Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/1765
KARAR NO : 2023/1640
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/09/2021
NUMARASI : 2021/88 E. – 2021/304 K.
DAVAC
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Tescili
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 16/09/2021 tarih ve 2021/88 E. – 2021/304 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkilinin 25.sınıf mallarda tescili için yaptığı 2019/90079 başvuru sayılı ve “…+şekil” ibareli başvurusunun, davalı gerçek kişinin 2019/88902 sayılı ve “…” ibareli markasına dayalı olarak yaptığı itiraz sonucu Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından reddedildiğini, bu karara karşı yaptıkları itirazlarının da dava konusu YİDK kararı ile reddine karar verildiğini, oysa müvekkili şirketin …, tülbent, eşarp imalatı (dokuma, örgü veya tığ işi kumaştan) başta olmak üzere her türlü tekstil ve tekstil ürünlerinin imalatı, ithalatı, ihracatı, toptan ve perakende alımı, satımı, pazarlanması ve ticareti faaliyet alanlarında iştigal ettiğini, gerek fiilen, gerekse de “….com” ve “….com.tr” ibareli internet siteleri üzerinden ürün satışı gerçekleştirdiğini, müvekkilleri şirketçe, “…” ve “… …” esas unsurlu markaları ile seri markalar oluşturulduğunu, redde gerekçe gösterilen “…” ibareli markanın kötü niyetli olarak tescil ettirildiğini, redde mesnet marka sahibi davalı … …’nin, müvekkilinin “…” esas unsurlu markaları ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olan “www…com” ibareli marka başvurularında bulunduğunu, bu başvuruların itirazları üzerine reddine karar verildiğini, “…” ibaresinin tüketiciler tarafından “…” olarak telaffuz edileceğinin çok açık olduğunu, “…” ibaresinin müvekkili markalarının serisi mahiyetinde olduğunu, müvekkilinin önceki markaları nedeniyle müktesep hakkı bulunduğunu, “…” markasının kötü niyetli olarak tescil başvurusuna konu edildiğini, işbu marka başvurusuna itirazlarının reddine dair YİDK kararının iptali için Ankara 1. FSHHM 2020/191 E numarası üzerinden iptal davası açıldığını, söz konusu davanın işbu davada bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürerek TÜRKPATENT YİDK’nın 2021-M-842 sayılı kararının iptali ile 2019/90079 başvuru numaralı “…” ibareli markanın tesciline karar verilmesini
talep ve dava etmiştir.
Davalı… vekili, taraf markaları arasında iltibas bulunduğunu, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, tarafların marka işaretleri arasında,, görsel ve sesçil açıdan yüksek düzeyde benzerlik bulunduğu, uyuşmazlık konusu 25. sınıf malların redde mesnet marka kapsamında yer alan mallarla aynı/aynı tür olduğu, taraf markaları arasında iltibas koşullarının bulunduğu, davacının önceki tarihli markalarının müktesep hak sağlamadığı, davalı markasına yanaşılma durumu bulunduğu redde mesnet marka başvurusunu kötü niyetli olduğunun da ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, zira bilirkişi raporunda taraf markalarının anlamsal olarak farklı oldukları tespit edilmesine rağmen sonuç kısmında markaların karıştırılma ihtimalinin bulunduğu sonucuna varılmasının çelişkili olduğunu, dava konusu başvurunun müvekkilinin önceki markalarının serisi mahiyetinde bulunduğunu, eski markaları ile gerçekleştirilen “…” emtiasının satışlarına dava dilekçesinde yer verildiğini ancak bunun bilirkişilerce göz ardı edildiğini, redde mesnet marka hakkında açılan davanın göz ardı edilerek karar verilmesinin hatalı bulunduğunu, o dosyada alınan bilirkişi raporunda müvekkilinin önceki tarihli markaları ile redde mesnet marka arasında iltibas bulunduğunun açıklandığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın yeniden görülmek üzere ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, marka başvurusunun reddine dair YİDK kararının iptali ve başvurunun tescili istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının “… …” ibareli marka başvurusu ile davalı gerçek kişiye ait “…” ibareli redde mesnet arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede benzerlik bulunduğu, dava konusu başvurunun tescil edilmek istendiği 25. sınıf malların redde mesnet marka kapsamında da yer aldığı, bu itibarla dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesindeki iltibas koşullarının oluştuğu, davacının önceki tarihli markalarının bir kısmının kapsamında uyuşmazlık konusu malların bulunmaması, bir kısmının asli unsurlarının farklı olması, bir kısmının ise uzun süreli kullanım şartının sağlamaması ve dava konusu başvurunun önceki markalarından ziyade redde mesnet markaya yanaşması nedeniyle davacı lehine müktesep hak oluşturmadığı, diğer taraftan YİDK kararının iptali davasının, YİDK karar tarihindeki mevcut şartlara göre inceleneceği, dava konusu YİDK karar tarihi itibariyle redde mesnet marka hakkında verilmiş bir hükümsüzlük kararının bulunmaması nedeniyle davacı tarafça redde mesnet markanın hükümsüzlüğü istemiyle açılan davanın bekletici mesele yapılmasına gerek olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 210,55-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 15/12/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/01/2024
Başkan
…
Üye
…
Üye
…
Katip
…