Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/175 E. 2023/14 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/175
KARAR NO : 2023/14
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/02/2020
NUMARASI : 2019/166 E. – 2020/72 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : YİDK Marka Kararı İptali, Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 11/02/2020 tarih ve 2019/166 E. – 2020/72 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin … ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…+şekil” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa müvekkilinin … ve … esas unsurlu ve ibareli bir çok seri markanın maliki olduğunu ve markalarını yurt içi ve dışında uzun yıllardır yoğun ve ciddi biçimde kullandığını, ayırt edicilik kazandırdığını ve tanınmış marka haline getirdiğini, davalı şahsın müvekkilinin … tanınmış markasının toplumda edindiği bilinirlikten haksız biçimde yararlanmaya çalıştığını, davalı tarafa ait başvurunun kötüniyetli olduğunu, davalı başvurusundaki … ibaresinin ve şeklin unsurunun markaya ayırt edicilik kazandırmadığını, müvekkiline ait markalar ile davalı şahsın tescil ettirmek istediği markasının 29. ve 30.sınıflardaki emtiaların aynı olduğunu ileri sürerek 2019-M-1092 sayılı YİDK kararının iptaline, markanın tescili halinde “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, başvuru kapsamındaki 29. ve 30. sınıftaki malların, itiraza dayanak markaların kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı, aynı/benzer oldukları, somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “…+şekil” ibaresinden oluşurken, itiraza dayanak markaların esas unsurunun “…” kelimesinden oluştuğu, somut uyuşmazlığa bakıldığında taraf markalarının ortak oldukları emtiaların (gıda emtiaları) ilgili tüketici kitleleri, hemen her kesim ve yaştan tüketici olduğu, davalı kurum tarafından verilen kararlarda markaların benzer bulunduğu ve 29. ve 30. sınıflar yönünden iltibas ihtimali bulunduğu gerekçesiyle bu emtiaların davaya konu başvurudan çıkarıldığı, kalan emtia yönünden de 6769 s. SMK 6/1 maddesi uyarınca iltibas ihtimalinin oluşacağı, davacı tarafın dosya kapsamında markalarının tanınmışlığını ispatlamaya yönelik yeterli delili sunmamış olduğu; bir an için markalar tanınmış marka olarak kabul edilse dahi davaya konu markayı gören tüketicilerin aklına davacının gelmesi ve tüketicilerin mezkûr markayı davacının seri markalarından birisi zannetmesi veya davacı ile bir bağlantısı olduğu yanılgısına düşmeleri, davalının haksız bir kazanç sağlaması, markanın daha kolay hatırlanır olması yahut markanın itibarına zarar verilmesi, “…” ibaresinin ayırt ediciliğinin düşmesi tehlikesinin ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, YİDK’nın 2019-M-1092 sayılı kararının iptaline, … sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davanın tüm yönleri ile reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesinin isabetli olmadığını, başvuru kapsamında kalan emtia yönünden benzerlik ve iltibas ihtimali bulunmadığını, dava konusu marka başvurusu 29 ve 30. sınıfta yer alan bir kısım malları kapsadığını, başvuru kapsamında yer alan 29. Sınıfta “kuru bakliyatlar” ile 30. Sınıfta “Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç.”in başvuru kapsamından çıkartıldığını, ayrıca dava dışı üçüncü kişinin itirazı üzerine başvuru kapsamından 29. Sınıfta yer alan “Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil).; Yenilebilir bitkisel yağlar” malları da çıkarıldığını, Mahkeme tarafından başvuru kapsamında kalan mallar üzerinden inceleme yapılması gerekirken, bu durumun göz ardı edildiğini, hatalı bir şekilde, itiraz tamamen reddedilmiş gibi hüküm kurulduğunu, kalan mallar ile itiraz kapsamındaki markalar değerlendirildiğinde, iltibas ihtimali bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK marka kararı iptali, hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının dava konusu marka başvurusuna davacının itiraz etmesi üzerine Markalar Dairesi Başkanlığınca bir kısım emtianın çıkarıldığı, bir kısım emtianın ise başvuru kapsamında kaldığı, davacının başvuru kapsamında kalan emtia için Markalar Dairesi Başkanlığı kararına itiraz etmesi üzerine dava konusu YİDK ile davacının itirazının reddine karar verildiği, esasen mahkemece de dosyanın bu kapsamda incelendiği, gerekçeli kararın 4. sayfasındaki tespitin esasen maddi hataya dayalı olduğunun açık olduğu, davalının dava konusu marka başvurusu kapsamındaki 29. ve 30. sınıftaki malların, davacının itirazına mesnet gösterdiği markaların kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı, aynı/benzer oldukları, bu hususun bilirkişi raporunda da belirlendiği, davalının marka başvurusu “…+şekil” ibaresinden oluşurken, itiraza dayanak davacı markalarının esas unsurlarının “…” kelimesinden oluştuğu, davalının başvurusu kapsamında kalan emtia yönünden 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi uyarınca iltibas ihtimalinin oluştuğu anlaşılmakla, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı … tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 125,5‬0 TL’nin davalı … tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı … vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı … üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 19/01/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/01/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip