Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1749 E. 2022/683 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

.
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/10/2020
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi, Manevi Tazminat, İlan

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21/10/2020 tarih ve 2013/272 E. – 2020/342 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin tekstil sektöründe “…” markası adı altında bayan konfeksiyon üreticisi olduğunu, davalı şirket tarafından müvekkiline ait 2013/01536 numaralı endüstriyel tasarım tescil başvurusundaki 1.1 ve 1.2 numaralı giysi tasarımının, “…” markası adı altında üretilerek satışa sunulmak suretiyle tasarım hakkına tecavüzde bulunulduğunu, müvekkilinin tescil başvurusunun 01.04.2013 tarih ve 204 sayılı bültende yayınlanarak o tarihten itibaren korunmaya hak kazandığını, davalının müvekkilinin tasarımının yeni ve ayırt edici olmadığı gerekçesi ile yaptığı itirazın, YİDK’nın 25.11.2013 tarihli 2013/T- 885 sayılı kararıyla reddedildiğini, davalı …’ın diğer davalı şirketin müdürü bulunduğunu, davaya konu tasarımın taklidi olan ürünün parası ödenmek suretiyle “…” adlı internet sitesinden fatura karşılığında satın alındığını, İstanbul 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2013/37 D.İş sayılı dosyası ile davalı şirkete ait iş yerinde delil tespiti yapıldığını, alınan bilirkişi raporunda müvekkilline ait tescilli tasarım ile satın alınan taklit ürününün birebir aynı olduğunun belirlendiğini ileri sürerek, davalıya ait taklit ürünlerin “…” isimli site başta olmak üzere diğer internet sitelerinde ve mağazalarda üretim ve satışının durdurulmasını, görüldüğü yerde toplatılmasını, davalının tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitini, durdurulmasını, önlenmesini, 30.000,00.-TL manevi tazminatın haksız fiilin tespit edildiği (delil tespitin yapıldığı) 04.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, hüküm özetinin ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacının 2013/01536-1 numara ile tescilli tasarımının yeni ve ayırt edici özellerine sahip olmadığı gerekçesi ile hükümsüzlük davası açıldığını, bu davanın huzurdaki davada bekletici mesele yapılması geretiğini, davacının iyiniyetli olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davalının web sayfasında ve iş yerinde satışa arz ettiği “… … 1459” adlı ürünün, davacının 2013/1536-1 sayılı tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz oluşturduğu, 5.000,00-TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalıya ait taklit ürünlerin “…” isimli internet sitesinde ve mağazalarda üretim ve sataşının durdurulmasına, görüldüğü yerde toplatılmasına, davalıların tecavüzünün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, 5.000,00.-TL manevi tazminatın 04.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, hükmün özetinin ilanına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkemece tasarım hakkına tecavüzün varlığının tespit edilmiş olmasına karşın, hüküm altına alınan manevi tazminatın çok düşük olduğunu, müvekkilinin davaya konu ürünler bakımından cirosunun düşmesi, siparişlerinin iptal edilmesi, özgün tasarımların tasarım hakkı sahibi iken taklitçi durumuna düşmesi gibi sebeplerle manevi zarara uğradığını, hazır giyim sektöründe seri üretimin esas olduğunu, ortalama olarak bir tasarımdan 2.500-3.000 adet üretimin yapıldığını, manevi tazminata hükmedilirken, tüm bu hususların gözetilerek hüküm kurulmasının gerektiğini, nitekim davacı müvekkil adına açılan başka bir davada alınan Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2018/2686 esas 2019/4362 karar sayılı ilamında da aynı hususlara işaret edildiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, endüstriyel tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, manevi tazminat, ilan istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve somut uyuşmazlıkta davalı şirkete ait internet sitesinden 1 adet, iş yeri adresinden ise 2 adet olmak üzere, davacının tasarım hakkına tecavüz teşkil eden toplam 3 adet ürünün tespit edildiği, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi ile de tarafların ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmemesi nedeniyle davalının iş hacmi ve stok miktarı tam olarak belirlenemese de, teamüller ve bilirkişi heyetinin tecrübeleri gereği, davalıdan 2.000- 2.500 TL maddi tazminat talep edebileceğinin belirtildiği, dolayısıyla mahkemece somut uyuşmazlıkta davalı aleyhine olay tarihindeki paranın satın alma gücü, ihlalin boyutları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları nazara alınarak, 5.000,00 TL manevi tazminat takdirinde bir isabetsizliğin bulunmadığı, nitekim 1.325 baskılı yılan desen tunik ürünü ile 1.327 adet önü fermuarlı etek altı ürününü ürettiği tespit edilen başka bir davalı üretici şirket aleyhine, 2014 olay tarihi itibariyle hükmedilen 8.000,00 TL manevi tazminat tutarını onayan, Yargıtay 11. H.D.’nin 30.09.2019 tarih ve 2018/4670 E.- 2019/5925 K. sayılı kararının da aynı yönde olduğu, davacı vekilinin istinaf dilekçesinde bildirdiği Yargıtay 11. H.D.’nin 2018/2686 E.- 2019/4362 K. sayılı ilamında belirtilen tespitlerin, işbu davada alınan bilirkişi raporunda yen almadığı, dolayısıyla anılan ilamın somut uyuşmazlık yönünden emsal teşkil etmeyeceği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 21,40-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 26/05/2022 tarihinde istinaf edenin sıfatına göre HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/05/2022