Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1734 E. 2023/1443 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1734
KARAR NO : 2023/1443
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2021
NUMARASI : 2019/112 E. – 2021/513 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Cezai Şart

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 01/07/2021 Tarih ve 2019/112 Esas – 2021/513 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, davalının müvekkili şirkette 01/02/2001 tarihinde imzaladığı iş sözleşmesi ve ekleri uyarınca ”Genel Müdür Danışmanı-Stratejik Planlama” pozisyonunda işe başladığını, davalının kendi arzusu doğrultusunda istifa ederek kıdem tazminatı ve alacaklarını alarak 25/09/2018 tarihinde iş yerinden ayrıldığını, müvekkili şirketten ayrıldıktan hemen sonra … firmasında çalışmaya başladığını, söz konusu şirketin müvekkili şirket ile aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirkete rakip bir kuruluş olduğunu, davalının şirket içerisinde üst düzey yönetici pozisyonunda olması, önemli projelerde görev alması ve müvekkili şirkete ait tüm sırları bilmesi sebebiyle rakip firmaya geçmesinin müvekkili şirketin ticari sırlarını zedeleyeceğini, şirketin Personel Yönetmeliği’nin ”Gizlilik ve Güvenliği Sağlanması Hakkında Taahhütname”nin ilgili maddelerinde rekabet yasağı hakkında hükümlerin yer aldığını, 08/12/2010 tarihli taahhüdü ile ”… Topluluğu Etik Davranış Kuralları ve Uygulama Prensipleri’nin” tüm maddelerini okuduğunu, anladığını ve içeriğine uyacağını kabul ettiğini taraflar arasında düzenlenen rekabet yasağı sözleşmesinde, iş sözleşmesinin sona ermesinden itibaren bir yıl süre ile benzer ve ilgili bir iş yerinde çalışması halinde işçinin işverene 333.000,00 TL ceza-i şart ödeneceğinin ön görüldüğünü ileri sürerek, 333.000,00 TL ceza-i şartın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin ”Gizlilik ve Güvenliğin Sağlanması Hakkında Taahhütname”nin müvekkiline teslim ve tebliğ edildiğine, ilgili düzenlemeleri okuyup anladığına, içeriğini kabul ettiğine dair somut bir kayıt bulunmadığını, davacı tarafça sadece taahhütnameden ilgisiz 08/12/2010 tarihli ”… Topluluğu Etik Davranış Kuralları ve Uygulama Prensipleri”nin kabul edildiğine dair müvekkilinin imzasını taşıyan belgenin dosyaya sunulduğunu, anılan belgenin taahhütnamenin kabulü anlamına gelmeyeceğini, müvekkili ile davacı şirket arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde de rekabet aykırılığa, gizlilik esasına ilişkin dava konusu iddialara uygulanabilir nitelikte bir düzenleme bulunmadığını, davacı tarafın tazminat talebine dayanak gösterdiği rekabet yasağı kaydı kanuni düzenlenmelere ve usule aykırı olduğundan, hukuken de geçersiz bulunduğunu, müvekkilinin dava dışı … firmasında devlete ait bir proje olan… Üretim Projesin’de görevlendirildiğini, bu proje ile ilgili davacı şirketin sürdürmekte olduğu bir faaliyet olmaması nedeniyle müvekkilinin anılan projede kullandığı veya kullanacağı bilgilerin rekabet yasağına aykırı olarak değerlendirilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dosyada örneği mevcut Personel Yönetmeliği’nin “Gizlilik ve Güvenliğin Sağlanması Hakkında Taahhütname” başlıklı bölümünde rekabet yasağına ilişkin düzenlemeye yer verilmiş ise de davalının imzasını taşıyan bir taahhütnamenin olmadığı, “… A.Ş. Etik Davranış Kuralları ve Uygulama Prensipleri”nin davalı tarafından 08/10/2010 tarihinde imzalandığı, incelenen maddelerinde rekabet yasağına ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı, TBK’nın 444. maddesinde öngörülen rekabet yasağının yazılı olarak üstlenilmesine dair davalıdan sadır imzalı belge/taahhütnamenin dosyaya kazandırılamadığı ve anılan maddedeki koşulların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, dava dosyasında mevcut Personel Yönetmeliği’nin “taahhütname” başlıklı bölümünde rekabet yasağına ilişkin düzenlemeye yer verildiğini ve burada davalının imzasının bulunduğunu, davalıya işten ayrılırken bahsi geçen yönetmelikteki rekabet yasağının bildirildiğini, davalının bu belgeyi kabul ettiğini, davalının müvekkili şirkette çalıştığı pozisyon gereği bahsi geçen yönetmelikteki taahhütnameyi bilmemesinin imkansızı olduğunu, hatta kendisine bağlı çalışanlarına gizlilik ve güvenlik ile ilgili detayları antlamanın da davalının asıl görevleri arasında olduğunu, davalının 08/12/2010 tarihli imzalı beyanıyla “… A.Ş. Etik Davranış Kuralları ve Uygulama Prensipleri”nin tüm maddelerine kabul ettiğini taahhüt ettiğini, anılan prensiplerin 3.7 ve 4.2:4 maddelerinde rekabete ve topluluktan iş yapmasına ilişkin belirleyici ve sınırlayıcı kurallar belirlendiğini, ayırca davalının imzaladığı belirsiz iş sözleşmesi ve gizlilik sözleşmesinde Şirket iç yönetmeliklerine uymayı kabul ettiğini, davalının taraflar arasında imzalanan rekabet yasağı sözleşmesini ihlal ettiğini, ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE :Dava, rekabet yasağı sözleşmesine aykırılık iddiasına dayalı cezai şartın tahsili istemine ilişkindir.

İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, taraflar arasında TBK’nın 444. maddesi çerçevesinde düzenlenen rekabet yasağı sözleşmesi bulunmadığı, her kadar davacıya ait Personel Yönetmeliği’nin “Gizlilik ve Güvenliğin Sağlanması Hakkında Taahhütname” başlıklı bölümünde rekabet yasağına ilişkin düzenlemeye yer verilmiş ise de bu yönde davalının imzasını taşıyan bir taahhüdünün bulunmadığı, davalının imzasının bulunduğu 08/12/2010 tarihli “… A.Ş. Etik Davranış Kuralları ve Uygulama Prensipleri”nde rekabet yasağına ilişkin bir hüküm bulunmadığı, ayrıca davalının davacı Şirketi 25.09.2018 tarihli işten çıkış bildirim yazısını, rekabet yasağına ilişkin taahhüdünün bulunmadığı yönünde ihtirazi kayıt koyarak imzaladığı, açıklanan nedenlerle davalının davacı Şirketten ayrıldıktan sonra aynı iş kolunda faaliyet gösteren başka bir şirkette çalışmaya başlamasında hukuka aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 210,55-TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 09/11/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH :06/12/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip