Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/179 E. 2023/129 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/179
KARAR NO : 2023/129
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/10/2020
NUMARASI : 2020/11 E. – 2020/218 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Marka Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i, Ticaret Unvanının Terkini, Yayının Durdulması

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 02/10/2020 tarih ve 2020/11 E. – 2020/218 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin 08.08.2011 tarihinde kurulduğunu, şirketin kuruluş aşamasında hem ticari unvan hem de marka olarak, ortaklarının soyadları olan “…” kelimesinden “Y” harfini, “…” kelimesinin “…” kısmını kullanıp, makina imalatı vurgusu yapmak için de “…” ibaresini ekleyerek “…” markasının belirlendiğini, müvekkilinin bu ibareyi ticaret unvanı ve … başvuru numarası ile marka olarak tescil ettirdiğini, 2019 yılında kurulan davalı şirketin “…” ibaresi üzerinde üstün bir hakkının bulunmadığını, bu ibareyi kullanarak iltibas oluşturmayı ve müvekkili şirketin bilinirliğinden faydalanmayı amaçladığını, davalının ayrıca “…..” ve “…..” şeklindeki internet adreslerini de kullandığını ileri sürerek, müvekkil şirket aleyhine var olan marka tecavüzü ve haksız rekabetin tespiti ve men’ini, “…” ibaresinin davalının ticari unvanından terkinini ve “…..” ve “…..” adlı web sayfalarının yayınının durdurulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin, 23.10.2019 tarihinde tescil edildiğini, davacının iltibas ve haksız rekabet iddiasının gerçek dışı olduğunu, davanın kötü niyetli ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açıldığını, müvekkilinin ticaret unvanının tescilli olduğunu, tescilli bir ticaret unvanının sicilden terkin edilinceye kadar kullanılmasının bir hukuka aykırılık oluşturmayacağını, bu dönem içerisinde haksız rekabet iddiasına dayalı tazminat istenemeyeceğini, müvekkili şirketin tescilli ticari unvanı ile davacının tescilli markası arasında iltibas bulunmadığını, müvekkili şirketin unvanında yer alan “…” ibaresinin bilinçli olarak konulduğunu, “…” ibaresinin iştigal konusu makinaların kısaltılmış hali olduğunu, yani “…” kelimelerinin kısaltmasından oluştuğunu, ticaret unvanının hiçbir yerde tek başına “…” olarak kullanılmadığını, çekirdek kelime aynı olsa da iştigal konusunu da oluşturan ayırt edici ek kelimelerin birlikte kullanımından oluştuğunu, bu durumun hukuka uygun olduğunu, davacı tarafın dilekçesinde belirttiği üzere markasının 07. sınıfta tescilli olduğunu, müvekkilinin tabi olduğu Nice sınıfının 35. sınıf olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, “www……” ve “www……” ibareli alan adlarının davalı tarafından kullanıldığının bilirkişi raporu ile tespit edildiği, bu alan adlarının 09.04.2014 tarihinde tahsis edildiği, ancak davacının “…” ibaresini bu tarihten önce gerek ticari unvan olarak gerekse marka olarak tescil ettirdiği ve markasal olarak kullandığı, davalının belirtilen alan adları içerisinde “…” ibaresini markasal olarak davacının ticari faaliyetleri ile benzer ticari faaliyetlerde kullandığı, “…” ibaresinin kavramsal bir anlamının bulunmadığı da gözeltildiğinde, bu ibarenin taraflar arasında benzer bulunan ve yukarıda belirtilen sektörde tanımlayıcı özelliği olan ve yaygın kullanılan bir ibare olmadığı, bu nedenle ilgili sektörde ve tescilli marka ürünleri üzerinde ayırt ediciliğinin bulunduğu, davalı alan adlarında “…” ibaresinin yanında kullanılan “…” ibaresinin tanımlayıcı olan “…” anlamına geldiği, dolayısıyla markasal algısının bulunmadığı, davalı alan adları içeriğinde “…” ibaresi yanında kullanılan şekil unsurunun yeterli ayırt ediciliği sağlamadığı, “…” ibarelerinin ayırt ediciliğinden kaynaklı işaretler arasında görsel ve işitsel olarak iltibas tehlikesi bulunduğu, yine davalıya ait ticaret unvanının “…..” ibareli davalı internet sitesinde kullanıldığı, davalının ticaret unvanının esas unsurunun “…” ibaresi olduğu, unvanı oluşturan diğer unsurların iştigal alanlarını tanımlayıcı nitelikte olduğundan ayırt ediciliğinin bulunmadığı, davacıya ait ticaret unvanının da esas unsurunun “…” ibaresi olduğu, unvanı oluşturan diğer unsurların iştigal alanlarını tanımlayıcı nitelikte olduğundan ayırt ediciliğinin bulunmadığı, davacı ve davalıya ait ticari sicil kayıt bilgilerindeki iştigal alanlarının benzer faaliyetleri içerdiği, benzer faaliyet alanları ve benzer ticaret unvanları nedeniyle, ticaret unvanları bakımından iltibas tehlikesinin bulunduğu, davacıya ait önceki tarihli ticaret unvanının esas unsurunu kullanarak sonraki tarihli davaya konu ticaret unvanını tescil ettiren davalı eyleminin haksız rekabet teşkil ettiği, yine davacıya ait “…” ibareli markanın tescili kapsamında bulunan iş makineleri emtiaları ile davalının ticari sicil kayıt bilgilerinde yer alan faaliyet alanlarına ilişkin olarak benzerlik bulunduğu, bu nedenle davalının ticaret unvanının salt ticari unvan olarak kullanımının dahi, işaret ve emtia benzerliği nedeniyle davacının marka hakkını ihlal eylemi niteliği taşıdığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile; davalının “…” markasının kullanımının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin men’ine, davalının ticaret unvanında yer alan “…” ibaresinin ticaret sicilinden terkinine, davalıya ait “www……” ve “www……” ibareli internet adreslerinin yayınlarının durdurulmasına karar verilmiştir

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, tescilli ticaret unvanı sicilden terkin edilinceye kadar kullanılmasının hukuka aykırılık oluşturmayacağını, “…” ibaresinin yol ve inşaat makinelerinin kısaltılmışı olduğunu, ticaret unvanının dürüstlüğe aykırı kullanımının söz konusu olmadığını, unvanın farklı mal ve hizmetler için kullanıldığını, iltibasın söz konusu olmadığını ileri sürerek, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men’i, ticaret unvanının terkini, internet adreslerinin yayının durdurulması istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı ile davalının aynı ve benzer alanlarda faaliyet gösterdikleri, tüketici kitlelerinin benzer olduğu, davacının “…” ibareli markası ile davalının “…” ibaresini içeren ticaret unvanı arasında iltibas bulunduğu, davalı şirketin ayrıca “www……” ve “www……” ibareli internet sitelerinde faaliyet alanında yer alan ürün ve hizmetlerin tanıtımını yaptığı, davacı şirketin markasını ve ticaret unvanını davalı şirketten önce tescil ettirilmiş olduğu, SMK’nın 7. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasını önleme ve bu kapsamda aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca da böyle bir işaretin ticaret unvanı olarak kullanılmasını ve internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı olarak kullanılmasını yasaklama hakkının bulunduğu, davalının eylemlerinin SMK’nın 29/1. maddesi uyarınca marka hakkına tecavüz ve TTK’nın 54 vd. maddeleri uyarınca haksız rekabete sebebiyet verdiği, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 125,50-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 09/02/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 07/03/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip