Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1634 E. 2023/1544 K. 01.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1634 – 2023/1544
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1634
KARAR NO : 2023/1544
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/01/2021
NUMARASI : 2019/228 E. – 2021/3 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI

DAVANIN KONUSU : Marka ile İlgili YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 06/01/2021 tarih ve 2019/228 E. – 2021/3 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin lisans sözleşmesi yaptığı …… A.Ş. ve seleflerinin 1917 yılından beri “…” markası ile tekstil sektöründe faaliyet gösterdiğini, “…” markasının müvekkilinin adına 22 değişik şekilde ve pek çok sınıfta tescilli olduğunu, müvekkilinin markalarının tanınmış bulunduğunu, müvekkilinin 2016/47620 sayılı ve “… 1917+şekil” ibareli marka başvurusunun davalı Şirketin itirazı üzerine Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından kısmen reddine karar verildiğini, bu karara yaptıkları itirazlarının da dava konusu YİDK kararı ile reddedildiğini, oysa taraf markaları arasında iltibas bulunmadığını, müvekkilinin müktesep hakkının bulunduğunu ileri sürerek, … YİDK’ın 01/04/2019 tarih ve 2019-M-2807 sayılı kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davanın 2 ayılık hak dürücü süre içerisinde açılmadığını, tarafların markaları arasında iltibas bulunduğunu müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, taraf markaları arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu, aynı taraflar arasında görülen benzer bir uyuşmazlıkta da aynı sonuca varıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu başvuru ile redde mesnet davalı Şirket markaları arasında, başvurunun reddine karar verildiği uyuşmazlık konusu hizmetler bakımından, iltibas koşullarının oluştuğu, davacı yanın müktesep hak karinesinden yararlanmasını sağlayacak önceki tarihli markalarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, taraf markaları arasında iltibas bulunmadığını, müvekkilinin önceki markaları nedeniyle müktesep hakkının olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE :Dava, marka başvurusunun kısmen reddine dair YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Markalar Dairesinin başvurunun kısmen reddine dair kararının kaldırılması istemiyle davacının gerçekleştirdiği yeniden inceleme talebinin, … YİDK’in 01.04.2019 tarih, 2019-M-2807 sayılı kararı ile reddedildiği, ret kararının davacıya 03.04.2019 tarihinde tebliğ edildiği, görülmekte olan davanın da 18.06.2019 tarihinde açıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Dava şartları, mahkemece davanın esası hakkında yargılama yapılabilmesi için gerekli olan şartlardır. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan “Kamu Düzeni” ile ilgili zorunlu koşullardır. Mahkeme, hem davanın açıldığı günde, hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının tamam olup olmadığını kendiliğinden araştırıp, incelemek durumunda olup; bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı değildir (6100 sayılı HMK’nın 114 – 115. maddeleri).
Dava konusu uyuşmazlığa uygulanması gereken 5000 sayılı Kanun’un mülga 10. maddesi uyarınca TPMK‘nın nihai kararının YİDK tarafından tesis edilen karar olduğu, 556 sayılı KHK’nın 53. maddesi uyarınca da YİDK kararının iptali için kararın bildiriminden itibaren iki ay içinde yetkili mahkemede dava açılabileceği, yetkili mahkemenin aynı KHK’nın 71. maddesi uyarınca Ankara Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi olduğu, sürenin hak düşürücü nitelik taşıdığı ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 10/03/2014 gün ve 2014/3072 E – 4547 K sayılı, 01/06/2015 gün ve 2015/2531 E – 7355 K sayılı emsal kararlarından anlaşılacağı üzere bu hususun dava şartı olduğu, buna göre, davacıya yapılan tebliğin tarihi dikkate alındığında, iki aylık hak düşürücü sürenin son günü olan 03.06.2019 tarihine kadar YİDK kararının iptali istemiyle dava açılması gerektiği, ancak işbu davanın hak düşürücü sürenin dolmasını müteakip 18.06.2019 tarihinde açıldığı anlaşıldığından, açıklanan nedenle süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece hatalı değerlendirme ile işin esasına girilmesi doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, özel kanunda dava şartı olarak düzenlenen süre yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince işin esası incelenmeden kararın kaldırılması ve davanın yeninden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 06/01/2021 gün ve 2019/228 E. – 2021/3 K. sayılı kararın KALDIRILMASINA;
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE,
3-Kararın niteliğine göre, davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA,
4-Davacı tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan 59,30-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada değerlendirilmesine,
7-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 01/12/2023 tarihinde HMK 353/1-a-4 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/12/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.