Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1647 E. 2023/1623 K. 08.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1647
KARAR NO : 2023/1623
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/06/2021
NUMARASI : 2020/330 E. – 2021/255 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : YİDK Marka Kararı İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 24/06/2021 tarih ve 2020/330 E. – 2021/255 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin “…”, “… …”, “… …”, “… …+şekil” gibi markaların sahibi olduğunu, bu markaları mesnet göstererek davalının 2019/72033 sayılı ve “…” ibareli marka başvurusuna yaptıkları itirazın davalı … Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun kararıyla nihai olarak reddedildiğini, oysa dava konusu markanın müvekkilinin markaları ile karıştırılmaya yol açacak derecede benzer olduğunu, dava konusu marka başvurusunun müvekkilinin tanınmış olduğu ana faaliyet alanındaki 32. sınıftaki mallar için tescil edilmek istendiğini, dava konusu marka başvurusunun, müvekkilinin tanınmış markalarının esas unsurlarından olan, müstakilen de tescilli ve ilgili mallar açısından müvekkili ile özdeşleşmiş olan … … şeklini içerdiğini, davalının müvekkilinin markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını, itibarını ve ayırt edici karakterini zedeleyeceğini ileri sürerek, YİDK’nın 2020-M-7442 sayılı kararının iptaline ve 2019/72033 sayılı “…” ibareli marka tescil edilmişse hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı vekili, taraf markalarının ve kapsamlarındaki emtianın benzer olmadığını, “… …” markasının dünya çapında enerji içecekleri bakımından tanınmışlığa sahip olduğunu, davacı tarafın sahibi olduğu markalar ile esas olarak 32. sınıfta yer alan enerji içecekleri sektöründe hizmet verdiğini, müvekkilinin ise “…” ibareli markayı sadece 32. sınıfta yer alan gazozlar bakımından tescil ettirmiş olduğunu, müvekkiline ait “…” markası ile davacı tarafa ait “… …” markasına ait logolar dikkate alındığında, ortalama bir tüketicinin söz konusu markaları karıştırma ihtimalinin bulunmadığını, müvekkiline ait marka bir bütün halinde “…” olup davacıya ait markalarda “… …” ibaresinin yer aldığını, ortalama bir tüketicinin bir ürünü alırken markaların şekilleri yanında markaların kelime unsuruna dikkat ettiğini, müvekkiline ait markada davacıya ait markalarda yer alan hiçbir ibarenin geçmediğini, orijinal olmayan “…” ibaresi ve logosunun tek bir kişinin kullanımına özgülenemeyeceğini, aksi durumda yeni markaların oluşturulmasının oldukça güç olacağını ve markaların belirli kişilerin tekelinde kalacağını, kaldı ki müvekkilinin markasında “…” ibaresi de yer almamakta olup davacı tarafın zorlama bir yorumla “…” ibaresi geçen müvekkiline ait marka ile kendi markaları arasında benzerlik oluşturmaya çalıştığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, dava konusu 2019/72033 sayılı “…” ibareli marka kapsamındaki ”gazozlar” malının davacının markalarının kapsamında aynı/aynı tür/benzer/ilişkili olarak yer aldığı, dava konusu marka başvurusu ile davacı markaları arasında marka işaretleri bakımından benzerlik olmadığı, dava konusu marka ile davacı markaları arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığı, bu nedenle, dava konusu markanın, davacı markasının tanınmışlığından haksız bir yarar sağlamayacağı, markanın itibarına zarar vermeyeceği veya ayırt edici karakterini zedelemeyeceği, YİDK kararının yerinde olduğu, hükümsüzlük ve terkin koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, taraf markalarının SMK’nın 6/1. maddesi anlamında benzer olduğunu, başvurudaki hayvan figürünün müvekkili markasının bir parodisini andırdığını, … resminin 32. sınıfta kullanılmasının yalnızca müvekkiliyle ilişkilendirilebileceğini, “… …” ibaresinin ancak görsel büyütüldüğünde görülebildiğini, başvurunun esas unsurunun … … olduğunu ve müvekkili markalarının yeni bir versiyonu gibi algılanacağını, tüketicilerin markalar arasında ticari bağlantı olduğunu düşüneceğini, … figürlü başka marka başvurularının benzer bulunduğunu, SMK’nın 6/5. maddesi uyarınca tescil engeli bulunduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE :Dava, marka ile ilgili YİDK kararının iptali, marka hükümsüzlüğü ile sicilden terkin istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “…” kelimesinin kullanıldığı davacı markaları ile “…” kelimesinin kullanıldığı dava konusu başvuruyu oluşturan ibareler arasında görsel, işitsel ve anlamsal benzerlik bulunmadığı gibi, başvurudaki … kafasının da davacı markalarındaki … figürünü anımsatmadığı, zira ana hatları, tüketicide bıraktığı imaj ve genel izlenim olarak davacı markalarındaki … figürlerinden oldukça farkı olduğu, açıklanan nedenle taraf markaları arasında SMK’nın 6/1. maddesi anlamında ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 12.05.2014 tarih ve 2014/527 E. – 2014/8944 K. sayılı kararı ile 2009/70904 sayılı ve 06.01.2014 tarih ve 2013/9798 E. – 2014/49 K. sayılı kararında 2010/00605 sayılı markalar … figürü içermeleri nedeniyle davacı markalarıyla benzer bulunmuş ise de, söz konusu markalarındaki … figürlerinin bütünsel etkileri itibariyle davacı markalarına oldukça yaklaştıkları, somut uyuşmazlık yönünden bu tür bir benzerliğin ise söz konusu olmadığı, öte yandan markalar benzer bulunmadığından davacı markalarının tanınmışlığının somut uyuşmazlığa bir etkisinin bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 210,55-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 08/12/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 30/12/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip