareli 30.sınıftaki “Bisküviler, şekerlemeler, çikolatalar, krakerler, gofretler. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, sütlü tatlılar, Dondurmal

,ar” ürünlerini içeren 18.04.2017/35451 sayılı markanın sahibi olan müvekkili şirketin, 12.07.2019 tarihinde “… … …” ibareli 30/1-15.sınıf ürünleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, müvekkili başvurusunun şekil ve sözcükten oluştuğunu, … ibaresinin, Türkçe’de bir anlamı olmayan, İngilizce harf dizilimi ile oluştuğunu, kelimenin okunuşu da ortalama tüketicinin ilk aklına gelecek olan İngilizce yazımından hareketle “…” dilimizde ise “…” şeklinde olduğunu, davalıya ait ve redde mesnet alınan markaların Türkçe bir kelime olduğunu, kelimenin “…” olarak okunması ve telaffuz edilmesinin makul beklenti olduğunu, okunuş/sesçil açıdan markalar arasında bir benzerlik olmadığını, ortalama tüketici nezdinde bıraktıkları genel izlenim itibariyle bir benzerlik bulunmadığını, müvekkilinin 2019/66521 sayılı başvurusu, adına tescilli 2017/35451 sayılı markanın serisi niteliğinde olduğundan, müvekkilinin … ibaresi üzerindeki müktesep hak sahipliği bulunduğunu, bunu gözetmeyen YİDK kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, … YİDK’nın 28/12/2020 tarih ve 2020/M-10819 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu sınıflarda davacı lehine doğmuş bir öncelik hakkı bulunmadığını, önceki markalarla yeni markanın kapsamının da farklı olduğunu, kapsamın yeni başvuruda değiştirilmiş ve genişletilmiş olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, ret gerekçesini oluşturan müvekkili şirkete ait 2018 32096 tescil nolu “…” markasının 30.sınıfta ve 35. sınıfta tescilli olduğunu, karıştırılma ihtimali bulunan itiraz gerekçesini oluşturan diğer tescilli markaların da, davacının başvurusu ile benzer mal ve hizmetlerde tescilli olduğunu, davacının başvurusundan da anlaşıldığı üzere, davacının ve davalının ana faaliyet alanı … olduğunu, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurumu tarafından reddedilen davacı şirketin başvurusu olan … esas unsurlu markanın, müvekkilin tescilli …/… markasıyla gerek umumi intiba nedeniyle ve gerekse sesçil, biçimsel, telaffuz ve görsel açıdan bıraktığı etkiler nedeniyle benzer olduğunu ve aynı/benzer mal ve hizmetlerde kullanılacağından iltibasa yol açacağını, itiraz gerekçesini oluşturan müvekkil markaları ve … markası, reddedilen markadan çok daha önce 2015 yılında tescil edildiğini ve aktif olarak kullanıldığını, başvuru biçiminin davacının kötüniyetli olduğunu kanıtladığını, davacının öncelikli hak sahipliği, müktesep hak ve seri marka iddialarının haklı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, dava konusu 2019/66521 sayılı “… … …” ibareli davacı marka başvurusu kapsamından çıkartılmasına karar verilen 30.Sınıf mal ve hizmetlerin tamamının, davalı yana ait önceki tarihli markası kapsamındaki hizmetler ile aynı, aynı tür ya da benzer nitelikte olduğu, taraf markaları arasında işitsel, görsel anlamda benzerlik olduğu bu nedenle taraf markaları arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğu, davacı tarafa ait önceki tarihli markanın müktesep hak sahipliği teşkil etmediği, kötü niyet iddialarının ispatlanamadığı, YİDK kararının iptali şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde, mahkemece verilen davanın reddine dair kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından süresinde istinaf edilmesinden sonra davacı vekili, 23.06.2022 tarihli dilekçesi ile yürütülen sulh görüşmeleri neticesinde taraflar arasında 16.06.2022 tarihinde sulh sözleşmesi imzalandığını, bu nedenle davadan feragat ettiklerini, belirterek, davanın feragat nedeniyle reddine, Sulh sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla, tarafların karşılıklı olarak yargılama gideri, harç, masraf ve avukatlık vekâlet ücreti talebi olmadığından, bu konularda karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili Av. Dr. … 06.07.2022 tarihli dilekçesi ile İşbu davanın “davadan feragat edilmesi” nedeniyle sonlandırılması bakımından, taraflar arasındaki sulh sözleşmesinde bulunan hükümler saklı kalmak kaydıyla, tarafların birbirlerinden karşılıklı olarak alacak, tazminat, yargılama gideri, harç, masraf ve avukatlık vekâlet ücreti adı altında hiçbir talebi bulunmadığını beyan etmiştir.

GEREKÇE: Dava, … … YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK’nın 307. maddesine göre davadan feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat ile davacı, dava konusu haktan maddî hukuk açısından geri dönülemeyecek biçimde vazgeçtiğinden, bu konuda artık herhangi bir hak talep etmesi kural olarak mümkün değildir. Feragat, bir inşai hakkın kullanılması niteliği taşır, karşı tarafın veya mahkemenin kabulüne gerek yoktur ve dosyaya vardığı anda kendiliğinden sonuç doğurur. Kural olarak davacı, her davadan hiçbir kayda tabi olmaksızın feragat edebilir. Kayıtsız ve şartsız olması gereken feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. HMK’nın 311. maddesine göre feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.
Somut uyuşmazlıkta, her ne kadar mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de, karardan sonra davacı vekili Av. … tarafından 23.06.2022 tarihli dilekçesi davadan feragat edildiği, davalılardan yargılama gideri ve ücreti vekalet talep etmedikleri dikkate alınarak feragat beyanına göre karar verilmesini bildirildiği, dosyada bulunan Konya 18.Noterliğinin 09.12.2021 tarih ve …. yevmiye nolu vekaletnameden davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili Av. Dr. … 06.07.2022 tarihli dilekçesi ile davacının feragat talebi doğrultusunda karar ihdas edilmesi durumunda, taraflar arasındaki sulh sözleşmesi gereğince işbu dava ile ilgili olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Bu itibarla, taraf vekillerinin feragat ve beyanları dikkate alınarak, taraflar yararına ücreti vekalet ve yargılama gideri hüküm altına alınmamak suretiyle Dairemizce HMK.nun 310/1 ve 2.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Ankara 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 29/09/2021 tarih,2021/59 Esas 2021/318 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA;
2-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
3-Davacı tarafça yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı tarafça yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
7-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59.30 TL. istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 08/07/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/07/2022
…….

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.