Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1767 E. 2023/1644 K. 15.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1767
KARAR NO : 2023/1644
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/09/2021
NUMARASI : 2021/45 E. – 2021/290 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Tescili, Muarazanın Men’i

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 14/09/2021 tarih ve 2021/45 E. – 2021/290 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin 09, 35 ve 44. sınıf mal ve hizmetler yönünden yaptığı “…” ibareli marka başvurusunun, davalı Şirketin “…” asıl unsurlu markalarına dayalı olarak yaptığı itiraz üzerine dava konusu YİDK kararı ile reddine karar verildiğini, oysa müvekkilinin “…” markası ile ticari faaliyetlerini sürdürdüğünü, tarafların markalarının farklı alanlarda kullanıldığını, markalar arasında iltibas olmadığını, markaların kompozisyonlarının, anlamlarının farklı bulunduğunu ileri sürerek, YİDK’ın 2020-M-11053 sayılı kararının iptaline, dava konusu başvurunun tesciline ve davalı Şirketin dava konusu başvuruya itiraz yolu ile yarattığı muarazanın giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet markalar arasında iltibas bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, taraf markaları arasında iltibas bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu başvuru ile davalı Şirkete ait redde mesnet markalar arasında SMK’nın 6/1 maddesi anlamında iltibas koşullarının oluştuğu, başvurunun tescil edilmek istendiği mal ve hizmetlerin redde mesnet markalar kapsamında yer aldığı, redde mesnet markaların asli unsurunun dava konusu başvuruda da yer aldığı, başvuruda yer alan”Z” ibaresinin yeterli ayırt ediciliği sağlamadığı, davalının redde markalarının asli unsurunu oluşturan” …” ibaresinin ayırt ediciliği yüksek olduğu gibi anılan ibarenin telekomünikasyon hizmetlerinde davalının yoğun kullanımı sonucu ayırt edici hale geldiği, SMK’nın 6/5 maddesindeki koşulların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, müvekkilinin başvurusu ile redde mesnet markalar arasında SMK’nın 6/1 maddesi anlamında iltibas bulunmadığını, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, dava konusu başvuruda yer alan “Z” ibaresinin “…” ibaresine bitişik yazıldığını, oysa mahkemece alınan bilirkişi raporunda “Z” harfinin ayrı yazıldığı kabulüyle değerlendirme yapıldığını, davalının redde mesnet marklarını oluşturan “…” ibaresinin ayırt ediciliğinin bulunmadığını, emtia benzerliği şartının da gerçekleşmediğini, müvekkilinin kendi faaliyet alanında tanınmış bir firma olduğunu, tarafların iştigal alanlarının da farklı bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka başvurusunun reddine dair YİDK kararının iptali, başvurunun tescili ve davalı Şirketin dava konusu başvuruya itiraz ederek, yarattığı muarazasının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “…” ibareli dava konusu başvuru ile davalı Şirkete ait “…” asıl unsurlu redde mesnet markalar arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira hem dava konusu başvurunun hem de redde mesnet markaların asli unsurunun “…” ibaresinden oluştuğu, her ne kadar İngilizce olup Türkçe’de “kırmızı” anlamına gelen “…” ibaresinin ayırt ediciliği düşük olsa da, mahkemece alınan bilirkişi raporunda açıklandığı üzere davacının anılan ibareyi telekomünikasyon hizmetlerinde yoğun kullanımı sonucu ayırt edici hale getirdiği gibi dava konusu başvuruda farklı olarak yer alan “Z” harfinin de ayırt ediciliği düşük olduğundan, tarafların marka işaretleri arasında iltibasa neden olacak düzeyde benzerlik olduğunun kabulü gerektiği, dava konusu başvurunun tescil edilmek istendiği 9, 35 ve 42 sınıf mal/hizmetlerin, redde mesnet marka kapsamında da yer aldığı, iltibas değerlendirmesinde marka kapsamları esas olduğundan, tarafların fiilen farklı sektörlerde faaliyet göstermelerinin sonuca bir etkisinin olmadığı, ayrıca Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve 2014/11 E., 2016/778 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi iltibas değerlendirmesi, hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümleneceğinden, davacı vekilinin bilirkişi raporunun yetersiz olduğu yönündeki istinaf itirazlarının da yerinde bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 210,55‬-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 15/12/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/01/2024

Başkan

Üye

Üye

Katip