Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/180 E. 2023/120 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/180
KARAR NO : 2023/120
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2020
NUMARASI : 2019/182 E. – 2020/230 K.

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI : … – …
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Marka Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabete Dayalı Manevi Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 07/10/2020 tarih ve 2019/182 E. – 2020/230 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin 1923 yılında dünyanın ilk futbol kramponlarından sayılan zikzak logolu ayakkabıları geliştirerek ticari faaliyetine başladığını, 1956 yılından itibaren müvekkilinin Almanca’da “…” anlamına gelen “…” sözcük markasını ve … şekil markasını içeren formaların pek çok spor kulübü tarafından kullanıldığını, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde müvekkilinin pek çok markasının tescillediğini, davalının, müvekkili şirkete ait markaları üzerinde barındıran hukuka aykırı olarak üretilmiş taklit ürünleri satışa arz ettiğini, davalı tarafın kesinleşmiş ceza mahkemesi kararı ile sabit haksız eyleminin 6769 sayılı SMK ve 6102 sayılı TTK hükümleri uyarınca marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu, davalının eylemi nedeniyle müvekkili şirket nezdinde meydana gelen manevi zararın giderilmesi gerektiğini ileri sürerek, 6.000,00-TL manevi tazminatın suçun işlendiği tarih olan 19.06.2015 tarihinden itibaren ticari faiz (avans faizi) uygulanmak sureti ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, davacı tarafın manevi bir zararının söz konusu olmadığını, ceza dosyasında da görüleceği üzere müvekkilinin dükkanında 2 adet “…” marka eşofman altına rastlanıldığını, müvekkilinin toplu olarak mal aldığını, mal almış olduğu toptancıların İstanbul’da bulunduğunu, müvekkilinin bu durumda kusurunun dahi bulunmadığını, kendisinin toptan olarak almış olduğu ürünleri tasnif etmesinin imkansız olduğunu, bu şekilde küçük esnafı zarara sokmaya çalışmanın iyiniyetli bir tutum olmadığını, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından, Şereflikoçhisar Sulh Ceza Hakimliğinin 18.06.2015 tarih 2015/212 D.İş sayılı arama kararı ile davalının vergi kaydı bulunan ve fiilen işlettiği işyerinde arama yapıldığı, söz konusu aramada 2 adet “…” ibaresini barındıran eşofman altına el konulduğu, ayrıca davalının işlettiği işyerinden satın alınan 1 adet “…” ibaresini barındıran eşofman altının da soruşturma dosyasına konu edildiği, ürünler üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesine göre, davacıya ait … sayılı tescilli markalarının takliti olan toplam 3 adet giysinin tespit edildiği, söz konusu giysilerin, davalının vergi levhası kaydı bulunan ve fiilen idare ettiği işyerinde satışa arz edildiği ve bu suretle davacı şirketin sözkonusu markalarından kaynaklanan haklarına tecavüz etmek suretiyle davacı marka sahibinin ticari piyasada edindiği imaj ve güvenden oluşan manevi ticari varlığında kayıp ve zarar meydana geldiği, manevi tazminatın takdirinde tarafların mali, sosyal ve ekonomik durumları, ihlale konu ürün sayısı, bu ürünlerin niteliği, tarafların kusur oranları, sıfatları, işgal ettikleri makam ve 4721 sayılı TMK’nın 4. maddesi hükmündeki hak ve nesafet ilkesinin birlikte değerlendirildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 1.500,00-TL manevi tazminatın 19.06.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, müvekkilinin ürünleri toptancıdan aldığını ve tasnif etmediğini, 2 adet eşofman altının davacı şirketi manevi zarara uğratmayacağını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabete dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının fiilen işlettiği iş yerinde yapılan aramada, üzerinde davacıya ait markayı taşıyan, taklit olarak üretilmiş 3 adet eşorfman altının satışa arzedildiğinin tespit edildiği, davalının bu ürünlerin taklit olduğunu bilebilecek durumda olduğu, davalının bu eyleminin SMK’nın 29. maddesinin ilk fıkrasının (c) bendinde sayılan marka hakkına tecavüz fiillerinden biri olduğu, aynı zamanda da haksız rekabet teşkil ettiği, SMK’nın 149 ve TTK’nın 56 ve TBK’nın 58. maddelerindeki manevi tazminat şartlarının oluştuğu, mahkemece takdir edilen tazminat miktarının somut olayın özelliklerine ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 125,50-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 09/02/2023 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 04/03/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip