Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1676 E. 2023/1500 K. 24.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1676
KARAR NO : 2023/1500
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2021
NUMARASI : 2018/864 E. – 2021/432 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Uluslararası Hava Taşımacılığı Kaynaklı)

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 18/06/2021 tarih ve 2018/864 E. – 2021/432 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin ticari iş yaptığı ABD’deki firmaya ulaştırılmak üzere 12.07.2018 tarihinde davalı tarafa 44.895 USD değerindeki malzemeyi teslim ettiğini, ancak sözkonusu malzemenin alıcısına teslim edilmediğini, müvekkilinin müşterisinin sözkonusu malzemeyi 3. kişilerden temin ettiğini ve devamında müvekkili ile ticari ilişkisini sonlandırdığını, müvekkilinin de ciddi şekilde itibar kaybına uğradığını, davalı tarafa malzeme bedelinin müvekkiline ödenmesi için keşide edilen Ankara 30. Noterliğine ait 07.11.218 tarih ve 11621 yevmiye numaralı ihtarnameye cevaben karşı ihtarname ile iade taleplerinin reddedildiğinin kendilerine bildirildiğini, davalının TTK’nın 875. maddesi gereğince malzemenin zayi olmasından ve ayrıca TTK’nın 883. maddesi gereğince diğer giderlerden hukuken sorumlu olduğunu ileri sürerek, zayi olan malın değeri olan 44.895-USD’ nin dava tarihindeki TL karşılığı 234.351,90-TL ile diğer giderler toplam 543,30-TL olmak üzere toplam 234.895,20-TL’ nin temerrüt tarihi olan 16.11.2018 tarihinden itibaren mevduat hesaplarına uygulanan en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, somut olayda Türkiye-Amerika arasındaki havayolu taşıması nedeni ile TTK hükümlerinin değil; Montreal Sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerektiğini, hak düşürücü süre ve ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığının araştırılmasını talep ettiklerini, iddia konusu zararın müvekkilinin kusurundan kaynaklandığının ispatının gerektiğini, aksi kabulde dahi müvekkili şirketin havayolu taşıması nedeni ile sorumluluğunun sınırlı olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davacı taşıtan tarafından davalı taşıyıcıya ABD’deki alıcısına havayolu taşıması ile gönderilmek üzere teslim edilen tıbbi malzemelerin alıcısına teslim edilmediği ve zayi olduğunun sabit olduğu, dosyaya sunulan e-mail yazışmaları ile zayi olgusunun davalıya davacı tarafından ihbar edildiği, davalının zayi ettiği taşıma konusu emtianın 40,90 kg. olarak tespit edilen ağırlığı nedeni ile kg başına 19 özel çekme hakkı bedeli üzerinden tespit edilecek zarar ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla sorumlu olduğu, bu durumda ise; davalının 40,90*19= 777,10 özel çekme hakkının TCMB internet sitesinden tespit edilen karar tarihindeki özel çekme hakkı bedeli olan 777,10*12,3799= 9.620,49-TL tazminat ile sorumlu tutulabileceği, davalının temerrüdünün 26.11.2018 tarihinde gerçekleştiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 9.620,49-TL alacağın 26.11.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalı tarafın kendisine teslim edilen malın değerinden sorumlu olduğunu, davalının sorumluluk sınırlandırmasından yararlanamayacağını, gerek irsaliyesi faturalar gerekse konşimentoda ve gümrük beyannamesinde yükün bedeline yer verildiğini, Montreal Sözleşmesi’nin 22/3. maddesi uyarınca değer beyanında bulunulmazsa sorumluluğun sınırlı olacağını, yük senedinin düzenlenmesinden müvekkilinin sorumlu olmadığını, yazışmalarda davalı tarafın kusurlu olduğunu kabul ettiğini, davalının TTK’nın 883. maddesi uyarınca diğer giderlerden de sorumlu olduğunu, bu hususta bir karar verilmediğini, daha sonra bulunan malların ciddi zarar gördüğünü, malların akıbeti ile ilgili hüküm kurulmadığını, bunun da müvekkilinin daha fazla zarara uğramasına neden olduğunu ileri sürerek, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanı tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, taşıma sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, somut uyuşmazlığa Montreal Sözleşmesi hükümlerinin uygulanmasının gerektiği, dosya arasında bulunan denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, dava konusu yükün 12.07.2018 tarihinde davalıya taşınmak üzere teslim edildiği, eşyanın 25.07.2018 tarihinde ABD gümrüğüne ulaştığı, nedeni anlaşılamamakla beraber, gönderilene uzun süre teslim edilemediği, bunun üzerine davacı gönderenin 06.09.2018 tarihinde yükün iadesini istediği, davalı çalışanı tarafından 11.09.2018 tarihinde işlemlere başlanıldığı, 07.11.2018 tarihinde davacının ihtarname çekerek taşıma konusu eşyanın tesliminin aksi halde eşyanın değerinin ödenmesinin talep edildiği, ancak dava açıldıktan sonra 11.01.2019 tarihinde eşyanın iade geleceği bilgisinin ulaştığı, geri gelen eşyanın davacı taraf beyanına göre eksik ve hasarlı olduğundan bahisle iade alınmadığı, eşyanın dönüşüne ilişkin taşıma süresinin taraflarca belirlenmediği, dava konusu eşyanın Amerika’ya 13 gün içinde ulaştırıldığı, Amerika’dan Türkiye’ye dönüşünde ise taşımanın başlangıcı sayılan 06.09.2018 tarihinden itibaren yaklaşık 4 ay süre geçmesine rağmen eşyanın davacıya halen teslim edilmemiş olması sebebiyle Montreal Sözleşmesi’nin 18. maddesi kapsamında zayi olduğunun kabulünün gerektiği, taşıma senedinde taşınan için özel bir değer bildirilmediğinden ve ayrı bir ödeme yapılmadığından Sözleşme’nin 22/3. maddesi uyarınca davalının sorumluluğunun sınırlı olduğu, davacının talep edebileceği tazminat miktarının taşımaya konu eşyanın daha sonra bulunması üzerine yerinde yapılan inceleme ile tespit edilen ağırlığına göre hesaplandığı, davacı taraf diğer giderler olarak 543,30-TL’nin tahsilini de talep etmiş ise de, bu giderlerin eşyanın Amerika’ya taşınması sırasında yapıldığı, eşyalar bu aşamada kaybolmayıp, ABD gümrüğünden alıcısı tarafından teslim alınmamış olduğu, her ne kadar davacı vekili istinaf itirazlarında malların akıbeti ile ilgili hüküm kurulmadığını da ileri sürmüş ise de, talep sonucunda buna ilişkin bir talep bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 210,55-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 24/11/2023 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 24/12/2023
Başkan

Üye

Üye

Katip