Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/1772 – 2023/1635
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/1772
KARAR NO : 2023/1635
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/09/2021
NUMARASI : 2021/41 E. – 2021/293 K.
DAVACI
VEKİLİ
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Tescili
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 16/09/2021 tarih ve 2021/41 E. – 2021/293 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkilinin 7, 11, 21, 35 ve 37. sınıf mal ve hizmetlerde tescili için 2019/106534 sayılı ve “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından SMK’nın 5/1-ç maddesi uyarınca başvuru kapsamından 37. sınıf hizmetler çıkarılarak, başvurunun kalan mal ve hizmetler yönünden ilanına karar verildiğini, başvurunun ilanına davalı Şirketin 2016/07147, 2016/07148, 2017/62871 sayılı “…”, “… …”, “…” ibareli markasını gerekçe göstererek yaptığı itirazının Markalar Dairesin Başkanlığı’nca kısmen kabulüne karar verilerek başvurunun 7. sınıf mallar yönünden reddine karar verildiğini, müvekkilinin bu karara karşı yaptığı itirazının da dava konusu YİDK karan ile nihai olarak reddedildiğini, oysa müvekkilinin 1996 yılında “…” adıyla İzmir’de kurularak kahve işleme makineleri ve ekipmanları üretmeye başladığını, yurt dışında düzenlenen birçok fuarda ülkemizi temsil ederek, hem yurt içi hem de yurt dışı pazarında bu sektörde hizmet verdiğini, müvekkiline ait başvurunun tescil edilmek istendiği hizmetlerin davalıya ait markaların tescil kapsamında bulunmadığını, müvekkilinin markayı kahve işleme makineleri ve üretimi alanında kullandığını, davalının “…” ve “… …” markalarını sadece motosiklet üretimi sektöründe kullandığını, davalının markalarını 7. Sınıf mallarda kullanmadığını ileri sürerek TÜRKPATENT YİDK’ın 2020-M-9965 sayılı kararının iptali ile dava konusu başvurunun, başvuruya konu sınıflara ek olarak markanın aslen fillen kullanıldığı 7. sınıf “tarım hayvancılık ziraat sektörlerinde ve tahıl/ meyve/sebze/gıda işlenmesinde kullanılan makineler ve robotik mekanizmalar” malları ve 37. sınıfta “Sınai makinelerin ve cihazların, büro makinelerinin ve cihazlarının, haberleşme cihazlarının, elektrikli ve elektronik cihazların tesisi, bakımı ve tamiri hizmetleri” bakımından tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı…vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, dava konusu başvuru ile müvekkiline ait redde mesnet markalar arasında iltibas koşullarının oluştuğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu başvuru ile redde mesnet davalı Şirketin 2016 07147, 2016 07148 sayılı markaları arasında, uyuşmazlık konusu 7. sınıf mallar bakımından, iltibas koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, dava konusu YİDK kararında uyuşmazlık konusu olmayan 37. sınıf hizmetler yönünden tescil talebinin reddine karar verilmesinin hatalı bulunduğunu, tarafların marka işaretleri arasında iltibasa neden olacak düzeyde benzerlik bulunmadığı gibi emtia benzerliği şartının da gerçekleşmediğini, davalının markalarını sadece motosiklet üretimi sektöründe kullandığını, tescilli olduğu diğer mallarda kullanmadığını, mahkemece kullanım ispatı taleplerinin dikkate alınmadığını, davalının markalarını müvekkilinin aslen ve fillen faaliyet gösterdiği 7. sınıf “tarım hayvancılık ziraat sektörlerinde ve tahıl/meyve/sebze/gıda işlenmesinde kullanılan makineler ve robotik mekanizmalar” mallarında kullanmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, marka başvurusunun kısmen reddine dair YİDK kararının iptali ve başvurunun tescili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, işlem dosyasının incelenmesinden davacının 7, 11, 21, 35 ve 37. sınıf mal ve hizmetler için yaptığı dava konusu başvurunun, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından, SMK’nın 5/1-ç maddesi uyarınca 37. sınıf hizmetler yönünden kısmen reddine karar verildiği, dava konusu başvuru sahibinin bu karara karşı bir itirazda bulunmadığı, 37. sınıf hizmetler dışında başvuru kapsamında bırakılan diğer mal ve hizmetler yönünden ilan edilen başvuruya, davalı Şirketin “…” asıl unsurlu markalarına dayalı olarak yaptığı itirazının Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından kısmen kabul edilerek, başvuru kapsamından 7. sınıf malların çıkarıldığı, dava konusu başvuru sahibi davacının bu karara karşı yaptığı itirazının da dava konusu YİDK kararı ile reddedildiği, işbu davanın da bahsi geçen YİDK kararının iptali istemiyle açıldığı, bu hale göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın dava konusu başvuru ile davalı Şirkete ait 2016/07147 ve 2016/07148 sayılı redde mesnet marklar arasında, başvurunun reddedildiği 7. sınıf mallar bakımından iltibas koşulların oluşup oluşmadığı noktasında toplandığı, ilk derece mahkemesince de bu çerçevede inceleme ve değerlendirme yapıldığı, dava konusu YİDK kararında, maddi hataya dayalı olarak, Markalar Dairesi Başkanlığı’nın res’en incelemesi sonucu SMK’nın 5/1-ç maddesi uyarınca başvuru kapsamından çıkarılan 37. sınıf hizmetler yönünden de iltibas koşullarının oluştuğunun belirtilmesinin sonuca bir etkisi bulunmadığından, davacı vekilinin dava konusu YİDK kararında uyuşmazlık konusu olmayan 37. sınıf hizmetler yönünden başvurunun reddine karar verilmesinin hatalı olduğu yönündeki istinaf itirazlarının yerinde bulunmadığı, diğer taraftan dava konusu “…” ibareli başvuru ile redde mesnet 2016/07147 , 2016/07148 saylı ve “…” asıl unsurlu markalar arasında, uyuşmazlık konusu 7. sınıf mallar bakımından, SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel ve işitsel bıraktıkları genel izlenim itibariyle iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira dava konusu başvuruda yer alan “…” ibaresinin “kahve işleme ustası” anlamına geldiği, ayırca bu ibarenin, başvurunun ortasına konumlandırılan “…” ibaresinin altına gelecek şekilde bu ibareye göre çok daha küçük yazı karakteriyle yazıldığı, “…” ibaresinin hem anlamı hem de marka kompozisyonundaki konumlandırma şekli itibariyle tali unsuru niteliğinde olup dava konusu başvurunun asli unsurunun “…” ibaresinden oluştuğu, redde mesnet markanın asli unsurunun aynen dava konusu başvuruda yer aldığı, dava konusu başvurunun sonuna eklenen tek harften kaynaklanan farklığın yeterli ayırt ediciliği sağlamadığı, uyuşmazlık konusu 7. sınıf malların redde mesnet markalar kapsamında da yer aldığı, ayrıca davacının davalı Kurum nezdinde ileri sürmediği redde mesnet markaların kullanım ispatı talebinin işbu davada dinlemesi mümkün olmadığından, ilk derece mahkemesince dava dilekçesinde ileri sürülen kullanım ispatının incelenmemesinde de bir isabetsizliğin bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 210,55-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 15/12/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/01/2024
Başkan
Üye
Üye
Katip
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.