Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1858 E. 2021/1722 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/06/2021
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/06/2021 tarih ve….. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkillerinin…..sayılı özel halk otobüsü ile şehir içi yolcu taşımacılığı yaptıklarını, kar ve zararı davacılara ait olmak üzere 2002 yılında …. Belediyesinin yapmış olduğu 2886 sayılı Devlet İhale Yasası’na göre yapılmış ve sözleşmeye bağlanmış olan ihale yoluyla 49 yıllığına kiraya verilen 28 adet hattan 1 tanesini ihale bedeli olan 283.000,00-TL ödenmek suretiyle hak sahibi olduklarını, ihale tarihinden 01/01/2005 tarihine kadar geçen sürede bu hatta çalıştıklarını, ancak 01/01/2005 tarihinden itibaren 5216 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesi ile Kayseri Büyükşehir Belediyesi denetiminde çalıştırılmaya başladıklarını ve bu Yasa gereği Büyükşehir Belediyesince yolcu potansiyeli ve dolayısıyla geliri düşük olan diğer hatlarda dönerli olarak çalıştıklarını, ihale ile aldıkları … hattında çalışma haklarının kısıtlandığını, bu nedenle daha az gelir elde ettiklerini, 01/01/2005 tarihinden 03/08/2017 tarihine kadar uğramış oldukları müsbet zararın hesaplanarak ödenmesi için davalı … Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na müracaat ettiklerini, ancak olumlu bir sonuç alamadıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00-TL zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının aynı konulara ilişkin olarak İdari Yargıda 2005 yılında iki adet, 2008 ve 2010 yıllarında birer adet olmak üzere 4 kez dava açtığını, açılan bu davaların reddedildiğini ve kesinleştiğini, bu kararlarda özetle ulaşımın tek elden yapılmasının 5216 sayılı Yasa gereği bir zorunluluk olduğu, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin havuz sistemi kurarak ulaşımın kendi bünyesinde tek elden yapılmasında hukuka aykırılığın olmadığı, davacının kazanılmış hakkının kaybolmadığı ve bu konuda sözleşmeden doğan haklarının zarar görmediğinin belirtildiğini, sistemdeki tüm otobüslerin tüm hatlarda dönüşümlü olarak çalıştıklarını, toplu taşıma hizmetlerinin tek elden yapılmasının 5216 sayılı Yasa’nın 7 ve 9. maddeleri gereğince bir zorunluluk olduğunu, bu konuda kesin hüküm bulunduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, her ne kadar davacı tarafça … Belediyesi’nden ihale ile alınan hattan kaynaklı …. plakalı özel halk otobüsü ile taşımacılık yapıldığı ve Belediye tarafından kendilerine daha sonra yolcu potansiyeli ve geliri düşük hattın verilmesinden kaynaklı zararlarının oluştuğu belirtilerek dava açılmış ise de, davacılar ile … Belediyesi arasında … İşletme Sözleşmesi’nin 12/04/2002 tarihinde imzalandığı, sonrasında 01/01/2005 tarihinden itibaren 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’na göre idarenin büyükşehir belediyesine geçtiği, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nce davacıların başka hatlara çalışması için yönlendirildiği, taraflar arasında imzalanan 12/04/2002 tarihli sözleşmenin 4. maddesinde “ gelecekte belediyeler arasında toplu taşımacılık oluştuğu takdirde sözleşmeden dolayı … Belediyesi’nin sorumluluğu yoktur.” ibaresinin bulunduğu, sözleşmenin iptaline yönelik herhangi bir kararın bulunmadığı, bu durumda taraflarca imzalanan sözleşmenin esas alınması gerektiği ve sözleşme kapsamında davacıların mevcut hat değişikliği uygulamasını başlangıçtan kabul etmiş olmaları ve kendilerine sözleşme ile yolcu ve ücret garantisi verilmemiş olması nedeni ile alacak talep edemeyecekleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili, ilk derece mahkemesi kararının eksik incelemeye dayalı olduğunu, mahkemece alınan bilirkişi raporundaki aleyhe hususları kabul etmemekle birlikte taleplerine rağmen Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak bilirkişi raporu alınmadığını, mahkemece görevlendirilen bilirkişilerden …’un davalı …’inin iştraki şirkette çalışmasına rağmen bu durumu mahkemeye bildirmeyip rapor düzenlediğini, bu nedenle anılan bilirkişiye, şikayetleri sonucu Kayseri Bilirkişi Bölge Kurulunca uyarma cezası verildiğini, anılan bilirkişinin bilimsel verilerden uzak ,sadece hukuki yoruma dayalı uyumsuz bir rapor tanzim ettiğini tespit ettiklerini, bilirkişi …’un tahlil ve tartışmayı mahkemenin takdirine bırakarak tazminat-alacak hesabı yapmamasının hatalı bulunduğunu, anılan bilirkişinin tarafsızlığını yitirdiği ve yönetmeliğe aykırı hareket ettiği kanaatinin oluştuğunu, müvekkillerinin ihale ile aldıkları … hattında çalışma haklarının kısıtlandığını, bu nedenle daha az gelir elde ettiklerini, bildirdikleri delillerin toplanmadığını,hukuki dinlenilme haklarının kısıtlandığını herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüsütlük kurallarına uyumak zorunda olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE: Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı taraf ile … Belediyesi arasında … Belediyesi ….. Sözleşmesi’nin 12/04/2002 tarihinde imzalandığı, daha sonra davacı tarafın işletme hakkına sahip olduğu otobüs hattının 5216 sayılı Kanun gereği davalı … Belediyesi’ne devredildiği, bu devirden sonra davacıların, anılan Kanuna istinaden davalı denetiminde Kayseri Geneli hatlarda dönüşümlü olarak çalışmaya başladıkları, her ne kadar davacılar, davalı denetiminde çalışmaya başladıkları hatların … Belediyesi ile imzalanan sözleşme ile belirlenen hattan daha düşük gelir getirdiği ve bu nedenle zarara uğradıklarını ileri sürmüşlerse de toplu taşımacılık işinin davalı Belediyenin sevk ve idaresine 5216 sayılı Kanun gereği geçmesi, anılan Kanunun ve davalı …’nin bu kanun kapsamında güzergah belirlemelerine ilişkin olarak aldığı kararların iptali için açılan davaların idare mahkemesince reddedilmesi ayrıca davacı ile … Belediyesi arasında imzalanan sözleşmenin 4. maddesinde, “gelecekte belediyeler arasında toplu taşımacılık oluştuğu takdirde sözleşmeden dolayı … Belediyesi’nin sorumluluğu yoktur” düzenlemesine yer verilmesi ve sözleşmede davacı tarafa yolcu ve ücret garantisi verilmemesi hususları nazara alındığında davacıların çalıştığı hatların değiştirilmesi nedeniyle zararı doğduğundan bahsedilemeyeceği, diğer taraftan ilk derece mahkemesince davaca tarafın bilirkişinin reddi talebinin reddedilmesinde de bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacılar tarafından istinaf başvurusunda yatırılan maktu harcın mahsubu ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/12/2021 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/01/2022