Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1750 E. 2023/83 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1750
KARAR NO : 2023/83
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/06/2021
NUMARASI : 2016/279 E. – 2021/237 K.

DAVACI :
DAVALI : …
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Marka ile ilgili Kurum Kararının İptali ile Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 17/06/2021 tarih ve 2016/279 E. – 2021/237 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili dernek adına 41. sınıfta tescilli … sayılı “…+şekil” ibareli ve… sayılı markanın 41. sınıfta tescili amacıyla yaptığı başvuruya itiraz ettiklerini, itirazın davalı … Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararıyla nihai olarak reddedildiğini, oysa her iki derneğin İzmir ilinin Çeşme ilçesinde faaliyet gösterdiğini, Çeşme’nin müvekkilinin önceden beri kullandığı markasının esaslı unsuru olduğunu ve bir başka “…” çekirdek unsurlu markanın kullanılmasının karışıklık yaratacağını, markaların ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, sonraki markanın seri marka algısı yarattığını, müvekkilinin eskiye dayalı hak sahibi olup başvurunun kötü niyetli olarak yapıldığını ileri sürerek, 2016-M-4772 sayılı YİDK kararının iptaline ve… sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Dernek vekili, davacının kötüniyet ve önceye dayalı hak iddiasının doğru olmadığını, müvekkilinin… kütük numarası ile “…” adıyla 17/06/2008 tarihinde kurulduğunu ve faaliyetine aralıksız olarak devam ettiğini, o yıldan beri … …’da yelken ve yat yarışlarını organize ettiğini, … tarafından tescilli bir kulüp olduğunu, müvekkilinin davacıdan çok daha önce faaliyete başladığını, markadaki ibare yönünden gerçek hak sahibinin müvekkili olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından, 41/01-03’teki; eğitim ve öğretim hizmetleri, Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri, spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil), açısından “…” ibaresinin ve dolayısıyla bu ibareyi esaslı unsur olarak içeren davacı markasının ayırt ediciliğinin düşük olduğu, ülkemizin önde gelen turizm merkezlerinden olan …’de eğitim hizmetleri (yatçılık, yelkencilik eğitimi gibi), konferans düzenleme, spor etkinlikleri düzenlemenin (yat yarışları, yelken yarışları) turizm kapsamındaki hizmetler arasında yer aldığı, davacı markasının esaslı unsurunun “…” sözcüğü olduğu, davalı marka başvurusunda ise “…” ibaresinin bilhassa 41/01-03. sınıftaki hizmetler açısından tasviri olması itibarıyla ikincil önemde olması yanında … ibaresinin altında oldukça küçük puntolarla tertip edilmiş olmasının görsel olarak bu müşterek unsuru geri planda bıraktığı, duysal olarak da aynı şekilde …’nin markanın başında olması ve …’nin daha ziyade coğrafi kaynak bildiren bir unsur olarak algılanmasının … ibaresinin başvuruda esaslı unsur olmasına neden olduğu, markaların benzerliğinin düşük kabul edildiği, somut olayda markalar iştigal konuları açısından ayniyet göstermekteyseler de markaların benzerlik seviyesinin düşüklüğü nedeniyle 8/1-b’nin şartlarının oluşmadığı, 2009 yılına dayanan markasal kullanımıyla davalının … ibaresi yönünden yukarıda zikredilen 41/01 ve 41/03 sınıflar kapsamında iktisap ettiği hakkın daha eskiye dayandığı, kötü niyetin ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, davalı markasındaki kısaltmanın amacının müvekkili markasını taklit etmek olduğunu, başvurunun kötü niyetli olarak yapıldığını, benzer başvuruların YİDK kararıyla reddedildiğini ileri sürerek, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK marka kararının iptali ile hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, taraf markaları arasında emtia benzerliği şartı gerçekleşmiş ise de, işaret benzerliği şartının oluşmadığı, zira, dava konusu markada öne çıkar unsurun … ibaresi olduğu, … ibaresinin ise geri planda kullanıldığı, kaldı ki … ibaresinin coğrafi yer adı olması sebebiyle ayırt ediciliği düşük ve herkesin kullanımına açık bir ibare olduğu, başvurunun yeterince farklılaştığı, taraf markaları arasında ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 02/12/2020 tarih ve 2020/937 E.-2020/5607 K. sayılı kararında itiraza mesnet “….+şekil” ibareli marka ile dava konusu marka ve İngilizcesi olan … sayılı “…+Şekil” ibareli markaların benzer bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,60-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 26/01/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 19/02/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip