Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/1693
KARAR NO : 2023/1598
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/09/2021
NUMARASI : 2021/75 E. – 2021/302 K.
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 16/09/2021 tarih ve 2021/75 Esas – 2021/302 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin “…!+şekil”,”…+şekil”,”…+şekil”,”…+şekil”, “…”, “… …+şekil”, “…+şekil”, “…” ibareli tescilli markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…+şekil” ibaresini 29.sınıf mallarda marka olarak tescil ettirmek üzere davalı Kuruma başvurduğunu, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından dava konusu başvuru kapsamından, 6769 SMK’nun 5/1-b ve c maddeleri uyarınca “Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri.” emtiasının çıkartılmasına, başvurunun kalan emtia yönünden Marka Bülteninde ilanına karar verildiğini, başvurunun ilanına müvekkili tarafından yapılan itirazın Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından reddedildiğini, müvekkilinin bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de dava konusu YİDK tarafından reddine karar verildiğini, oysa müvekkili şirketin itiraza mesnet markaları ile dava konusu başvuru arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğunu, müvekkilinin “…” ibareli seri markalarının olduğunu, dava konusu başvurunun müvekkil şirketin itiraza mesnet markaları ile ayniyet gösterecek şekilde 29.sınıf kapsamında yer alan mallar üzerinde tescil ettirilmek istediğini, “…” rakamının başvuruya eklenmesinin markaları farklılaştırmaya yetmediğini, dava konusu başvuru sahibi davalının … ilinin ve dolayısıyla meşhur “…”nun çağrışım yapmasını amaçladığını, “…”nun tescilli coğrafi işaret olduğunu, dava konusu marka başvurusunun tescil ettirilmek istendiği emtia sınıfı bakımından tanımlayıcı olduğunu, davalının, müvekkiline ait markaların ün ve itibarından haksız fayda sağlamayı amaçladığını dolayısıyla da dava konusu başvuruyu kötü niyetli olarak gerçekleştirdiğini ileri sürerek, YİDK’ın 2020-M-10962 sayılı kararının iptaline ve 2019/102789 sayılı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TÜRKPATENT vekili, taraf markalarında yer alan “…” ibaresinin markaların kapsamında yer alan mallar bakımından ayırt ediciliğinin düşük, herkesçe kullanılabilen ve davacının inhisarına bırakılması mümkün olmayan bir ibare olduğunu, ayırt ediciliği yüksek olmayan “…” ibaresinde ayırt edicilik için ufak bazı değişikliklerin yapılmasının yeterli olduğunu, davalı markasında bunun ötesinde belirgin farklar yer aldığını, dava konusu başvuruya yeterli ayırt ediciliğin sağlandığını, markalar arasında iltibas bulunmadığını, kötü niyetin de ispatlanamadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, taraf markalarında ortak olarak yer alan “…” ibaresinin bir gıda maddesinin ismi olduğunu, bu ibareyi içeren çok sayıda marka bulunduğunu, markalar arasında işitsel, görsel ve kavramsal olarak benzerlik olmadığını, müvekkilin, yıllardır … ilinde ticaretle uğraştığını ve …’lu olduğunu dolayısıyla …’lı bir tacirin “…” isimli bir markayı tescil ettirmesinin gayet doğal bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu başvuru kapsamındaki 29. sınıftaki malların davacının itirazına mesnet markalarının kapsamındaki mallar ile aynı/aynı tür/benzer/ilişkili oldukları ancak marka işaretleri arasında benzerlik bulunmadığından, SMK’nın 6/1 maddesi koşullarının oluşmadığı, dava konusu başvurunun tesciline SMK’nın 5/1-c maddesi anlamında da bir engel bulunmadığı, dosya içeriği itibari ile 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı gibi taraf markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında karıştırılma tehlikesi olmadığından tanınmışlığın bu duruma bir etkisinin olmayacağı, dava konusu başvurunun kötü niyetli de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, dava konusu başvuru ile müvekkilinin “…” asıl unsurlu markaları arasında iltibas bulunduğunu, zira dava konusu başvurunun asli unsurunu müvekkilinin markalarının asli unsuru ile aynı olduğunu, dava konusu başvurunun tescil edilmek istendiği 29. sınıf malların müvekkilinin markalarının kapsamında da yer aldığını, diğer yandan dava konusu ibaresinin coğrafi işaret olarak tescil edilen “…”nu çağrıştırdığını, başvuru da yer alan “…” rakamı … ilinin plaka kodu olduğundan, coğrafi kaynak belirttiğini, ayrıca müvekkilinin mesnet markalarında da rakamlar kullanıldığından, dava konusu başvurunun müvekkilinin markalarının çağrıştıracağını, müvekkilinin seri markalarından birisi olarak algılanacağını, müvekkilinin markaları tanınmış olduğundan, somut olayda SMK’nın 6/5 maddesindeki koşulların da bulunduğunu, dava konusu başvurunun kötü niyetli olduğunu, davalının müvekkilinin marklardan haberdar olmamasının mümkün bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları gözetilerek münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin dikkate alınarak belirleneceği, bir bütün olarak dava konusu “şekil+…” ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet “…” asıl unsurlu markalar arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin olmadığı, zira taraf markalarında ortak olarak yer alan “…” ibaresinin, başvuru kapsamında yer alan 29. Sınıf gıda malları yönünden ayırt ediciliğinin düşük olduğu, dava konusu başvuruya bir bütün olarak yeterli ayırt ediciliğin sağlandığı, davacının itirazına mesnet markalarının tanınmış olduğu ispatlanamadığı gibi tarafların marka işaretleri arasında benzerlik bulunmadığından SMK’nın 6/5 maddesindeki koşulların bulunmadığı, diğer taraftan dava konusu başvurunun kötü niyetli olduğunun ispatlanamadığı, dava konusu başvurunun, uyuşmazlık konusu 29. sınıf mallar bakımından SMK’nın 5/1-c maddesi anlamında tescili engeli de bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 210,55-TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 08/12/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/01/2024
Başkan
…
Üye
…
Üye
…
Katip
…