Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/1780 – 2023/1694
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/1780
KARAR NO : 2023/1694
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/06/2021
NUMARASI : 2019/136 E. – 2021/264 K.
ASIL DAVA
DAVACI
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Marka Hakkının İhlâli / Haksız Rekabet / Markanın
Hükümsüzlüğü
Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 30/06/2021 Tarih ve 2019/136 Esas – 2021/264 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı ile asıl davada davalı … ve birleşen davada davalı … LTD. ŞTİ. tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin “…+Şekil” ibare ve biçimli, 16 ve 43.sınıf ürün ve hizmetleri içeren 2008/62351 numaralı, …+Şekil ibare ve biçimli, 35, 38, 40, 41, 42, 43 ve 44.sınıf ürün ve hizmetleri içeren 2001/5426 (L), “… …” ibare ve biçimli, 30.sınıf ürünleri içeren 1983/77489 numaralı, “…+Şekil” ibare ve biçimli, 35/1-4 ve 29, 30, 31, 32, 33, 34.sınıf ürünler için 35/5.sınıf hizmetleri içeren 2011/105733 numaralı tescilli markaların sahibi olduğunu, tescilli markalarında asıl ve ayırt edici unsurun “…” biçiminde olduğunu, uzun yıllardan bu yana Ankara ve İstanbul gibi şehirlerde bulunan değişik işletmelerde kullanılan bu markaların, en son müvekkili tarafından …’a verdiği inhisari olmayan lisans sözleşmesi ile “…” adresindeki işletmede, ayrıca iş ve tanıtım evrakında kullanıldığını, müvekkili markasıyla gerçekleştirilen ticari faaliyetlerin tanıtımının ilk olarak 03.01.2003 tarihinden itibaren “www…..com” ve “www…..com.tr” alan adları altında oluşturulan web sayfasında kesintisiz ve yoğun bir biçimde devam ettirildiğini, müvekkilinin üzerine düşen kullanım külfetini yerine getirdiğini, davalının önce “…” adresinde, sonra da “…” adresinde, “… …” adını taşıyan işletme açtığını, yetkilisi olduğu ve ticari faaliyette bulunduğu işletmesinde, hiçbir teknik veya hukuki gereklilik olmadığı halde, kötü niyetli biçimde müvekkilinin tescilli markasının birebir aynısını kullandığını, alan adı ve vermiş olduğu ticari faaliyetleriyle karışıklığa yol açacak ve kendisiyle müvekkili şirketi ilişkilendirecek biçimde ayırt edilemeyecek derecede benzer olan alan adı alıp içeriğinde de müvekkili markasını kullanmak suretiyle aynı alanda ticari faaliyet gerçekleştirerek, kendisine haksız menfaat sağladığını, bu bağlamda davalı işletmesinde, sundukları ürünlerin tanıtım broşürlerinde, kartvizitlerinde, ünün mahfazalarında, 31.05.2018 tarihinde edindiği “https://….com.tr”, “www…..com”, “http://www…..com”, “https://….com.tr/blog” alan adlı internet sitesinin alan adında ve ad altında oluşturduğu web sayfası içeriğinde “…” ve “… …” biçiminde tanıtım işareti kullandığını, bunun yanında “https://….com/…” ve “https://www…..com/…/” adresli sosyal medya hesaplarında da aynı tanıtım işaretlerini kullandığını, Ankara 4.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/60 D.İş sayılı dosyasında, davalının eylemlerinin müvekkilinin fikri mülkiyet haklarını ihlal ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespit edildiğini ve davalı eylemleri hakkında ihtiyati tedbir kararı verildiğini, davalının markasal kullanımları tescilli bir marka belgesine dayanıyorsa bile SMK m.155 hükmü uyarınca sonraki tarihli marka tescilinin müvekkiline ait önceki tarihli tescilli markalar karşısında hüküm ve sonuçlarını doğuramayacağını, davalı eylemlerinin müvekkiline ait marka haklarını ihlal ve haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, davalının “…” ve “… …” şeklindeki markasal kullanımlarının müvekkiline ait marka hakkı ihlâli ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, davalının marka hakkı ihlali ve haksız rekabet oluşturan eylemlerinin önlenmesine, durdurulmasına, kaldırılmasına, davalının tescilli veya tescilsiz varsa ticaret unvanında ve işletme adıyla, “https://….com.tr”, “www…..com”, “http://www…..com”, “https://….com.tr/blog/”, “https://….com/…”, “https://www…..com/…/” ibareli internet sitelerinde, iş ve tanıtım evrakında, ürün mahfazalarında “…” ve “… …” ibarelerini kullanmasının önlenmesine, alan adı ve içeriği marka hakkı ihlâli ve haksız rekabet oluşturan “https://….com.tr”, “www…..com”, “http://www…..com”, “https://….com.tr/blog/” ibareli internet sitelerine erişimin engellenmesine, alan adlarının iptaline, bunun yanında “https://….com/…” ve “https://www…..com/…/” ibareli internet sitelerindeki sayfalara erişimin engellenmesine, davalının işletmelerinde bulunan “…” ve “… …” ibaresini içeren ürünler ile sabit veya taşınır tabela, kartvizit, fatura, irsaliye, afiş, broşür, tanıtım dergileri ve bu cümleden olarak tüm iş ve tanıtım evrakı ile tanıtıcı tüm materyallere el konmasına, üzerlerinde tecavüz oluşturan “…” ve “… …” ibarelerinin silinmesine, bunun teknik olarak mümkün olmaması halinde bunların imhasına, karar kesinleştiğinde masrafı davalıya ait olmak üzere kararın özetinin ulusal düzeyde yayın yapan günlük bir gazetede ilan edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, davacının markalarının SMK m.29/2 hükmü uyarınca, dava tarihinden önceki son beş yıl içinde, tescilli oldukları mal ve hizmetler üzerinde Türkiye’de ciddi surette kullanıldığını ispat külfetinde bulunduğunu, bu hususta kullanmama def’i ileri sürdüklerini, davacı markalarının ciddi surette kullanıldığının ispatlanamadığını, davacıya ait 2008/62351 sayılı markanın yiyecek ve içecek ürün ve hizmetleri bakımından tescilli olmadığını, bu nedenle davacının söz konusu markasına tecavüzün mümkün olmadığını, müvekkilinin “… …” işaretini … ve tatlılar yönünden kullandığını, “…” kelimesinin “Üzerinde yemek de yenebilen yuvarlak, bakır veya pirinçten büyük tepsi” anlamına gelen ve ayırt ediciliği düşük zayıf bir marka olduğunu, davacı markalarının “Şekil+…” şeklinde düşünülüp tescil ettirildiğini, müvekkilinin “…” ibaresini farklı bir format ve fontta, ayrıca farklı bir şekilde tasarlayıp kullanmasının marka hakkı ihlali oluşturmasının mümkün olmadığını, dava dışı … Ltd Şti adına tescil ettirilmiş 2018/42010 sayılı “…” sözcük markasının bulunduğunu, tescil maliki şirketin, tescil başvurusunu müteakip “www…..com” alan adını tescil ettirdiğini ve kullanması için müvekkili …’e izin verdiğini, şu halde, davacı markalarıyla benzer olmayan “…” ibaresini içeren “www…..com” alan adının kullanılması nedeniyle müvekkilinin marka hakkı ihlali ve haksız rekabet oluşturduğu iddiasında bulunulamayacağını, davacı markalarının tanınmış markalar olmadıklarını, müvekkilinin kötü niyetli eylemlerinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davacı vekili, müvekkilinin “…+Şekil” ibare ve biçimli, 16 ve 43.sınıf ürün ve hizmetleri içeren 2008/62351 numaralı “…+Şekil” ibare ve biçimli, 35, 38, 40, 41, 42, 43 ve 44.sınıf ürün ve hizmetleri içeren 2001/5426 (L) numaralı, “… …” ibare ve biçimli, 30.sınıf ürünleri içeren 1983/77489numaralı, “…+Şekil” ibare ve biçimli, 35/1-4 ve 29, 30, 31, 32, 33, 34.sınıf ürünler için 35/5.sınıf hizmetleri içeren 2011/105733 numaralı tescilli markaların sahibi olduğunu, tescilli markalarında asıl ve ayırt edici unsurun “…” biçiminde olduğunu, uzun yıllardan bu yana Ankara ve İstanbul gibi şehirlerde bulunan değişik işletmelerde kullanılan bu markaların, en son müvekkili tarafından …’a verdiği inhisari olmayan lisans sözleşmesi ile “…” adresindeki işletmede, ayrıca iş ve tanıtım evrakında kullanıldığını, müvekkili markasıyla gerçekleştirilen ticari faaliyetlerin tanıtımının ilk olarak 03.01.2003 tarihinde tescil ettirdiği “www…..com” ve “www…..com.tr” alan adları altında oluşturduğu web sayfasında, anılan tarihten bu yana kesintisiz ve yoğun bir biçimde gerçekleştirildiğini, müvekkilinin üzerine düşen kullanım külfetini yerine getirdiğini, davalının “…” adresinde, “… …” adını taşıyan işletme açtığı, yetkilisi olduğu ve ticari faaliyette bulunduğu işletmesinde, hiçbir teknik veya hukuki gereklilik olmadığı halde, kötü niyetli biçimde müvekkilinin tescilli markasının birebir aynısını kullandığını, alan adı ve vermiş olduğu ticari faaliyetleriyle karışıklığa yol açacak ve kendisiyle müvekkili şirketi ilişkilendirecek biçimde ayırt edilemeyecek derecede benzer olan “https://….com.tr” ibareli alan adı alıp içeriğinde de müvekkili markasını kullanmak suretiyle aynı alanda ticari faaliyet gerçekleştirerek, kendisine haksız menfaat sağladığını, bu bağlamda davalı işletmesinde, sundukları ürünlerin tanıtım broşürlerinde, kartvizitlerinde, ürün mahfazalarında, 19.06.2019 tarihinde edindiği “https://….com.tr” alan adında ve ad altında oluşturduğu web sayfası içeriğinde “…” ve “… …” biçiminde tanıtım işareti kullandığınını, davalı şirketin ticaret sicil kaydına göre tek ortağı bulunduğunu, anılan ortağının … olduğunu, adı geçenin, aynı zamanda davalı şirket yetkilisi olduğunu, … aleyhine marka hakkı ihlali ve haksız rekabet oluşturan eylemlerinden dolayı Ankara 5.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/136 E sayılı dosyası ile dava ikame edildiğini, …’in müvekkil markalarına yönelik ihlal eylemlerini ilk olarak kendi adına işlettiği gerçek kişi işletmelerinde, ikinci olarak da davalı … Şirketi aracılığıyla gerçekleştirdiğini, davalının markasal kullanımlarının 2018/42010 sayılı tescilli bir marka belgesine dayanıyor olmasının SMK m.155 hükmü uyarınca müvekkiline ait önceki tarihli tescilli markalar karşısında hüküm ve sonuçlarını doğuramayacağını, davalı markası ile müvekkili markaları arasında iltibas doğuracak derecede benzerlik bulunduğunu, davalı eylemlerinin müvekkiline ait marka haklarını ihlal ve haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, ilk olarak eldeki davanın Ankara 5.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/136 E sayılı dosyası ile birleştirilmesine, davalıya ait 2018/42018 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davalının “…” ve “… …” şeklindeki markasal kullanımlarının müvekkiline ait marka hakkı ihlâli ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, davalının marka hakkı ihlali ve haksız rekabet oluşturan eylemlerinin önlenmesine, durdurulmasına, kaldırılmasına, davalının tescilli veya tescilsiz varsa ticaret unvanında ve işletme adıyla, “https://….com.tr” ibareli internet sitesinde, iş ve tanıtım evrakında, ürün mahfazalarında “…” ve “… …” ibarelerini kullanmasının önlenmesine, alan adı ve içeriği marka hakkı ihlâli ve haksız rekabet oluşturan “https://….com.tr/” ibareli internet sitesine erişimin engellenmesine, alan adının iptaline, bunun yanında “https://….com/…” ve “https://www…..com/…/” ibareli internet sitelerindeki sayfalara erişimin engellenmesine, davalının işletmelerinde bulunan “…” ve “… …” ibaresini içeren ürünler ile sabit veya taşınır tabela, kartvizit, fatura, irsaliye, afiş, broşür, tanıtım dergileri ve bu cümleden olarak tüm iş ve tanıtım evrakı ile tanıtıcı tüm materyallere el konmasına, üzerlerinde tecavüz oluşturan “…” ve “… …” ibarelerinin silinmesine, bunun teknik olarak mümkün olmaması halinde bunların imhasına, karar kesinleştiğinde masrafı davalıya ait olmak üzere kararın özetinin ulusal düzeyde yayın yapan günlük bir gazetede ilan edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, davacı markalarının SMK m.29/2 hükmü uyarınca, dava tarihinden önceki son beş yıl içinde, tescilli oldukları mal ve hizmetler üzerinde Türkiye’de ciddi surette kullanıldığını ispat külfetinde bulunduğunu, bu hususta kullanmama def’i ileri sürdüklerini, davacı markalarının ciddi surette kullanıldığının ispatlanamadığını, davacıya ait 2008/62351 sayılı markanın yiyecek ve içecek ürün ve hizmetleri bakımından tescilli olmadığını, bu nedenle davacının söz konusu markasına tecavüzün mümkün olmadığını, müvekkilinin “… …” işaretini … ve tatlılar yönünden kullandığını, “…” kelimesinin “Üzerinde yemek de yenebilen yuvarlak, bakır veya pirinçten büyük tepsi” anlamına gelen ve ayırt ediciliği düşük zayıf bir marka olduğunu, davacı markalarının “Şekil+…” şeklinde düşünülüp tescil ettirildiğini, müvekkilinin “…” ibaresini farklı bir format ve fontta, ayrıca farklı bir şekilde tasarlayıp kullanmasının marka hakkı ihlali oluşturmasının mümkün olmadığını, ayrıca müvekkiline ait 2018/42010 sayılı markanın davacı markaları ile iltibas oluşturacak derecede benzer bir marka da olmadığını, davacı markalarıyla benzer olmayan “…” ibaresini içeren “www…..com.tr” alan adının kullanılması nedeniyle müvekkilinin marka hakkı ihlali ve haksız rekabet oluşturduğu iddiasında bulunulamayacağını, davacı markalarının tanınmış markalar olmadıklarını, müvekkilinin kötü niyetli eylemlerinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davacı tarafın kullanım ispatı bakımından dosya kapsamına sunulu belgelerinin tarihlerinin 2019 yılı ile sınırlı kaldığı, davacının markasına dayanarak 28.05.2019 tarihli marka lisans sözleşmesi, 28.05.2019 tarihli vergi levhası, 17.07.2019 tarihli işletme kayıt belgesi ve 2019 yılı tarihli faturalar, 08.04.2019 yılına ilişkin kira sözleşmesi bulunduğu, davacının markasının “EV BÖREKLERİ VE BAKLAVALAR” gıda emtialarında kullanılmakta olduğu, anılan unlu gıda mamullerinin satışı hizmetlerinin gerçekleştirildiği, dava tarihinden önceki beş yıllık dönem nazara alındığında, davacıya ait olduğu iddia olunan internet sitelerinin incelenmesi neticesinde, “Şekil+…” ibaresi ile yapılan “baklava çeşitleri, kadayıf, revani, … çeşitleri, mantı, zeytinyağlı yaprak sarması ürünleri üretimi”nin davacının 83/077489 sayılı markası kapsamında, “baklava çeşitleri, kadayıf, revani, … çeşitleri, mantı, zeytinyağlı yaprak sarması ürünleri satış hizmeti”nin ise 2011/105733 sayılı markası kapsamında yer aldığı, “Baklava, revani,kadayıf, …, mantı, zeytinyağlı yaprak dolması üretimi ve satışı” hizmetlerine ilişkin kullanımın markasal nitelik taşımakla birlikte, göstermelik bir kullanım olmayıp, davacı markaları ile üretim ve satış hizmeti yapıldığı, yukarıda yer verilen mal ve hizmetler bakımından davacının belirtilen markalarını ciddi surette kullandığı, davacının 83/077489 sayılı markası altında kullanımı ispatlanan “Baklava, revani, kadayıf, …” emtiaları ile birleşen davalıya ait marka kapsamında yer alan “30.sınıf: Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, …, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. 43. Sınıf: Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” mal ve hizmetlerinin aynı/aynı tür/benzer oldukları, davacının 2011/105733 sayılı markası altında kullanımı ispatlanan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için mantılar, Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar.nin bir araya getirilerek sunulması hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, kataloglar ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” ile birleşen davalıya ait marka kapsamında yer alan “30.sınıf: Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, …, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül.” emtialarının benzer olduğu, 43. sınıftaki ‘Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri’nin davacının markaları kapsamındaki 30. Sınıf mallarla ilişkili hizmetler olduğu, anılan mal ve hizmetler arasında ilişkilendirme ihtimali bulunduğu, dava konusu marka kapsamındaki 30. sınıf emtiaların, davacı yan markası kapsamındaki Sınıf 35/son alt gruptaki satış hizmetleri ile ilişkili/benzer olduğu, sonuç olarak birleşen davalıya ait 2018/42010 sayılı marka kapsamında yer alan “30.SINIF: Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, …, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. 43.SINIF:Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” mal ve hizmetlerinin, davacıya ait 83/077489 ve 2011/105733 sayılı marka kapsamında yer alan ve kullanımı ispatlanan mal ve hizmetlerle benzer olduğu, davacı markaları ile birleşen davalı markasının esas unsurunun müştereken … ibaresinden oluştuğu, tüketici nezdinde bu mal ve hizmetler bakımından iltibas tehlikesi bulunduğu, sunulan delillere göre davacı markalarının sektörel olarak tanınır olmadığı, birleşen davalının kötü niyetli olarak marka tescil başvurusunda bulunduğu iddiasının ispatlanamadığı, birleşen davalı şirketin tek ortağı ve yetkilisinin, davalı … olduğu, davalıya ait olduğu belirtilen “https://….com.tr” sitesine ulaşılamadığı, sitenin “… Gıda San.Tic.Ltd.Şti.” firması adına kayıt edildiği, sitenin 19.06.2019 tarihinde oluşturulduğu ve 18.06.2020 tarihinde site yayının sona ereceği, davalıya ait olduğu belirtilen “www…..com” sitesine erişimin, Ankara 4.Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 18.09.2019 tarih ve 2019/60 sayılı kararı gereğince Erişim Sağlayıcıları birliği tarafından engellendiği, davalıya ait olduğu belirtilen “https://….com.tr/blog” bağlantısına ulaşılamadığı, “www…..com” sitesinin ….com, … firması tarafından firma bilgileri girilmeksizin kayıt edildiği, sitenin 31.05.2018 tarihinde oluşturulduğu ve 31.05.2021 tarihinde site yayının sona ereceği, davalıya ait olduğu belirtilen “https://….com/…” sosyal medya hesabı isminde “… …” ibaresinin yazıldığı, hesap profil resmi olarak “… …” logosunun kullanıldığı, hesabın Nisan 2018 tarihinde oluşturulduğu ve hesaptan 20.04.2019, 06.06.2019 ve 16.06.2019 tarihlerinde toplam 3 adet tweet paylaşımı yapıldığı, davalıya ait olduğu belirtilen https://www…..com/…/ sosyal medya hesabının … platformunda olmadığı veya kapatılmış olabileceği, davalı …’e ait “…” adresindeki işyerinde ve dahi birleşen davalı … Limited Şirketi’ne ait “…” adresindeki işyerindeki kullanımların tespiti amacı ile bilirkişi heyeti marifetiyle yapılan yerinde incelemede …” adresindeki işyerinde, “…” tabelalı iş yerinin bulunduğu, adreste “… …” ibaresinin kullanılmadığı, … adresinde ise birleşen davalı … Gıda Sanayi Tic. Ltd.Şti şirketinin bulunduğu, adreste “…”, “… …”, “… …” kullanımına rastlanılmadığı, firmanın … ve baklava nevinden unlu mamullerinin satışını gerçekleştirdiği, tabelasının “ …” şeklinde olduğu, davacı markalarını ihlal teşkil eden herhangi bir kullanıma rastlanmadığı, Ankara 4. Fikri Ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/60 D.iş Sayılı dosyası üzerinden https://….com.tr/ ve https://www…..com sitelerine yönelik teknik incelemeye konu görseller ve Ankara 4.fikri Ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/60 d.iş sayılı dosya raporu üzerinden değerlendirme yapıldığında ve https://….com/… sosyal medya hesabında yapılan incelemede; … … şeklindeki davalı yan kullanımlarının, davacıya ait markasal kullanımı ispatlanan 1983/77489 ve 2011/105733 sayılı … markaları kapsamındaki mal ve hizmetlerle benzer ticari sahada faaliyet gösterilmesinden kaynaklı olarak, davalı yan kullanımlarının, davacıya ait bu markalarla iltibas oluşturacak nitelikte olduğu, birleşen davaya verilen cevap dilekçesinde de birleşen davalının “…” ibaresinin … ve tatlılar yönünden kullanıldığının ikrar edildiği, “https://….com/…” hesabında da “…” ibaresinin markasal etki doğuracak şekilde kullanıldığı, SMK m.155 hükmü uyarınca 2018/42010 sayılı markanın varlığının davacının önceki tarihli tescilli markalarına karşı hukuka uygunluk sebebi oluşturmadığı, gerek davalının, gerekse birleşen davalının “…” ve “… …” şeklindeki markasal kullanımlarının, davacıya ait 83/077489 ve 2011/105733 sayılı marka haklarını ihlal ve davacı aleyhine haksız rekabet niteliğinde olduğu gerekçesiyle, SMK m.25 ve m.6/1 hükümleri uyarınca; dava konusu 2018/42010 sayılı markanın “30.SINIF: Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, …, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. 43.SINIF:Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” mal ve hizmetleri bakımından hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalının ve birleşen davalının “…” ve “… …” şeklindeki markasal kullanımlarının davacıya ait marka hakkı ihlâli ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, davalının ve birleşen davalının marka hakkı ihlali ve haksız rekabet oluşturan eylemlerinin önlenmesine, durdurulmasına, kaldırılmasına, davalının işletme adıyla, “https://….com.tr”, “www…..com”, “http://www…..com”, “https://….com.tr/blog/”, “https://….com/…” ibareli internet sitelerinde, iş ve tanıtım evrakında, ürün mahfazalarında “…” ve “… …” ibarelerini kullanmasının önlenmesine, … hesabında marka hakkı ihlali ve haksız rekabet oluşturan kullanım bulunduğu tespit edilmediğinden, … hesabı bakımından ileri sürülen önleme isteminin reddine, birleşen davalının “https://….com.tr” ibareli internet sitesinde, iş ve tanıtım evrakında, ürün mahfazalarında “…” ve “… …” ibarelerini kullanmasının önlenmesine, alan adı ve içeriği marka hakkı ihlâli ve haksız rekabet oluşturan “https://….com.tr”, “www…..com”, “http://www…..com”, “https://….com.tr/blog/” ibareli internet sitelerine erişimin engellenmesine, alan adlarının iptaline, bunun yanında “https://….com/…” ibareli internet sitesine erişimin engellenmesine, … hesabında ihlal eylemi saptanmadığından ve bu hesabın aktif olmadığı anlaşıldığından bu hesaba ilişkin erişimin engellenmesi isteminin reddine, birleşen dava bakımından alan adı ve içeriği marka hakkı ihlâli ve haksız rekabet oluşturan “https://….com.tr” ibareli internet sitesine erişimin engellenmesine, alan adının iptaline, bunun yanında “https://….com/…” ibareli internet sitesine erişimin engellenmesine, … hesabında ihlal eylemi saptanmadığından ve bu hesabın aktif olmadığı anlaşıldığından bu hesaba ilişkin erişimin engellenmesi isteminin reddine, Ankara 4.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/60 D.İş sayılı dosyası ile saptandığı üzere, davalının işletmelerinde bulunan “…” ve “… …” ibaresini içeren ürünler ile sabit veya taşınır tabela, kartvizit, fatura, irsaliye, afiş, broşür, tanıtım dergileri ve bu cümleden olarak tüm iş ve tanıtım evrakı ile tanıtıcı tüm materyallere el konmasına, üzerlerinde tecavüz oluşturan “…” ve “… …” ibarelerinin silinmesine, bunun teknik olarak mümkün olmaması halinde bunların imhasına, birleşen dava bakımından; fiziki olarak marka hakkı ihlali ve haksız rekabet oluşturan herhangi bir tanıtıcı ürün veya araç dosya kapsamında mevcut olmadığından ve talimat yolu ile yerinde yapılan bilirkişi incelemesi tarihinde birleşen davalıya ait işyerinde inceleme tarihi itibariyle davacı markalarına tecavüz veya haksız rekabet oluşturan kullanımların bulunmadığı anlaşıldığından; birleşen davalının işletmelerinde bulunan “…” ve “… …” ibaresini içeren ürünler ile sabit veya taşınır tabela, kartvizit, fatura, irsaliye, afiş, broşür, tanıtım dergileri ve bu cümleden olarak tüm iş ve tanıtım evrakı ile tanıtıcı tüm materyallere el konması, üzerlerinde tecavüz oluşturan “…” ve “… …” ibarelerinin silinmesi, bunun teknik olarak mümkün olmaması halinde bunların imhası istemleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, asıl ve birleşen davalar bakımından karar kesinleştiğinde masrafı davalıya ait olmak üzere kararın özetinin ulusal düzeyde yayın yapan günlük bir gazetede ilan edilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Asıl ve birleşen davada davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, yargılama öncesi Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2019/60 Değişik İş sayılı dosyasında yaptırılan delil tespiti sırasında davalının “https://….com/…” adlı … hesabını kendi adına oluşturduğunun ve hatta bu hesap üzerinden paylaşım yaptığının tespit edildiğini, buna ilişkin kanıtların dosyaya sunulduğunu, davalının anılan sosyal medya hesabında doğrudan müvekkilinin “…” ibareli markasının kullanıldığını, hesaptan yapılan paylaşım içeriklerinde de “…” ibaresinin kullanıldığını, bu eylemin marka hakkına tecavüz olduğunu, yargılama sırasında yapılan incelemede davalı tarafın bu hesabı ulaşılmaz hale getirdiğini, bu nedenle, mahkeme kararının gerekçesinde kullanımın tespit edilemediğine yönelik ifadenin doyaya yansıyan maddi olgularla örtüşmediğini, fer’i nitelikteki, başlangıçta var olmasına karşın yargılama sırasında ulaşılamayan davalı “…” hesabı nedeniyle kısmi ret kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, çünkü anılan talebin, asıl durdurma ve ref taleplerine bağlı bir feri istem olduğunu, feri istemlerin reddi halinde, davalı yararına vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin hukuka uygun olmadığını, davalının yargılama dosyasına yansıyan eylemleri de gözetildiğinde 2018/42010 sayılı markanın kötü niyetli tescil ürünü olduğunu, kötü niyet bölünemeyeceğinden markanın tümden hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerekirken kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, birleşen davada tesis edilen kararın bu yönden de hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve asıl ve birleşen davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Asıl ve birleşen davada davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde, asıl ve birleşen dava davacısının davaya dayanak markalarını ciddi ve markasal bir biçimde kullanmadığını, davacı …’e ait markaların başvuru tarihlerinin sırasıyla 1983, 2001, 2008 ve 2011 yılları olup dört markanın da tespit ve ihtiyati tedbir talebinin yapıldığı tarih itibariyle geriye doğru 5 yıldan çok önce tarihli oldukları, davacı markalarının 08.08.2019 tarihinden önceki 5 yıllık dönemde markasal ve ciddi kullanımlarını ortaya koyan her hangi bir bilgi ya da belgenin mevcut olmadığını, davacı …’e ait marka görselleriyle, müvekkili …’a ait işaret arasındaki tek ortak unsurun “…” ibaresi olduğunu, “…” ibaresinin Türkçe bir kelime olup “üzerinde yemek de yenebilen yuvarlık, bakır veya prinçten büyük tepsi” şeklinde tanımlanabileceğini, “…” ibaresi ile hazırlanıp servis edilen yiyecek ve içecekler arasında çok sıkı bir ilişki olduğunu, markaların esaslı unsurlarının, markalarda yer alan iki boyutlu logo/şekiller olduğunu, yiyecek ve içecek ürün/hizmetleri yönünden tanımlayıcı ya da en kötü ihtimalle ayırt edici gücü son derece düşük olan “…” ibaresinin yardımcı unsur olduğunu, “…” ibaresinin farklı bir format ve fontta, ayrıca farklı bir şekilde tasarlanıp müvekkili … tarafından kullanımının marka ihlali olarak kabul edilmesinin doğru olmayacağını, açıklanan nedenlerle davacı markalarıyla müvekkili tarafından kullanılan işaret arasında SMK’nın 5/1-ç ve 6/1 maddeleri anlamında benzerlik olmadığını ileri sürerek, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve asıl ve birleşen davanın tümden reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, asıl dava bakımından marka hakkının ihlâli ve haksız rekabet iddialarına dayalı tespit ve men, birleşen dava bakımından marka hakkının ihlâli ve haksız rekabet iddialarına dayalı tespit, men ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dosya kapsamında davalının “https://….com/…” adlı … hesabını kendi adına oluşturduğunun ve bu hesap üzerinden paylaşım yaptığının tespitine elverişli delil bulunmadığından, mahkemece ulaşılamayan ve marka hakkı ihlali ile haksız rekabet gerçekleştirildiği ispat olunamayan … sosyal medya hesabı yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, dava dilekçesinin talep sonucunda açıkça vurgulanan bu talebin reddine karar verilmesinin sonucu olarak, HMK’nın 326.maddesi uyarınca davalı yararına vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin de yerinde olduğu, 2018/42010 sayılı markanın kötü niyetli tescil edildiği iddiasının kanıtlanamadığı, diğer taraftan davacının davaya mesnet “…” asli unsurlu markalarını, 83/077489 sayılı marka kapsamında “baklava çeşitleri, kadayıf, revani, … çeşitleri, mantı, zeytinyağlı yaprak sarması ürünleri üretimi” ve 2011/105733 sayılı marka kapsamında “baklava çeşitleri, kadayıf, revani, … çeşitleri, mantı, zeytinyağlı yaprak sarması ürünleri satış hizmeti” yönünden dava tarihinden geriye doğru beş yıllık süre içerisinde ciddi biçimde markasal olarak kullandığı, birleşen davanın konusunu oluşturan 2018/42010 sayılı “…” ibareli başvuru ile davacıya ait “…” asıl unsurlu markalar arasında, “30.SINIF: Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, …, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. 43.SINIF:Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” mal ve hizmetleri bakımından SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde karıştırılma tehlikesinin bulunduğu, zira marka işaretleri arasında “…” asli unsurunun ortak olarak kullanılmasından kaynaklanan yüksek düzeyli benzerlik bulunduğu, dava konusu markaya eklenen “…” ibaresinin markalar arasında yeterli ayırt ediciliği sağlamadığı anlaşılmakla, asıl ve birleşen davada davacı vekili ile asıl davada davalı … ve birleşen davada davalı … LTD. ŞTİ. vekilinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Asıl ve birleşen davada davacı vekili ile asıl davada davalı … ve birleşen davada davalı … LTD. ŞTİ. vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl davada Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, asıl davada davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 210,55-TL bakiye harcın asıl davada davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Asıl davada Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından asıl davanın davalısı … tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 210,55-TL karar ve ilam harcının asıl davada davalı …’den tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Birleşen davada Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcı ile 738,00-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının birleşen davada davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Birleşen davada Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcı ile 738,00-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının birleşen davanın davalısı … LTD. ŞTİ.’den tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-İstinaf aşamasında asıl ve birleşen davada davacı ile asıl davada davalı … ve birleşen davada davalı … LTD. ŞTİ. tarafından yapılan yargılama giderlerinin anılan tarafların uhdelerinde bırakılmasına,
7-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 22/12/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/12/2023
Başkan
Üye
Üye
Katip
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.