Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/1661 – 2023/1571
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/1661
KARAR NO : 2023/1571
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/02/2021
NUMARASI : 2020/142 E. – 2021/33 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 17/02/2021 tarih ve 2020/142 Esas – 2021/33 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkili adına tescilli “…” ibareli markaların bulunduğunu, bu markaların müvekkili tarafından uzun süredir kesintisiz ve fasılasız olarak kullanılarak maruf ve meşhur hale getirildiğini, davalı Şirketin ise 2019/09573 sayılı “…” ibareli marka başvurusunu yaptığını, müvekkilince bu başvuruya yapılan itirazın davalı Kurum tarafından reddedildiğini, oysa davalı başvurusunun, 6769 sayılı SMK’nın 5/1-c ve 5/1-f hükümlerine açıkça aykırı olduğunu, davalı tarafından, halk arasında iyi bir su olduğu yönünde intiba bulunan “…” ibaresi kullanılmak suretiyle başvurunun tescil edilmek istendiği emtia içinde zorunlu olarak bulunan suyun, … Dağı’ndan çıkan su olduğu konusunda haksız bir intiba yaratılmasının amaçlandığını, 32. sınıfta yer alan ve su içermesi zorunlu olan tüm mallar yönünden ürünün kaynağı … Dağı olmadığı halde markada … ibaresinin kullanılmasının tüketiciyi yanıltıcı kabul edildiğinin emsal olarak çeşitli kararlarla sabit olduğunu, davalı başvurusunun 6769 sayılı SMK’nın 5/1-a, 5/1-b ve 5/1-d maddeleri uyarınca da reddinin gerektiğini, davalı başvurusunun 6769 sayılı SMK kapsamında kötü niyetli bir başvuru olduğunu, müvekkili şirket markalarının tanınmış bulunduğunu, dava konusu marka tescil talebinin, SMK’nın 6/4 ve 6/5 maddeleri uyarınca da reddedilmesi gerektiğini, dava konusu başvurunun, müvekkili adına tescilli tanınmış “…” markaları ile ayırt edilemeyecek şekilde benzer olduğunu, dolayısıyla SMK’nın 5/1-ç maddesi koşullarının da oluştuğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bir an için tescili istenen marka ile müvekkilleri şirkete ait markaların aynı/ayırt edilemeyecek derecede benzer olmadığı kabul edilse dahi bu kez de marka tescil talebinin 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi uyarınca reddi gerektiğini, müvekkilinin başvuru konusu ibare üzerinde gerçek hak sahibi olduğunu ve SMK’nın 6/3 maddesi koşullarının da gerçekleştiğini ileri sürerek, YİDK’in 2020-M-1906 sayılı kararının iptaline, dava konusu başvurunun tescili halinde hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davalı başvurusunun “…” ibaresinden, davacı markalarının ise “…” ibaresinden oluştuğunu, zayıf bir ibare ve coğrafi yer adı olan “…” ibaresinin, davacı markalarının esas unsuru olarak nitelendirilemeyeceğini, bu sebeple markalar arasında iltibas doğmayacağını, dava konusu başvuruda “…” ibaresinin tamamlayıcı unsur olduğunu, ayrıca bu ibarenin, coğrafi bir yer adı olup bu anlamda herkesin kullanabileceğini, tanımlayıcı, yanıltıcı veya ilgili mallar açısından ticaret alanında herkes tarafından kullanılan bir ibare olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davaya konu 2019/09573 sayılı “…” ibareli davalı marka başvurusu ile itiraza mesnet gösterilen davacı markalarının benzer olmadığı, davalının markasının davacının tanınmış markası karşısında haksız yarar sağlayabileceği, tanınmış markanın zarar görebileceği ve ayırt edici karakterinin zedelenebileceği şartlarının gerçekleşmediği, ancak tescili talep edilen 32. sınıfta yer alan “…Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri…” malları açısından coğrafi kaynağı, üretim yeri, niteliği yönünden halkı yanıltabilecek nitelikte olduğu, başvurunun 6769 sayılı SMK’nın 5/1-f kapsamında sayılması gerektiği, davaya konu YİDK kararının bu yönden yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK’in 06.03.2020 tarih 2020-M-1906 sayılı kararının tüm mal ve hizmetler yönünden iptaline, davaya konu markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili, dava konusu başvurunun “…” ibaresinden oluştuğunu, tek başına “…” ibaresinden oluşmadığını, bu husus da gözetildiğinde başvuruya konu markanın yeterli düzeyde ayırt edici bulunduğunu, tanımlayıcı, yanıltıcı veya ilgili mallar açısından ticaret alanında herkes tarafından kullanılan bir ibare olmadığını, dolayısı ile dava konusu başvurunun 6769 sayılı SMK’nın 5/1-c ve 5/1-f bentleri çerçevesinde değerlendirilemeyeceğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, somut olaya uygulanacak 6769 sayılı SMK’nın 5/1-f maddesinde “Mal veya hizmetin niteliği, kalitesi veya üretim yeri, coğrafi kaynağı gibi konularda halkı yanıltacak markaların,” mutlak tescil engelleri arasında kabul edildiği, anılan madde uyarınca başvuru aşamasında dahi, ürünlerin coğrafi kaynağı, üretim yeri, niteliği ve kalitesi yönünden halkı yanıltabilecek nitelikte olan marka başvurularının reddinin gerektiği, … suyunun, … İlçesi’nin sınırları içinde bulunan … Dağı’ndan çıkan memba suyunun adı olduğu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 08.07.2019 tarih, 2018/2795 Esas, 2019/5044 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere başvuru kapsamında yer alan 32. sınıftaki “Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekler” mallarının da niteliği itibariyle içerisine su katılabilecek emtialardan oldukları, davalının daha önce … bölgesi suyu ile anılan malların üretimi veya bu nitelikteki malların pazarlanması faaliyetiyle uğraştığı veya böyle bir faaliyet izninin bulunduğu konusunda bir iddia ve ispatının bulunmaması karşısında, sayılan mallar yönünden dava konusu başvurunun, coğrafi kaynak konusunda yanıltıcı nitelik taşıdığı anlaşılmakla, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı … tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 210,55 TL bakiye harcın davalı … tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 01/12/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/12/2023
Başkan
Üye
Üye
Katip
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.