Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1843 E. 2021/1556 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/10/2021
NUMARASI ….

TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21/10/2021 tarih ve…. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen davacı karşı davalılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İhtiyati tedbire itiraz eden davalı- karşı davacılar vekili, mahkemece asıl davada ihtiyati tedbir kararının verildiğini, ancak HMK 397. maddesi uyarınca, asıl davada davacılar tarafından, ihtiyati tedbir kararının uygulanmasını talep ettikleri tarihten itibaren iki hafta içinde esas hakkındaki davanın açılmadığını, bu nedenle tedbirin tüm neticeleriyle birlikte kaldırılmasının gerektiğini, talebin esas yönünden de haksız olduğunu ileri sürerek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, aksi kanaatte olunursa HMK 395. maddesi gereğince teminat karşılığı tedbirlerin tümüyle kaldırılmasını talep etmiştir.

Davacı – karşı davalılar vekili, ihtiyati tedbir kararının yerinde olduğunu, karşı tarafın ihtiyati tedbir kararını yerine getirmediğini savunarak, itirazın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece taraflar arasında…. sayılı tasarım tescili ile tescilsiz tasarım hakkına tecavüzün tespiti, men, ref, maddi ve manevi tazminat talepli uyuşmazlık hakkında asıl dava açılmadan önce, davacının başvurusu üzerine, Ankara 3. FSHHM’nin….. İş tespit dosyasında 07/06/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının verildiği, bu kararın 14/06/2021 tarihinde Ankara 8. İcra Müdürlüğünün ….. sayılı icra takip dosyası ile icraya (infaza) konu edildiği, ancak uyuşmazlık hakkındaki asıl davanın 02/08/2021 tarihinde saat 16:50 itibariyle açıldığı, HMK 397/1. maddesinde belirtilen asıl dava açılmadan önce verilen ihtiyati tedbir kararına karşı, kanunun öngördüğü 2 haftalık kesin süre içinde asıl davanın açılmadığı, asıl davanın ara buluculuğa tabi olmadığının da gözetildiği gerekçesiyle davalı-karşı davacılar vekilinin Ankara 3. FSHHM’nin … Değişik İş tespit dosyasına 07/06/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazlarının, HMK 394/4 maddesine göre kabulüne, Ankara 3. FSHHM’nin 07/06/2021 tarihli…. Değişik İş sayılı ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden kaldırılmış sayılmasına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar- karşı davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkillerince açılan tecavüzün tespiti, önlenmesi ve maddi ve manevi tazminat davasının, 6325 S.K. kapsamında arabuluculuğa tabi olduğunu, müvekkillerince de 07.06.2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının uygulanmasının 11.08.2021 tarihinde uygulanmasının talep edildiğini, ardından TTK’nın 5/A maddesi uyarınca ara buluculuk dava şartının yerine getirilmesi için gerekli başvuruların yapıldığını ve anlaşmama tutanağının imza altına alındığını, esas hakkındaki davanın da 02.08.2021 tarihinde açıldığını, 6325 SK’nın 18/A-15. maddesi uyarınca, arabuluculuk bürosuna başvurulmasından, son tutanağın düzenlenmesine kadar geçen sürede zamanaşımının duracağını, hak düşürücü sürelerin de işlemeyeceğini, 18/A-16. maddesine göre de dava açılmadan önce ihtiyati tedbir kararı verilmesi halinde, 6100 S.K.’nın 397. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen dava açma süresinin, arabuluculuk bürosuna başvurulmasından, son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar işlemeyeceğini, bir an için mahkemece karar yerinde belirtildiği gibi asıl davanın arabuluculuğa tabi olmadığı kabul edilse bile, 6325 SK’nın 16/2. maddesi uyarınca arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçirilen sürenin, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmayacağını, her iki halde de mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin ihtiyati tedbirin kalkmış sayılmasına dair kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Dava, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve Yargıtay 11. H.D.’nin 10/06/2020 tarih ve … sayılı ilamında da belirtildiği üzere, somut olayda asıl dava yönünden 6100 sayılı HMK’nın 110. maddesiyle düzenleme altına alınan “davaların yığılması” durumunun söz konusu olduğu ve tasarım tescili ile tescilsiz tasarım hakkına tecavüzün tespiti, men, ref, maddi ve manevi tazminat istemlerini içerdiği, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan tazminat istemlerine ilişkin davalar arabuluculuğa tabi ise de, tasarıma tecavüzün tespiti ve menine ilişkin davaların, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan bir alacak ya da tazminat davası olmadığından arabuluculuğa tabi bulunmadığı, bu durumda 6325 SK.’nın 16/2, 18/A-16. maddeleri uyarınca arabuluculuk bürosuna başvurulmasından, son tutanağın düzenlenmesine kadar geçen sürede, zaman aşımı ve hak düşürücü sürelerin durmasının söz konusu olmayacağı, kaldı ki somut uyuşmazlıkta asıl davada davacılar tarafından, asıl davanın açıldığının icra müdürlüğüne 12.08.2021 tarihinde bildirildiği, dolayısıyla 6100 sayılı HMK.’nın 397/1. maddesinde düzenlenen, asıl davanın açıldığının icra müdürlüğüne aynı sürede bildirilmesi ve bu konuda bir belge alınması şartının da sağlanmadığı anlaşılmakla, ihtiyati tedbir isteyen davacılar- karşı davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbir isteyen asıl davada davacılar- karşı davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca ihtiyati tedbir isteyen davacılar- karşı davalılardan alınması gereken harç peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında ihtiyati tedbir isteyen davacılar- karşı davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 09/12/2021 tarihinde HMK.’nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/12/2021

,,,