Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1837 E. 2021/1531 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/09/2021
NUMARASI ……
DAVANIN KONUSU : FSEK’ten Kaynaklanan Alacak

Taraflar arasında görülen davada Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21/09/2021 tarih ve…… sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili ve davalı arasında 23/12/2011 tarihinde, ….. sözleşmesi imzalandığını, inşaa edilecek olan …….kompleksi için müvekkilinden tasarım projesi çizilmesi istendiğini, müvekkili tarafından sözleşmenin üçüncü maddesinde tanımlanan aşamalara göre proje/tasarım hizmetleri yapıldığını, inşaa edilen binanın özgün ve estetik değeri haiz güzel sanat eseri niteliğinde olduğunun sabit olduğunu, daha sonra davalı tarafça 12/04/2016 tarihinde … isimli bir mimara çizdirilen projenin belediyeye sunularak onaylatılmaya çalışıldığını, kendileri tarafından davalıya ihtarname gönderildiğini, belediyenin … isimli kişiye hazırlatılan projeyi hem proje müellifinin yani müvekkilinin imzasını taşımadığı, hem de emsal azaltımını yerine getirmediği gerekçesiyle reddine müteakip davalı tarafından 19/08/2016 tarihinde tadilat projesinin çizimi için müvekkiline vekaletname verildiğini, müvekkilinin sözleşme kapsamı dışında ayrıca vekaletname verilerek tadilat projesi hazırlatıldığını, tadilat projesine karşılık müvekkiline ödenmesi gereken alacağının ise ödenmediğini ileri sürerek alacağın tespitine ve davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine HMK 107. madde gereğince bu alacağa karşılık alacak miktarı belirli hale geldikten sonra artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının iddiası ile taraflar arasında görülmekte olan Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin……esas sayılı dosyası ile yargılama konusu olup anılan dosyanın derdest olduğunu, bu dosya ile birleştirilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın usul ve yasaya uygun bir proje hazırlamak ve mevzuata uygunsuzluk varsa bilabedel revizyon ile bunu gidermekle mükellef olduğunu, davacıya mevzuata uygun olarak bir proje hazırlaması için ücret ödendiğini, davacı tarafça mevzuata uygun proje hazırlanmadığı için projenin iptal edildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ortada FSEK kapsamında birbirinden bağımsız iki ayrı eserin bulunduğu, davacı tarafça sözleşme gereği hazırlanıp davalı tarafa verilenin mimari proje vasfında bir eser olup, davalı tarafça eserle ilgili zorunlu ve gerekli değişiklikleri yapma yetkisinin incelenebilmesi konusunun FSEK 16/2 maddesi hükmü içerisinde yer aldığı, bir mimari tadilat projesi söz konusu olduğu, dava konusu mimari proje ve tadilat projelerinin incelenmesi, karşılaştırılması ve dava dilekçesinde belirtilen taleplerin FSEK 16/2 maddesi ile ilgili diğer maddeler kapsamında incelenerek değerlendirilmesi gerektiği, bu davaya Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince bakılacağı, Ticaret Mahkemesinin görevli olmadığı, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca bu hususunun dava şartlarından olduğu ve davanın her aşamasında resen dikkate alınacağı gerekçesi ile Ankara Nöbetçi Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi görevli mahkeme olduğundan, mahkemenin görevsizliğine, 6100 sayılı HMK’nın 114 ve 115. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, açılan davanın, müvekkilinin çizdiği ve fakat davalı tarafından bedeli ödenmeyen tadilat projesi hizmeti nedeniyle davalıdan olan alacağının tahsili istemli bir alacak davası olduğunu, davada Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görevli olabilmesi için bu kapsamda açılmış bir davanın söz konusu olması gerektiğini, açılan davada 5846 sayılı Kanun’a dayanılarak tecavüzün önlenmesi, telif hakkı, eser sahipliğinin tespiti, tecavüz nedeniyle tazminat istenmediği açık olup taraflar arasında daha önceden imzalanmış sözleşme kapsamında yer almayan ayrı bir ücreti gerektirir tadilat projesi çizim bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep edildiğinin sabit olduğunu, dava konusu fikri mülkiyet hakkına dayalı bir tazminat değil, yapılmış olan bir işin/hizmetin ödenmeyen bedelinin talebinden ibaret olduğunu, yapılan işin/hizmetin ödenmeyen bedelinin tahsili istemiyle açılmış alacak davasına bakmaya görevli mahkeme tarafların tacir ve işin de ticari işletmeleriyle ilgili bulunması nedeniyle TTK’nın 5. maddesi uyarınca Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Dava, FSEK’ten kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davanın FSEK kapsamında bulunan mimari proje bedelinin tahsili istemine ilişkin olası nedeniyle davaya Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince bakılacağı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin …..Karar ve 09/03/2021 Tarihli;……ve 21/10/2019 Tarihli kararlarının da bu yönde bulunduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 02/12/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/12/2021
……

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.