Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1879 E. 2021/1492 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/08/2021
NUMARASI …
TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir

Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25/08/2021 tarih ve …… sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İhtiyati tedbir isteyen vekili, tasarım başvurusunun kısmen reddine dair ….. kararının iptali ve karşı taraf adına tescilli tasarımın hükümsüzlüğü istemli davada, dava konusu edilen ….. nolu tasarımın 3. kişilere devrinin önlenmesi ile tasarımın kullanılmasının ve 3. kişilere karşı ileri sürülmesinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, karşı tarafa ait tasarımın tescilli bir tasarım olup tescilli bir tasarımın kullanımı, yasal bir hakkın kullanımı niteliğinde olduğundan ihtiyati tedbir talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İhtiyati tedbir isteyen vekili, dava konusu tasarımın mahkemenin bilgisi haricinde devredilmesi ihtimalinde doğacak taraf değişikliği sorunu nedeniyle yargılamanın gecikmesi gibi olumsuz sonuçların önlenmesi gereği gözetilerek ihtiyati tedbire yönelik taleplerinin kabulüne karar verilmesinin yerinde olacağını, karşı tarafa ait tasarım, tescilli bir tasarım olsa dahi kullanımının ihtilaflı bulunduğunu, müvekkili tasarımları karşısında yeni ve ayırt edici olmadığı tespit edildiğinde iptalinin gerekeceğini, Kurumun tasarımın tesciline yönelik kararlarının değiştirilmesi imkansız kararlar olmadıklarını, nihayetinde Kurumun kararlarının da yargı denetimine tabi olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 389. maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Aynı Kanun’un 390/3. maddesi uyarınca ise ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için mutlak bir ispata ihtiyaç olmayıp davanın esası yönünden haklılığın yaklaşık olarak ispat edilmesi yeterlidir.
İhtiyati tedbir isteyen, yaptıkları tasarım başvurusuna, karşı taraf Şirketin yaptığı itirazın kısmen kabulüne ilişkin … kararının iptali ve karşı tarafın itirazına mesnet tasarımın hükümsüzlüğü istemi ile açtığı davada, karşı taraf adına tescilli tasarımın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, karşı tarafa ait tasarımın tescilli olduğu ve tescilli tasarım kullanımının yasal bir kullanım niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle bu yönden de ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş ise de bu tür davalarda, dava konusu tasarımın üçüncü kişilere devri halinde, davacının hakkını elde etmesinin önemli ölçüde zorlaşması ya da tamamen imkansız hale gelmesi söz konusu olacağı gibi tasarımın devrinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararının amacının, dava konusu tasarımın dava sırasında devrinin yaratacağı olumsuz sonuçlarının giderilmesi olduğu gözetildiğinde, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin bu yönden kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile bu talebin de reddi doğru olmamıştır.
Dava konusu tasarımın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi yönünde verilen ihtiyati tedbir kararı, tasarım sahibinin tasarımını kullanmasına engel olmadığından ve yalnızca kayıt üzerinde gerçekleştiğinden, HMK’nın 392/1. maddesi uyarınca somut olayda teminat alınmasına gerek görülmemiştir.
İhtiyati tedbir isteyen tarafça, ayrıca karşı taraf adına tescilli tasarımın kullanılmasının ve üçüncü kişilere ileri sürülmesinin önlenmesi yönünde de ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir. Ancak, HMK’nın 389. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı yalnızca uyuşmazlık konusu olan şey üzerinde verilebileceğinden ve işbu davanın konusu da tasarım hükümsüzlüğü olduğundan, diğer bir deyişle ihtiyati tedbir isteyenin, talep dilekçesinin sonuç bölümünde tasarımına tecavüzün engellenmesine yönelik bir talep bulunmadığından, artık uyuşmazlık konusu olmayan karşı taraf Şirketin tescilli tasarımının kullanımının ya da üçüncü kişilere karşı ileri sürülmesinin önlenmesi yönünde bir ihtiyati tedbir kararının bu davada verilmesi mümkün değildir. Bu itibarla, ihtiyati tedbir isteyen tarafın, karşı tarafa ait tescilli tasarımın kullanılmasının ya da üçüncü kişilere karşı ileri sürülmesinin önlenmesi yönündeki tedbir talebi yerinde değildir.
HMK.’nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiğinden ve ilk derece mahkemesince yapılan yanlışlığın giderilmesinin ise yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Dairemizce ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ihtiyati tedbir isteminin kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25.08.2021 tarih ve …. sayılı ara kararının KALDIRILMASINA,
2-İhtiyati tedbir talep eden tarafın ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile karşı taraf adına tescilli …. sayılı tasarımın, nihai kararın kesinleşmesine kadar HMK’nın 389 ve devamı maddeleri uyarınca 3. kişilere devrinin ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine,
3-HMK’nın 392. maddesi gereğince ihtiyati tedbir talep edenden teminat alınmasına yer olmadığına,
4-Fazlaya ilişkin ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE,
5-İhtiyati tedbir isteyen taraftan peşin alınan 54,40 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde kendisine iadesine,
6-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-HMK’nın 302/5. maddesi uyarınca kararın tebliği ve harç tahsil işlemleri ile infazının yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 25/11/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/12/2021

…..

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.