Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1761 E. 2022/50 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN VEKİLİ : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/07/2021
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)

Dairemizce verilen 16/06/2017 tarih ….. Karar sayılı karar, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 06/04/2021 tarih ve 2021/573 Esas, 2021/1444 Karar sayılı kararıyla bozulmuş olmakla, sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, taraflar arasında 28/12/2011 tarihinde imzalanan sözleşme ile mülkiyeti müvekkili şirkete ait olan üç adet aracının şoförü ve yakıtı ile birlikte sözleşme süresi olan 3 yıl boyunca davalı tarafın yapmış olduğu sağlık hizmetlerinde kullanılmak üzere anlaşıldığını, müvekkilinin sözleşme uyarınca söz konusu araçları davalı tarafa teslim etmesine ve hizmet konusu bedeli fatura ederek davalı tarafa göndermesine rağmen, hizmet bedellerinin davalı tarafça ödenmediğini, bu konuda girişilen icra takibinin davalı tarafın haksız itirazı sonucunda durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline ve takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin sağlık kurumu ile ilgili tüm işlemlerinin yeğeni ve yasal temsilcisi … tarafından yapıldığını, müvekkiline ait sağlık merkezindeki hastaların taşınması için davacı ile 28/12/2011 tarihli yazılı sözleşme imzalandığını, sözleşme uyarınca sürücüler ve araçlarla taşımacılık işinin yerine getirileceğini, araçların her türlü bakım, onarım, sigorta, trafik cezası gibi ödemelerinin karşı tarafa ait olacağını, davalı şirket yetkilisinin kendi yükümlülüğünde bulunan bir kısım ödemeleri müvekkilinin yapması konusunda istekli olduğunu, bu yüzden bir kısım ödemelerin müvekkili tarafından yapıldığını, müvekkilinin yapmış olduğu ödemeler ile ilgili karşı taraftan alacak-borç hesaplaşması yapması beklenirken, müvekkili hakkında fatura tanzim edilerek alacak talebinde bulunulduğunu, kesilen faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini savunarak davanın reddini, %20’den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiş; karşı davada ise, 91.152,53 TL alacağın ödeme tarihlerinden itibaren ticari faiziyle birlikte davacı-karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davacı-karşı davalı vekili, karşı davanın reddini savunmuştur.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, taraflar arasındaki 28/12/2011 tarihli sözleşme uyarınca davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacıya iki adet sıfır kilometre aracı şoförü ve yakıtı ile birlikte sözleşme süresince vermesi gerektiği halde, davalı-karşı davacının şoförlerin maaşını kendisi ödediği gibi, şoförlerin yemek bedellerini de karşıladığı, araçların yakıtını da kendisinin aldığı, bu hususun usulüne uygun olarak tutulan davalı-karşı davacının defterleri ve tanık beyanları ile sabit olduğu, davacı-karşı davalının incelettirilen ticari defter ve belgeleri uyarınca taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi nedeniyle davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacıdan 66.794,07 TL alacaklı bulunduğu, davalı-karşı davacının incelettirilen ticari defter ve belgeleri uyarınca taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi nedeniyle davalı-karşı davacının, davacı-karşı davalıdan 70.235,38 TL alacaklı olduğu, her ne kadar davacı-karşı davalının davalı-karşı davacıdan alacağı mevcut ise de davalı-karşı davacının takas-mahsup talebinde bulunduğu anlaşıldığından, asıl davada davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacıdan 66.794,07 TL olan asıl alacağı yönünden davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin alacak, faiz ve icra-inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verildiği, davalı-karşı davacının, davacı-karşı davalıdan 70.235,38 TL alacaklı olduğu ancak davalı- karşı davacının takas mahsup talebinde bulunduğundan icra dosyasındaki 66.794,07 TL lik davacı – karşı davalı alacağının, 70.235,38 TLlik davalı-karşı davacı alacağından mahsubu ile bakiye 3.441,31 TL bakiye alacak miktarına 17/03/2015 tarihinden itibaren ticari faiz uygulandığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile davalı-karşı davacının 66.794,07 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu bedel üzerinden devamına, fazlaya ilişkin alacak, işlemiş faiz ve icra inkar tazminatı taleplerinin reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile 70.235,38 TL alacağın 17/03/2015 karşı dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davacı- karşı davalıdan tahsili ile davalı- karşı davacıya verilmesine, davalı- karşı davacı takas mahsup talebinde bulunduğundan icra dosyasındaki 66.794,07 TL.’lik davacı-karşı davalı alacağının, 70.235,38 TL.’lik davalı-karşı davacı alacağından mahsubu ile bakiye 3.441,31 TL alacak miktarının 17/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davacı- karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacıya verilmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-karşı davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin taraflar arasında imzalanan sözleşme konusu araçları usulüne uygun olarak teslim ettiğini, ancak hizmet konusu fatura bedellerinin müvekkiline ödenmediğini, müvekkilinin davaya ve takibe konu tutar kadar alacaklı olup, karşı tarafın haksız ve kötü niyetli bulunduğunu, müvekkilince açılan itirazın iptali davasına karşılık alacağı tahsili şekilinde karşı dava açma imkanının bulunmadığını, davalı tarafça alacağına dayanak teşkil etmek üzere mahkemeye sunulan ödeme dekontları ile belgelerin davalı tarafından gerçekleştirilmediğini, maaş ve yemek ücretlerinin ödendiğine ilişkin belgelerin adi olarak düzenlenmiş bir belge niteliğinde olup her zaman, dileyen herkes tarafından düzenlenme imkanının bulunduğunu, motorlu taşıtlar vergisi tahsil alındı belgesinin de ödemelerin davalı-karşı davacı tarafından yapıldığını gösteren belgeler olmayıp, yalnızca müvekkili şirkete ait araçların motorlu taşıtlar vergisinin ödendiğini gösterdiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı-karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, tarafların ticari defterlerinin incelenmesinde, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığının, bilakis müvekkilinin alacaklı olduğunun belirlendiğini, buna göre asıl davanın reddedilmesinin gerektiğini, karşı davada da davanın kısmen kabulüne karar verildiğine göre, müvekkili yararına %20 oranında tazminata karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, asıl ve birleşen davalarda anılan şekilde karar verilmesini istemiştir.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Dairemizin 16/06/2017 tarih 2017/611 E., 2017/617 K. sayılı kararıyla, somut uyuşmazlıkta da her iki tarafın usulüne uygun şekilde tutulmuş defterlerinde, asıl davada davacının, asıl davada davalıdan 66.794,07 TL alacaklı göründüğüne göre, taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin bu miktarla sınırlı olduğunun kabul edilmesinin gerektiği, asıl davadaki talebin taşıma ücreti alacağından kaynaklandığı nazara alındığında likit olduğu, karşı davanın ise ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl davada davacı- karşı davada davalı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile asıl davanın 66.794,07 TL üzerinden kısmen kabulüne, karşı davanın ise reddine ve asıl davada davacının icra inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmiştir.

YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ’NİN 06/04/2021 TARİH VE 2021/573 ESAS, 2021/1444 KARAR SAYILI İLAMININ ÖZETİ : Dairemiz kararının, taraf vekillerince temyizi üzerine, anılan Yargıtay ilamı ile özetle, karşı davada talep edilen ve asıl davada davacının yükümlülüğünde olan harcamaların, dosyaya davalı-karşı davacı tarafından sunulan vergi ve SGK tahsilat makbuzları, yazılı delil başlangıcı kabul edilebilecek mazot fişlerinin tanık anlatımlarıyla desteklendiği, sonuç itibariyle davalı tarafından ödendiğinin anlaşıldığı, bu nedenle karşı davanın 70.235,38 TL üzerinden kabulü gerekirken reddine karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle Dairemizce karşı davada verilen kararın, davalı- karşı davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.

GEREKÇE : Asıl dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali, karşı dava, aynı sözleşmeye dayalı alacağın tahsili istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08.12.2016 tarih 2015/118 Esas 2016/813 Karar sayılı kararına karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuş, Dairemizin 16.06.2017 tarih 2017/611 Esas- 2017/617 Karar sayılı kararı ile asıl davada davacı- karşı davada davalı vekilinin istinaf başvurusu kabul edilmiş ve ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir. Dairemizin bu kararına karşı taraf vekillerinin temyiz talebi üzerine, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 06/04/2021 tarih ve 2021/573 Esas, 2021/1444 Karar sayılı ilamıyla, Dairemiz kararının bozulmasına hükmedilmiş ve dosyanın Dairemize, kararın bir örneğinin de ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ise de, dosyanın her nasılsa ilk derece mahkemesine gönderilmesini müteakip, ilk derece mahkemesince bozma ilamına uyularak bu kez 12.07.2021 tarih ve 2021/496 Esas 2021/737 Karar sayılı kararı ile yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmiştir. Oysa HMK’nın 373/2. maddesinin açık hükmü uyarınca, Dairemizce ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmış olduğundan, ilk derece mahkemesince bozma ilamına uyularak verilen karar yok hükmündedir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 04.02.2021 tarih ve 2020/1485 E.- 2021/886 K. sayılı ilamı da bu yöndedir.
Bu durum karşısında Dairemizce öncelikle bu hususun tespiti ile Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12.07.2021 tarih ve 2021/496 Esas 2021/737 Karar sayılı kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiş, ardından Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyulup uyulmayacağı hususunda taraf beyanlarının alınması ve gerekli kararın verilebilmesi için duruşma açılmıştır.
Dairemizce usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmuştur.
Dairemizce uyulmasına karar verilen bozma ilamında da açıklandığı üzere, Dairemizce asıl davada verilen kararda bir isabetsizlik yoktur. Karşı davanın ise 70.235,38 TL üzerinden kısmen kabulü gerekir.
Ancak davalı tarafça bir yandan alacaklarının asıl davada tespit edilecek davacı alacağından takas mahsubu talep edilirken, bir yandan da karşı davada aynı alacağın tahsili istenmiştir. Oysa aynı alacağın hem takas mahsubunun hem de tahsilinin istenebilmesi mümkün değildir. Bu durumda önce karşı davada talep edilebilecek meblağın, asıl davada davacı alacağından takas mahsubu, bakiye bir alacak kalırsa, bu meblağın karşı davada tahsiline karar verilmesi gerektiği düşünülebilir ise de Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin bozma ilamı ile Dairemizce asıl davada verilen kısmen kabul kararı doğru bulunduğundan ve karşı davanın 70.235,38 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmesi istendiğinden, artık asıl davada takas mahsup imkanı kalmamıştır. Yine ilk derece mahkemesinin Dairemizce kaldırılan kararındaki gibi, asıl ve karşı davaların belirlenen miktarlar üzerinden kısmen kabulüne dair hüküm kurulduktan sonra, karşı davada tespit edilen alacağın, asıl davada belirlenen alacaktan takas mahsup edilerek, bakiye alacağın karşı davada tekrar tahsiline karar verilmesinin, davalı- karşı davacı yararına mükerrer tahsile yol açacağı ve bu nedenle de mümkün olmadığı ise açıktır. Dolayısıyla anılan bozma ilamında belirtildiği üzere, karşı davanın 70.235,38 TL üzerinden kısmen kabulü gerekir.
Ayrıca Yargıtay HGK.’nın 04.03.2021 tarih ve 2021/2-96 E.- 2021/205 K. sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere, bölge adliye mahkemelerinin ilk derece mahkemesi kararına müdahale ettiği noktalarda Yargıtay’ın bozma kararı vermesi durumunda, dosyanın karar verilmek üzere bölge adliye mahkemesine gönderildiği, bu noktada bölge adliye mahkemesinin alt derece hüküm mahkemesi olarak ilk derece mahkemesiyle aynı sıfatla yargılama yaptığı, denetim görevini kullanmadığı, temyiz incelemesi sonucunda verilen Yargıtay bozma ilamına yönelik karar vermek üzere alt derece hüküm mahkemesi olarak hukuki dinlenilme hakkı kapsamında aynen ilk derece mahkemesi gibi duruşma açmak zorunda olduğu, açılan bu duruşmada istinaf kanun yolu incelemesi yapmadığı, alt derece hüküm mahkemesi sıfatına uygun şekilde taraflar yararına ayrıca duruşma vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği nazara alınarak, somut uyuşmazlıkta da Dairemizce asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmesi nedeniyle taraflar yararına ayrıca duruşma vekalet ücretine hükmedilmemiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Asıl davanın KISMEN KABULÜ ile davalı karşı davacının Eskişehir 3. İcra Müdürlüğünün 2015/1316 E sayılı dosyasında, 66.794,07 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu bedel üzerinden, takip tarihinden itibaren %11,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin alacak ve işlemiş faiz taleplerinin reddine,
2-Asıl alacağın %20’si olan 13.358,81 TL tutarındaki icra inkar tazminatının asıl davada davalı- karşı davada davacılardan tahsiline,
3-Harçlar Kanunu’na göre asıl davada alınması gereken 4.562,70.TL harçtan, peşin olarak alınan 2.039,09.TL harcın mahsubu ile bakiye 2.523,61.TL’nin davalı-karşı davacılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı-karşı davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesaplanan 9.483,23.TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacılardan alınarak, davacı-karşı davalıya verilmesine,
5-Davalı-karşı davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/4. maddesine göre hesaplanan 9.483,23.TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacılara verilmesine,
6-Davacı-karşı davalı tarafından ilk derece aşamasında yapılan 842,40.TL bilirkişi, tebligat ve posta gideri ile istinaf aşamasında yapılan 83,60.TL oluşan toplam 926,00.TL yargılama giderinin, davanın 2/5 kabul red oranına göre takdiren 370,40-TL.’ye 2.039,09.TL peşin harç, 27,70.TL başvuru harç tutarı eklenerek oluşan toplam 2.437,19 TL’nin davalı-karşı davacılardan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, bakiyesinin davacı-karşı davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Karşı davanın KISMEN KABULÜ ile 70.235,38.TL alacağın, 17.03.2015 karşı dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davacı karşı davalıdan tahsili ile davalı karşı davacılara verilmesine,
8-Harçlar Kanunu’na göre karşı davada alınması gereken 4.797,77.TL harçtan, peşin olarak alınan 1.566,65.TL harcın mahsubu ile bakiye 3.231,12.TL’nin, davacı-karşı davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
9-Davalı-karşı davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesaplanan 9.930,60.TL vekalet ücretinin, davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacılara verilmesine,
10-Davacı-karşı davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesaplanan 5.100,00.TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacılardan alınarak, davacı-karşı davalıya verilmesine,
11-Davalı-karşı davacı tarafından ilk derece aşamasında yapılan 100,00.TL tebligat ve posta giderinden oluşan yargılama giderinin, davanın 7/9 kabul red oranına göre takdiren 77,80-TL.’ye 1.566,65.TL peşin harç, 27,70.TL başvuru harç tutarı eklenerek oluşan toplam 1.672,15-TL’nin, davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacılara verilmesine, bakiyesinin davalı-karşı davacılar üzerinde bırakılmasına,
12-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
13-Davacı-karşı davalıdan peşin olarak alınan 2.697,33.TL nispi istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı-karşı davalıya iadesine,
14-Davalı-karşı davacıdan peşin olarak alınan 1.198,89.TL nispi ve maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı-karşı davacılara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı yapılan açık yargılama sonucunda 26.01.2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/01/2022

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/01/2022