Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1769 E. 2023/1641 K. 15.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/2045
KARAR NO : 2023/1645
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/04/2023
NUMARASI : 2023/133 E. – 2023/152 K.

DAVACI
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 26/04/2023 tarih ve 2023/133 E. – 2023/152 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili Şirketin “www…com” ibareli internet sitesinde, 2008 yılından beri aralıksız olarak spor haberleri, ünlü isimlerle röportajlar ve köşe yazıları yayımladığını, müvekkilinin bahsi geçen sitesinden ve faaliyetinden davalı Derneğin haberdar olduğunu, müvekkilinin “….com” ibareli ve 2015/31025 sayılı marka başvurusunun davalı Derneğin itirazı üzerine reddedilmesi nedeniyle Ankara 4. FSHHM’nin 2016/299 esas sayılı dosyasında açtıkları davanın derdest olduğunu, buna rağmen davalı Derneğin haksız ve kötü niyetli şekilde müvekkilinin 2008 yılından bu yana üstün ve öncelikli hakka sahibi bulunduğu 2016/65723 sayılı ve”haber …” ibareli dava konusu marka başvurusunu yaptığını, müvekkilinin başvuruya yaptığı itirazının 02.02.2017 tarihli 2017-OE-45088 sayılı Markalar Dairesi Başkanlığı kararıyla kısmen kabul edilerek başvurudan bir kısım hizmetlerin çıkarıldığını, müvekkilinin bu karara itiraz ettiğini, ancak Markalar Dairesi Başkanlığı’nın 19.10.2017 tarihli ve 2017-OE-454628 sayılı yeni bir karar vererek başvuruya itirazlarının tümden reddedildiğinin, önceki kararın sehven gönderildiğinin bildirildiğini, ancak Markalar Dairesi Başkanlığı’nın anılan kararı ile müvekkili lehine oluşan kazanılmış hakkın ihlal edildiğini, Markalar Dairesi Başkanlığı’nın 19/10/2017 tarihli kararına karşı yaptıkları itirazlarının da dava konusu YİDK kararıyla reddedildiğini, Markalar Dairesi’nin 19/10/2017 tarihli kararı ile başvuru işlem dosyasını hukuki bir neden olmaksızın ele alarak aynı konuda hakkın özüne ve müvekkilin menfaatine zarar veren yeni bir karar aldığını, ilk kararın sehven gönderildiğinin kabul edilemeyeceğini, öte yandan dava konusu başvuru ile müvekkilinin daha önce yaptığı 2015/31025 sayılı marka başvuru aynı olup aynı hizmetleri kapsadığını, anılan markanın hükümden düşmediğini, 2015/31025 sayılı marka başvurularının reddi nedeniyle açılan davanın derdest olduğunu, müvekkilinin “…” ibaresini 2008 yılından bu yana internet alan adı olarak, aktif şekilde kullandığını, anılan ibare üzerinde 556 sayılı KHK’nın 8/3 ve 8/5 maddesi uyarınca öncelik ve üstün hakkının bulunduğunu, bu kullanımlardan haberdar olan davalının kötü niyeli olarak dava konusu başvuruyu yaptığını, somut olay bakımından aynı KHK’nın 8/4 maddesindeki koşulların da oluştuğunu ileri sürerek 2018-M-628 sayılı YİDK kararının iptalini, dava konusu başvuruya ilk olarak yapmış oldukları itirazlarının kabulüne, aksi halde dava konusu başvuruya yaptıkları ilk itiraz sonucu verilen 02.02.2017 tarihli, 2017-OE-45088 sayılı Markalar Dairesi Başkanlığı kararının geçerli sayılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davacının dava konusu başvuruya ilk itirazı sonucu verilen Markalar Dairesi Başkanlığı kararının sehven verildiğini, zira davacının itiraz gerekçesi 2015/31025 sayılı markasının itiraz tarihinde hükümden düştüğü bu nedenle anılan markasına dayanılarak itiraz edemeyeceğini, bu durumun anlaşılması üzerine Markalar Dairesi Başkanlığı kararının düzeltilerek davacıya tebliğ edildiğini, davacı tarafça da bu karara yeniden itiraz edildiğini, dava konusu başvuru sahibi davalının “…” ibareli önceki marka tescillerinin bulunduğunu, anılan ibarenin davalı başvuru sahibini akla getirdiğini, “…” tarihinin davalı başvuru sahibinin kuruluş yılı olduğunu, ayrıca davacının sahibi olduğu internet sitesinde dahi … spor kulübü ile ilgili haberlerin yapıldığını, bu nedenlerle davacının 556 sayılı KHK’nın 8/3 ve 8/5 maddelerine dayalı iddialarının yerinde olmadığını, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, davacı tarafın sahibi olduğu ve itirazına dayanak gösterdiği “www…com” ibareli internet alan adının müvekkilinin tanınmışlığından faydalanmak ve haksız kazanç elde etmek amacıyla kötü niyetle alındığını, müvekkilinin uzun yıllardan beri kurumsallaşmak ve markasal değerini yükseltmek amacıyla çalışmalar yürüttüğünü, müvekkilinin adına “…” ibareli markaların bulunduğunu, dava konusu başvurunun önceki markalarının serisi mahiyetinde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, Markalar Dairesi Başkanlığı’nın 02.02.2017 tarihli kararında mesnet alınan davacının 2015/31025 sayılı marka başvurusu, dava konusu başvuru tarihinden önce reddedildiğinden, iltibas değerlendirmesinde dikkate alınmayacağını, bu itibarla 02.02.20l7 tarihli Markalar Dairesi Başkanlığı karar içeriğinde maddi hata bulunduğundan, sehven verilmiş bir karar olduğu nitekim bahsi gçen kararın kararın düzeltilerek, davacıya tebliğ edildiği, davacı tarafça da bu karara itiraz edildiği, davacının itirazının dava konusu YİDK kararı ile reddine karar verildiği, davacı tarafça dava konusu başvuruyu oluşturan “…” ibaresi üzerinde önceye dayalı hakkı olduğu ileri sürülmüşse de, davalı … … Derneği’nin “…” ibareli çok daha önceye dayalı tescilli markalarının bulunduğu, hatta “…” ibaresinin tanınmış marka olduğu, toplumun tamamına yakınının “…” ibaresini gördüğünde aklına … Kulübü’nün geldiği, kaldı ki davacının “…” ibareli alan adı üzerinden de … Spor Kulübü ile ilgili haberler yapıldığı, “…” yılını … Kulübünün kuruluş yıl dönümü olduğu, açıklanan nedenlerle davacının 556 sayılı KHK’nın 8/3 ve 8/5 maddelerine dayalı iddialarının yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu başvuruya itirazının kısmen kabulüne dair Markalar Dairesi kararından sonra, yeni bir kararla itirazın tümden reddine karar verilmesinin müvekkilinin ilk kararla oluşan kazanılmış hakkının gaspı niteliğinde olduğunu, YGHK’nın 2013/11-308 E-2014/61 K sayılı ilamında da aynı hususlara yer verildiğini, dava konusu başvuru ile müvekkilinin 2015/31025 sayılı marka başvurusu arasında iltibas bulunduğunu, ayrıca 2008 yılından beri dava konusu başvuruyu oluşturan “…” ibaresini markasal olarak ve internet alan adı olarak kullandıklarını, , 556 sayılı KHK’nın 8/3 ve 8/5 maddeleri koşullarının oluştuğunu, davalı başvuru sahibinin müvekkili aleyhine WIPO alan adı tahkim merkezine şikayette bulunduğunu, bu şikayetin müvekkilinin “…” ibaresi üzerinde gerçek hak sahibi olduğu gerekçesiyle reddedildiğini, dava konusu başvurunun açıkça kötü niyetli bulunduğunu, ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve 2018-M-628 saylı YİDK kararının iptaline, dava konusu başvuruya yapmış oldukları ilk itirazlarının kabulüne, aksi halde dava konusu başvuruya yaptıkları ilk itiraz sonucu verilen 02.02.2017 tarihli, 2017-OE-45088 sayılı kararın geçerli sayılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, işlem dosyasının incelenmesinden, 15.08.2016 tarihinde yapılan “…” ibareli dava konusu başvuruya, davacı Şirketin 556 sayılı KHK’nın 8/1-b ,8/3 ve 8/5 maddelerine dayalı olarak yaptığı itirazının Markalar Dairesi Başkanlığı’nın 02.02.2017 tarihli ve 2017/OE-45088 sayılı kararıyla dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet 2015/31025 sayılı markası arasında iltibas bulunduğu gerekçesiyle kısmen kabulüne karar verilerek, başvuru kapsamından bir kısım hizmetlerin çıkarıldığını, sonrasında Markalar Dairesi Başkanlığı’nın 23.10.2017 tarihli kararı ile 2017/-OE-45088 sayılı kararda esas alınan 2015/31025 sayılı davacı markasının hükümden düştüğü, anılan kararın sehven gönderildiği belirtilerek, davacının dava konusu başvuruya yaptığı itirazlarının reddine karar verildiği, davacı tarafça Markalar Diaresi Başkanlığı’nın 23.10.2017 tarihli kararı ile, 02.02.2017 tarihli kararla müvekkili lehine oluşan kazanılmış hakkın ihlal edildiği ileri sürülmüşse de, Markalar Dairesi Başkanlığı’nın 02.02.2017 tarihli kararında mesnet alınan davacı markasının, işbu davanın konusunu oluşturan başvuru tarihi itibariyle hüküm ifade etmediği, zira davacının 2015/31025 sayılı marka başvurusunun YİDK’ın 25.05.2016 tarihli kararı ile nihai olarak reddedildiği, dava konusu başvuru tarihi itibariyle hüküm ifade etmeyen davacının 2015/31025 sayılı marka başvurusunun iltibas değerlendirmesinde dikkate alınması mümkün olmadığından, sehven davacının bu markası dikkate alınarak, davacının itirazlarının değerlendirildiği Markalar Dairesi Başkanlığı’nın 02.02.2017 tarihli kararının açık maddi hata sonucu alındığının kabulü gerektiği, Markalar Dairesi Başkanlığı’nın bahsi geçen bu maddi hatayı fark etmesiyle 02.02.2017 tarihli kararının sehven alındığını belirtip, 23.10.2017 tarihli kararla davacının dava konusu başvuruya yaptığı itirazlarını yeniden değerlendirilmesinde bir isabetsizlik olmadığı, diğer taraftan davacının 2015/31025 sayılı marka başvurusunun, dava konusu başvuru tarihinden önce verilen YİDK kararı ile reddedildiği, dolayısıyla iltibas değerlendirmesinde dikkate alınamayacağı gibi somut olay bakımından 556 sayılı KHK’nın 8/3 ve 8/5 maddesindeki koşulların da oluşmadığı, zira dava konusu başvuru sahibi davalının “…” ibareli çok daha önce tescilli edilmiş markalarının bulunduğu,”…”ibaresinin davalı … Kulübünün kuruluş tarihi olduğu ve bu ibarenin davalıyı sembolize ettiği, bunun neredeyse herkes tarafından bilindiği, davacının aynı ibareyi taşıyan ve üstün hak iddiasını dayandırdığı internet sitesi üzerinden dahi davalı … Spor Kulübü ile ilgili haberlerin yapıldığı, aynı taraflar arasında görülen başka bir uyuşmazlık hakkında verilen Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2018/5817-2019/6764 E/K sayılı ilamında da aynı tespitlere yer verilerek, işbu davada davacı tarafa ait “….com” ibareli marka başvurusunun kötü niyetli olduğunun kabul edildiği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 15/12/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/01/2024

Başkan

Üye

Üye

Katip