Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1668 E. 2023/1381 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1668
KARAR NO : 2023/1381
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/06/2021
NUMARASI : 2018/479 E. – 2021/200 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Marka Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti
Men ve Ref’i ile Maddi ve Manevi Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 03/06/2021 tarih ve 2018/479 E. – 2021/200 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin 1999 yılında Ankara Ticaret Siciline kayıt ile kurulduğunu, kuruluş amacının ilk, orta, lise düzeyinde eğitim yapmak ve üniversiteye hazırlık kursları açmak olduğunu, müvekkilinin … ibareli pek çok markasının bulunduğunu, davalı şirketin …’da “…” marka ve ticaret unvanı ile eğitim sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalının kullanımının müvekkilinin markaları ile iltibas teşkil ettiğini, marka haklarına tecavüz oluşturmasının yanı sıra haksız rekabet de oluşturduğunu ileri sürerek, marka haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ile iddia olunan eylemlerin durdurulmasına, önlenmesine ve giderilmesine, davalının ticaret unvanının terkinine, “…”, “…” ibaresi yazılı tüm eşya ve iş evraklarına el konulmasına, toplatılmasına, “http://….tr” alan adlı internet sitesine erişimin engellenmesine, SMK madde 149 ve 151 uyarınca fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak sureti ile 1.000,00.-TL maddi ve 2.000,00.-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 29.801,47-TL artırarak 30.801,47-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkili şirketin 17.11.2005 tarihinde …. Tic. A.Ş. olarak kurulduğunu, eğitim ve öğretim alanında … İlçesinde … … San. Tic. A.Ş. olarak ticaret unvanı değişikliği ile 2006 yılından beri faaliyetlerine devam ettiğini, tanınan bir eğitim kurumu haline geldiğini, … Kolejinin gerçek sahibinin davacı şirket olmadığını, davacı şirketin … Kolejinin ününden haksız yararlanmak için 2004 yılında markayı 41. sınıfta kötüniyetli olarak tescil ettirdiğini, kötüniyetli tescil sebebi ile hükümsüzlük davası açıldığını, bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacının söz konusu hükümsüzlük davasının açılmasından sonra iş bu davayı açtığını, müvekkili tarafından 2014, 2016 ve 2017 yıllarında da aynı başvuruların yapıldığını, başvuruların davacının itirazı üzerine reddedildiğini, davacının müvekkilinin kullanımından haberdar olmasına rağmen sessiz kalmak sureti ile hak kaybına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, SMK’nın 29. maddesi gereğince davalının fiili kullanımlarının davacının markalarından doğan haklarına tecavüz niteliğinde olduğu, davalının eylemlerinin TTK’nın 55. maddesi gereğince aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiği, davalının ticaret unvanının terkini koşullarının oluştuğu, davacının davalının kullanımında olan “http://….tr” alan adlı internet sitesindeki yayınların durdurulması ve bu sitelere erişimin engellenmesi ve terkinini talep etme hakkının bulunduğu, davacı lehine 2.000,00-TL manevi tazminat ile 30.801,47-TL maddi tazminat takdirinin hakkaniyete uygun olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, davalının davacının marka hakkına tecavüz ettiğinin ve eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin durdurulmasına, önlenmesine, davalının marka hakkına tecavüz teşkil eden ticaret unvanındaki “…” ibaresinin terkinine, davalı şirket tarafından kullanılan “…”, “…” gibi davacıya ait markaları içeren tüm eşyaya, tabelaya ve sair iş evraklarına el konulmasına, toplatılmasına, mezkur ürünlerden … ibaresinin silinmesine, mümkün değil ise imha edilmesine, davalı adına kayıtlı “http://….tr” alan adlı internet sitesine erişimin engellenmesine, 30.801,47-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, 2.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde, markayı tescil ettirenin değil o markayı ilk defa kullananın gerçek hak sahibi olacağını, “…” ibaresinin “…” ibaresinden farklı bir ibare olduğunu, müvekkilinin “…” ibaresini ilk olarak 2006 yılında kullandığını, “k12.tr” uzantılı üst düzey alan adı tahsisinin belgeli sistem olduğunu, müvekkilinin “…” ibaresini içeren alan adını ilk kez 2006 tarihinde tescil ettirdiğini, davacı tarafın ise bu tarihte “…” ibareli bir markasının bulunmadığını, Facebook ve Youtube sayfası gibi sosyal mecralarda yapılan videoların görmezden gelindiğini, sosyal medya sayfalarının yeterince incelenmediğini, “…” ibaresinin çok önce müvekkilce kullanıldığının ispatlandığını, ayrıca ilk derece mahkemesinin müvekkilinin ticaret unvanındaki “…” ibaresinin terkinine karar vermesinin de hukuka aykırı olduğunu, “sessiz kalma yoluyla hak kaybı” ilkesinin dikkate alınmadığını davacının hareket tarzı ile hakkın ihlaline zımnen müsaade ettiği taktirde, davalının senelerden beri kullandığı ve tanıttığı markanın iptalini talep edemeyeceğini, müvekkilinin bu markayı davacıdan habersiz bir şekilde yarattığını ve iyiniyetli olarak kullandığını, davacının “…” ibaresi için bir marka değeri oluşturmadığını ve müvekkilin de iyiniyetli ve benzer olmayan marka kullanımının evleviyetle hukuka uygun kabul edilmesi gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men ve ref’i ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının “…” esas ibareli markaları ile davalının “…” ibareli markası arasında iltibas bulunduğu, “…” ibaresinin “…” ibaresinden farklı bir ibare olduğu yönündeki savunmanın yerinde olmadığı, bu anlamda SMK’nın 29. maddesi gereğince davalının fiili kullanımlarının davacının markalarından doğan haklarına tecavüz teşkil ettiği, davalının marka kullanımının aynı zamanda TTK’nın 55. maddesi gereğince haksız rekabet de oluşturduğu, dosya kapsamına göre davalının ticaret unvanının terkini koşullarının bulunduğu, somut uyuşmazlıkta sessiz kalma yolu ile hak kaybı şartlarının oluşmadığı, davacının “…” ibareli markasına karşı hükümsüzlük davası açmasının, davacının “…” ibareli markalarının bulunması karşısında, sonuca bir etkisinin olmayacağı, davalının “…” esas unsuru açısından öncelik hakkının bulunduğunu ispatlayamadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 210,55-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 02/11/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/11/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip