Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1782 E. 2023/1652 K. 15.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1782 – 2023/1652
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1782
KARAR NO : 2023/1652
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/06/2021
NUMARASI : 2020/278 E. – 2021/230 K.

DAVACI
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 16/06/2021 tarih ve 2020/278 E. – 2021/230 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin 2019/136425 sayılı marka başvurusunun, davalı kurum tarafından 5/1- b,c,f ve i maddeleri uyarınca reddine karar verildiğini, tescili talep edilen “…” ibaresinin ayırt edici nitelikte bir marka olduğunu, verilen kararın hatalı olduğunu, kurumun daha evvel verdiği kararlar ile işbu kararın çelişmekte olduğunu ileri sürerek, 2020-M-6200 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davacı tarafça YİDK itiraz aşamasında “…” ibaresine kullanım ile ayırt edici nitelik kazandırıldığını ispatlayamadığını, tescil talebi hakkında HMK’nın 114/1-h uyarınca davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, 6769 sayılı SMK’nın 5/1-b, c, f, i maddeleri uyarınca verilen başvurunun reddine dair YİDK kararının hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, dava konusu markanın “…” ve “…” ibarelerinin bir araya getirilmesi ile oluşturulmuş bileşke bir marka olduğu, marka bütün olarak “… …” gibi bir anlamı sağlamakta ise de bu anlamı oluştururken kullanılan kelime kombinasyonunun başlı başına tanımlayıcı olarak değerlendirilemeyeceği, zira ülkemiz tüketicisinin “…” ibaresini içerir pek çok markaya aşina olduğu, dolayısıyla dava konusu markayı da bütün olarak gördüğünde bahsi geçen iki sözcüğün bir araya getirilmesi ile oluşturulmuş bir marka olarak algılayacağı, ortalama bir tüketici nezdinde asgari düzeyde ayırt edicilik yaratacak bir izlenim edineceği, “…” kelimesinin, ülkemiz ortalama tüketicisi açısından “…” ibaresinin yarattığı doğrudan algıyı birebir oluşturacağı yönünde bir değerlendirmenin isabetli olmayacağı, anılan ibarenin bütün olarak tüketici nezdinde markasal algı oluşturması muhtemel bir kombinasyon taşıdığı, bu bağlamda öncelikle işbu maddeler kapsamında reddine karar verilen 35.sınıftaki “Alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri.” açısından dava konusu ibarenin herhangi bir tanımsal ilişki içerisinde dahi olmadığı, dolayısıyla anılan hizmetler açısından markanın bütün olarak ayırt edici olarak görülmesi gerektiği, bununla birlikte 35.sınıfta reddine karar verilen “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri. Alkollü içecekler (biralar hariç): Şaraplar, rakılar, viskiler, likörler, alkol içeren kokteyller. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri açısından da yine anılan ibarenin doğrudan tanımlayıcı, tasviri nitelikte bir algı oluşturmadığı, ilgili hizmetin herhangi bir özelliğini, niteliğini doğrudan tanımlamadığı, kaldı ki “…” ibaresinin “…” malları dışında kalan mal ve hizmetler dışında zaten 5/1-b ve 5/1-c kapsamında değerlendirilmesinin de isabetli olmayacağı, “33.Sınıf: … coğrafi işareti özelliklerine uygun rakılar.” malları açısından da yine “…” ürün adını taşımakla birlikte yukarıda açıklanan çerçevede “…” ibaresinin markaya kattığı anlam itibariyle işaretin bütün olarak zayıf ama asgari düzeyde bir ayırt ediciliğinin mevcut kabul edilmesi gerektiği, hal böyleyken reddine karar verilen mal ve hizmetlerin tamamı bakımından SMK 5/1-b ve 5/1-c maddeleri kapsamında değerlendirilmesi mümkün görülmeyen bir işaret olduğu, “…” şeklindeki başvuruda “…” ibaresinin başlı başına bir alkol cinsi olduğu, dolayısıyla anılan ibarenin “…” içeceğini şüphesiz çağrıştıracağı, bu anlamda başvuru kapsamında reddine karar verilen ve “…” emtiası dışında kalan “32.Sınıf: Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar.Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri. Sınıf 33:Alkollü içecekler (biralar hariç): Şaraplar, viskiler, likörler, alkol içeren kokteyller.” emtialarının tamamı bakımından ilgili ürünlerin … içerikli ya da doğrudan … ürününü işaret ettiği yönünde bir izlenimi tüketicide yaratabileceği, yine her ne kadar Markalar Dairesi Başkanlığı kararında SMK m.5/1-f hükmü bakımından reddedilmese de, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.04.2021 tarih 2017/11-414 Esas 2021/509 Karar sayılı kararı uyarınca; mutlak ret nedenlerinin mahkemece resen dikkate alınması gerektiğinden, dava konusu marka başvurusunda yer alan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri. Alkollü içecekler (biralar hariç): Şaraplar, viskiler, likörler, alkol içeren kokteyller. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri bakımından ilgili ürünlerin … içerikli ya da doğrudan … ürününü işaret ettiği yönünde bir izlenimi tüketicide yaratabileceği, bu mal ve hizmetler bakımından, dava konusu marka başvurusunun SMK m.5/1-f hükmü uyarınca tescil edilemeyecek bir işaret olduğu, dava konusu başvurunun coğrafi bir yer/bölge adı içermediği, “…” ibaresinin, rapor kapsamında da izah olunduğu üzere uyuşmazlık konusu emtialar bakımından doğrudan cins, vasıf, çeşit, coğrafi kaynak bildirir bir niteliğinin bulunmadığı, “…” anlamını taşımakla birlikte tüketici nezdinde yarattığı algıda düşük düzeyli de olsa bir ayırt edicilik taşıyacağı, “…” ibaresi tescilli bir coğrafi işaret adı olmakla birlikte başvuru konusu markanın bir bütün olarak işbu madde kapsamında reddine karar verildiği görülen “Sınıf 33:Alkollü içecekler (biralar hariç): Şaraplar, viskiler, likörler, alkol içeren kokteyller.” mallarının ilgili mutlak red gerekçesi kapsamında değerlendirilebilir bir işaret olmadığı, davacı yanca, “…” şeklindeki marka başvurusunun, marka başvuru tarihinden daha evvelki bir tarihte yoğun kullanıma konu edildiğini ve bu sayede ayırt edici nitelik kazandığını gösterir hiçbir delil sunulmadığı, bu nedenlerle dava konusu marka başvurusu kapsamından çıkartılan “… coğrafi işareti özelliklerine uygun rakılar, Müşterilerin malları elverişli şekilde görmesi ve satın alması için rakılar mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” mal ve hizmetleri bakımından “…” ibaresinin SMK m.5 hükmünde düzenlenen mutlak tescil engellerinden herhangi birini barındırmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne “… coğrafi işareti özelliklerine uygun rakılar, Müşterilerin malları elverişli şekilde görmesi ve satın alması için rakılar mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” mal ve hizmetleri bakımından 2020-M-6200 sayılı YİDK kararının iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davaya konu ibarenin “Sınıf 33:… coğrafi işareti özelliklerine uygun rakılar” ve “Müşterilerin malları elverişli şekilde görmesi ve satın alması için rakılar mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” mal ve hizmetleri bakımından ayırt edicilik vasfının bulunduğu yönündeki değerlendirmenin hatalı olduğunu, davaya konu markada esas unsurun “…” ibaresi olup bu ibarenin tüketiciler nezdinde “… …” anlamını çağrıştıracağını, bu ibarenin kısmi kabule konu mallar bakımından tanımlayıcı bir ibare olduğunu, ilgili sektörde sıklıkla kullanıldığını, bu haliyle davaya konu başvuruyu oluşturan ibarenin kısmi kabul kararında yer alan “Sınıf 33:… coğrafi işareti özelliklerine uygun rakılar” ve “Müşterilerin malları elverişli şekilde görmesi ve satın alması için rakılar mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” mal ve hizmetleri bakımından belirli bir ticari kaynağa ait bir işaret olarak algılanmayacağını, işletmesel köken göstermekten yoksun ve herhangi bir ayırt edici niteliği bulunmayan dava konusu işaretin marka olabilme vasfını haiz olmadığını ileri sürerek, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın tümden reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka başvurusunun reddine dair YİDK karar iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamında yer alan … … celp edilen marka tescil belgeleri ile Kurum’un resmi internet sitesinden tespit edilen bilgilere göre, işbu davanın konusunu oluşturan 2019/136425 sayılı markanın davacı Şirket adına tescilli iken dava tarihinden sonra, karar tarihinden önce, 30/12/2020 tarihli devir sözleşmesi ile … A.Ş.’ye devredildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 125/2. maddesi uyarınca “Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder.” Somut uyuşmazlıkta da davacı tarafından, dava konusu 2019/136425 sayılı markanın … A.Ş.’ye devredilmesiyle anılan hüküm uyarınca, devralan kişinin davacı yerine geçmesi, davanın kaldığı yerden itibaren bu kişi huzurunda görülmesi gerekir. İlk derece mahkemesi ise karar tarihinden önce gerçekleşen bu devri hiç dikkate almamış, markayı devreden …. ve Tic. A.Ş. huzuruyla davayı görmeye devam etmiştir.
Bu durum karşısında mahkemece, 6100 sayılı HMK’nın 125/2. maddesi uyarınca, usulüne uygun şekilde taraf teşkili sağlanmadan, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, HMK’nın 125/2. maddesi uyarınca gerekli işlemlerin yapılabilmesi ve taraf teşkilinin sağlanabilmesi amacıyla, davalı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince yerel mahkeme kararının esası incelenmeden kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
2- İstinaf kararının neden ve şekline göre, davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 16/06/2021 gün ve 2020/278 E. – 2021/230 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA;
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE,
3-Davalı … vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-Davalı … tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan 59,30-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davalı … … iadesine,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada değerlendirilmesine,
7-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 15/12/2023 tarihinde HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/12/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.