Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1653 E. 2021/1399 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/02/2021
NUMARASI ….

TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19/02/2021 tarih ve ….. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi karşı taraf tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkili şirketin yetkilisi diğer müvekkili … ile karşı taraf …’ün akraba olduklarını, tarafların ailelerinin uzun süre … satışı alanında ticari faaliyet gösterdiğini, daha sonra aile şirketinin ayrıldığını, herkesin kendi ticari faaliyetine devam ettiğini, müvekkili ve karşı tarafın….” ibareli markanın 1/2 hisseli müşterek maliki bulunduğunu, bu markanın kuruyemişler alanında tescilli olduğunu, müvekkili …’ün ticari faaliyetlerini 2013 yılında alan adını alarak, 2014 yılından itibaren de “…” adresinde aktif ve yoğun bir şekilde gerçekleştirdiğini, zaman ve emek harcadığını, karşı tarafın ise müvekkilinin alan adının çok benzeri olan “…” alan adını 2018 yılında alarak ve müvekkiline ait sitenin resimlerini ve gerçekleştirdiği ticari iş ürünlerini kopyalayarak kullandığını, karşı tarafın web sitesinin içeriği ile müvekkiline ait sitenin içeriğinin aynı olduğundan FSEK ve TTK hükümlerine göre haksız rekabetin de oluştuğunu ileri sürerek, müvekkiline ait “…” ibareli internet sitesi ile davalıya ait “….com” ibareli internet siteleri arasındaki iltibasın ve haksız rekabetin tespitine, iltibasın tespiti halinde tedbiren “….” ibareli sitelere erişimin engellenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece duruşmalı yapılan inceleme sonucunda, karşı taraf davalının yüzüne karşı, dosyaya sunulan ve “… web sitesinde yer alan görsellerin önemli bir bölümünün (Leblebiler, Kuruyemişler, Kuru Meyveler başlığı altındaki fotoğraflar) FSEK kapsamında eser niteliğine sahip olduğu, … web sitesindeki görsellerin “Fotoğraf Çekim Sözleşmesi”, fotoğrafların oluşturulma tarihleri dikkate alındığında tespit isteyen tarafa ait olduğu, aleyhine tespit istenen tarafın eylemlerinin, FSEK 84.ve TTK md. 55/1/a-4 ve genel hükümler dairesinde haksız rekabet koşullarının oluşturduğu” şeklindeki bilirkişi raporu dikkate alındığında, talep edene ait temsile yetkili olduğu şirketin internet sayfasındaki fotoğrafların aynılarının, karşı tarafa ait internet sitesinde ticari etki yaratacak şekilde kullanıldığına kanaat uyandığından, karşı tarafın da talep edenle birlikte ortak olduğu şirketten hissesini devrederek ayrılmış olmasına rağmen, ayrıldığı şirkete ait fotoğrafları kendi internet sitesinde izinsiz kullanmasında, talep eden taraf açısından FSEK hükümlerine göre mali/manevi hakkına zarar verebileceği, haksız rekabet oluşabileceği endişesi ile ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne, 21/03/2021 tarihli kök raporda link adresleri yazılı fotoğraflarla 14/06/2021 tarihli bilirkişi raporunun 8 (dahil) ila 19. sayfalarda yer alan aynı fotoğrafların, karşı tarafa ait “….com” ve “….com.tr” ibareli internet sitesindeki görüntülere erişimin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına, (engellenmesine), yukarıda yer alan fotoğraflar dışındaki sayfalara (linklere) erişim engeli talebinin ise reddine, ihlalin boyutu, kapsamı, karşı tarafın talep eden şirketten ayrılması gibi hususlar dikkate alınarak, talep eden taraftan HMK 392. maddesine göre teminat alınmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karşı taraf davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin halihazırda bu siteleri kullanmadığını, tarafların geçmişe dayalı ortaklığı söz konusu olduğundan, bu ortaklığın geçmişinin incelenmesi ve sonuç itibariyle müvekkilinin internet sitesinde yer alan fotoğrafların kullanım hakkına sahip olduğunun ve dolayısıyla haksız rekabetin somut olayda söz konusu olmadığının kabul edilmesinin gerektiğini, zira …’nin tarafların babaları … ve … ortaklığı ile 17.06.1996 tarihinde kurulduğunu, ilerleyen süreçte babaların da hisselerini devrettiğini ve neticeten ortaklık yapısının …, … ve … şeklinde ortaya çıktığını, bu arada 2013 yılında, halen davacı tarafın kullanmakta olduğu “…” internet sitesinin satın alındığını ve bu site üzerinden de satışlara başlandığını, bu internet sitesinde kullanılan ürün görsellerinin de o tarihte yine taraflarca ortak olarak yaptırıldığını, akabinde 2014 yılında tarafların…. numaralı “…+şekil” ibareli markayı ortak olarak tescil ettirdiklerini, yine … sayılı “kuruyemişin bayatlamaya yer bulamadığı yer” ibareli marka ile….sayılı “hediyelik … … … +şekil” ibareli markanın da ortak olarak tescil ettirildiğini, devam eden ortaklık sürecinde … satış dükkanlarının açıldığını, internet sitesi ile de belli bir ticaret seviyesine ulaşıldığını, yine taraflarca 05.05.2017 tarihinde …, … ve … ortaklığında, … … San. ve Tic. Ltd. Şti. adlı bir şirketin daha kurulduğunu, bu ortaklıkla ilgili 07.03.2018 tarihinde ayrılık sürecinin konuşulmaya başlandığından, müvekkilinin “….com” ibareli internet sitesini satın aldığını, talep dilekçesinde belirtilen “….com.tr” adresinin müvekkili ile bir alakasının olmadığını, “….com” adlı sitenin adı ve içeriği itibariyle tespit eden aleyhine herhangi bir iltibas ve haksız rekabet oluşturmadığını, tarafların bu ortaklığının 2018 yılı başına kadar devam ettiğini, 2018 yılı Mart ayında tarafların belirli şartlarda anlaşarak ticaretlerini ayırdığını, karşı tarafın iddialarının aksine müvekkilinin bizzat tescilli markasına dayanarak internet sitesi, sosyal medya hesapları ve mail adresi kullanmasının tabii karşılanmasının gerektiğini, müvekkili ve davacının markaların ortak kullanımı konusunda anlaştığını ve resmi olarak da markaların her iki taraf üzerine yarıyarıya tescil edilmiş durumda olduğunu, ayrıca müvekkilinin “….com” internet adresindeki fotoğrafların büyük bir kısmının, ayrılık sürecinden sonra müvekkili tarafından çektirilmiş ya da telifsiz görsellerden temin edilmiş fotoğraflar olduğunu, zaten her iki sitedeki fotoğraf ve görsellerin de piyasada herkes tarafından rahatça ulaşılabilmesi mümkün, doğal ürün olması hasebiyle herhangi bir ayırdediciliği bulunmayan, … ve diğer ürün görselleri olduğunu, müvekkilinin …’deki hisselerini devrettiğini, şirkette … ve …’ün ortak olarak kaldığını, bu kapsamda … adına olan “…” internet sitesinin davacı tarafta kaldığını, … … San. ve Tic. Ltd. Şti. adlı sonradan kurulan şirketin de müvekkiline kaldığını, gerekli hisse devir işlemlerinin yapıldığını,… numaralı “…+şekil” ibareli marka ile diğer iki markanın …. sayılı markalar) da müvekkili … ile … tarafından ½’şer hak sahibi olarak kullanılmaya devamına karar verildiğini ve gerekli devir işlemlerinin sicilde ifa edildiğini, müvekkilinin de sonrasında aldığı “….com” sitesi üzerinden internet satışlarına başladığını, halihazırda da bu sitenin kullanımda olmayıp, kendi adını kullandığı başka bir site üzerinden faaliyetlerine devam ettiğini, müvekkilinin daha sonra “… …+şekil” ibareli ….. sayılı ve “… …+şekil” ibareli …. sayılı markaları kendi adına tescil ettirdiğini, bilirkişi raporunda bahsi geçen … adlı şirketin, 13.01.2014 tarihli fotoğraf çekim sözleşmesinin tanzim tarihinde tarafların ortak oldukları şirket bulunduğunu, bu sebeple de çekilmiş fotoğraflarda müvekkilinin hak sahibi olduğunu, ayrıca dava konusu internet sitesinin sahibinin müvekkili olmakla birlikte, internet sitesinin müvekkilinin ortağı bulunduğu … … San. Tic. Ltd. Şti. adına işletildiğini, bu nedenle talebin husumet yönünden de reddinin gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Talep ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve mahkemece isabetli bir şekilde tarafların müşterek sahibi olduğu markanın kullanılmasının değil, davacı şirketin hak sahibi olduğu ve davalı tarafça da kullanıldığı ispatlanan fotoğraflara erişimin engellendiği, her ne kadar ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilince yargılama boyunca, davacı tarafça sunulan fotoğraf çekim sözleşmesinin tarihi olan 13.01.2014 tarihinde, müvekkilinin de davacı şirketin ortağı bulunduğu, dolayısıyla bu sözleme nedeniyle müvekkilinin de fotoğraflar üzerinde davacı kadar hak sahibi olduğu, 2014 yılında tarafların ortak bulunduğu “şirketin çektirdiği” fotoğrafların, 2018 yılında ortaklıktan ayrıldıktan sonra müvekkilince kendisine ait internet sitesinde kullanılmasının hukuka aykırılık teşkil etmeyeceği savunulmuşsa da, karşı taraf davalı vekilinin bu savunmasına itibar edilmesinin hukuken mümkün olmadığı, zira davacı şirkete ait olduğu davalı tarafça da kabul edilen fotoğrafların, şirketin mal varlığına dahil olacağı, esasen fotoğraf çekim sözleşmesinin işveren tarafının da davacı şirket olduğu, karşı taraf davalının da ortaklıktan ayrılırken şirketteki tüm hissesinin değerinin hesaplanarak ve bedelini alarak şirketten ayrılmış olduğunun kabulünün gerekeceği, dava konusu fotoğrafların mülkiyetinin şirkette kalmadığı veya ortaklıktan ayrıldıktan sonra da fotoğraflar üzerinde hak sahibi kalındığına dair davalı tarafça başkaca bir delilin de sunulmadığı, yine karşı taraf davalı vekilince, “….com.tr” adresinin müvekkili ile bir alakasının olmadığı savunulmuşsa da, bu durum karşısında karşı taraf davalının, kendisine ait olmadığını kabul ettiği internet sayfası ile ilgili olarak verilen tedbir kararını istinafa getirmesinde de hukuki yararının bulunmadığının kabulünün gerekeceği, ayrıca her ne kadar karşı taraf davalı vekilince, dava konusu fotoğrafların büyük bir kısmının, ayrılık sürecinden sonra müvekkili tarafından çektirilmiş fotoğraflar olduğu savunulmuşsa da, bu savunmanın yargılama boyunca yapılmayıp, ilk kez istinaf dilekçesinde dile getirildiği, HMK.’nın 357/1. maddesi uyarınca da bölge adliye mahkemesince resen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların dinlenemeyeceği ve yeni delillere dayanılamayacağı anlaşılmakla, karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca karşı taraf vekilinden alınması gereken harç peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında karşı taraf tarafından yapılan yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 04/11/2021 tarihinde HMK.’nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/11/2021