Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/161 E. 2022/695 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/161
KARAR NO : 2022/695
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/11/2020
NUMARASI : 2020/367 E. – 2020/343 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN : …
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : YARGILAMANIN İADESİ İSTEMİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 26/11/2020 tarih ve 2020/367 E. – 2020/343 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi yargılamanın iadesi dosyasında davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı … Pastacılık Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. vekili, müvekkilinin davalı konumunda olduğu YİDK’nın 2003-M-1251 sayılı YİDK kararına ilişkin davanın müvekkilinin aleyhine karar verilerek kesinleştiğini, karada mahkeme hakiminin başvuru tarihini esas alarak davacının müktesep hakkının bulunduğunu kabul ederek davayı kısmen kabul ettiğini, ancak aynı kişinin bilirkişi olarak verdiği bir başka mahkemedeki raporda davacının müktesep hakkının bulunmadığı yönünde görüş beyan ettiğini, bunun HMK’nın 375/f bendi uyarınca yargılamanın iadesi kapsamında bulunduğunu, bunun yanında tarafları, konusu ve sebebi aynı olan Ankara 4. FSHHM’nin 2013/350 esas, 2015/236 karar sayılı dosyasında davanın reddine verilen kararın kesinleştiğini, HMK’nın 375/ğ, ı ve h bendi uyarınca bu hususların da yargılamanın iadesi sebebi olduğunu ileri sürerek yargılanmasının iadesi talebinin kabulü ile Ankara 3. FSHHM’nin 2013/104 Esas, 2014/263 Karar sayılı kararının tamamen kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Kurumu vekili, yargılamanın iadesi talebinin kabulü ile davanın tümden reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacı konumunda olduğu davadaki yargılamanın iadesini gerektirecek bir neden olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, Ankara 1. FSHHM’nin 2016/376 E sayılı dosyasında 2014/90845 sayılı “…” ibareli marka ile ilgili verilen bilirkişi raporunun bu dosyada yargılamanın iadesi nedeni olamayacağı, ayrıca bu raporda, iş bu dosyada müktesep hak konusu olan 2003/14531, 2007/21557, 2009/293, 2008/71769 ve 2008/71768 sayılı markaların değerlendirilmediği, sadece davanın konusu olan 2010/17562 sayılı markanın hükümden düştüğünün ve bu markanın müktesep hak teşkil etmeyeceğinin belirtildiği, bu değerlendirmenin kim tarafından yapılırsa yapılsın iş bu dava bakımından yargılamanın iadesi nedeni olamayacağı, Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2019/201 esas sayılı dava dosyasının konusunun 2011/28863 sayılı “…” ibareli markaya ilişkin olduğu, iş bu davaya müktesep hak teşkil eden karşı tarafa ait 2003/14531, 2007/21557, 2009/293, 2008/71769 ve 2008/71768 sayılı markaların hükümden düştüğü hususunun bu davada karara bağlanmış ve kesinleşmiş olmadığı gibi, iş bu dava bakımınıdan yargılamanın iadesi sebebi oluşturamayacağı, dava konusu olan markanın da farklı olduğu hususu da gözetildiğinde Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk mahkemesi kararının iş bu kararı ortadan kaldırılmasının söz konusu olmadığı, Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2014/121 Esas sayılı dava dosyasının konusunun 2011/104821 sayılı “…” ibareli markaya ilişkin olduğu, tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci bir davanın bulunmadığı, ayrıca Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi kararının iş bu mahkemenin verdiği kararı ortadan kaldırılmasının söz konusu olmadığı, yargılamanın iadesi talebinde bulunan taraf isteminin HMK’nın 375 ve devamı maddesinde sınırlı olarak belirtilen yargılamanın iadesi nedenlerinden hiçbirine uymadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin davalı konumunda olduğu, yargılamanın iadesinin istenildiği Ankara 3. FSHHM’nin 2013/104E., 2014/263K. sayılı dosyasında verilen kararın başvuru tarihi esas alınarak verildiğini, ancak aynı taraflara ait Ankara 1. FSHHM’ nin 2016/376 Esas sayılı dosyasında alınan 09.10.2017 tarihli bilirkişi raporunda YİDK karar tarihine göre karar verilmesi gerektiği yönünde görüş bildirildiğini, bunun aynı kişi tarafından yapıldığını, HMK’nın 375/f bendi uyarınca, bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması kapsamında yargılamanın iadesine karar verilmesi gerektiğini, tarafları, konusu ve sebebi aynı olan, Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2013/350 Esas, 2015/236 Karar sayılı kararında davanın reddine karar verildiğini, dolayısıyla, 2011/28863 nolu “…” ibareli markaya ilişkin verilen kararın kesinleştiğini, 6100 sayılı HMK’nın 375/ğ maddesine göre, karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması, HMK’nın 375/ı maddesine göre, bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması maddeleri kapsamında yargılamanın iadesine karar verilmesi gerektiğini, Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 23.06.2015 Tarih, 2014/121 E., 2015/186 K. Sayılı kesinleşen YİDK kararının iptali dosyasında davacının müktesep hakkının olmadığına ve davanın reddine karar verildiğini, dosyaların birebir benzemekte olup, dosyalardaki tek farkın “…” ve “…” ibareleri olduğunu, bu kapsamda, 6100 sayılı HMK’nın 375/ğ maddesi uyarınca karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması, HMK’nın 375/ı maddesi uyarınca, bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması, kapsamında yargılamanın iadesine karar verilmesi gerektiğini, iadesini talep edilen dosyada kesinleşen karardaki markada … ibaresinin ön plana çıkarılması, başvuru ve kullanım arasındaki marka logolarında hileli davranışlarda bulunarak diğer unsurları okunamayacak kadar ufaltması karşısında 6100 sayılı HMK’nın 375 /h bendi uyarınca, lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması maddesi kapsamında kapsamında da yargılamanın iadesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, yargılamanın iadesi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, yargılamanın iadesi talebinde bulunan tarafın, iadesi talep olunan davanın davalısı konumunda olduğu, davasını HMK’nın 375. maddesinin f, ğ, h ve ı bentlerine dayandırdığı, Ankara 1. FSHHM’nin 2016/376 esas sayılı dosyasında 2014/90845 sayılı “…” ibareli marka ile ilgili verilen bilirkişi raporunun iş bu dosyada yargılamanın yenilenmesi nedeni olamayacağı, aksi düşünülse dahi bu bilirkişi raporunda, iş bu dosyada müktesep hak konusu olan 2003/14531, 2007/21557, 2009/293,2008/71769 ve 2008/71768 sayılı markaların değil sadece davanın konusu olan 2010/17562 sayılı markanın hükümden düştüğünün ve bu markanın müktesep hak teşkil etmeyeceğinin belirtildiği, ayrıca bu belirlemenin kim tarafından yapılırsa yapılsın sonuca bir etkisinin de olmayacağı, Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2019/201 esas sayılı dava dosyasının konusunun ise başka ibareli bir markaya ilişkin olduğu, ayrıca 2003/14531, 2007/21557, 2009/293, 2008/71769 ve 2008/71768 sayılı markaların hükümden düştüğü hususunun bu davada karara bağlanmış ve kesinleşmiş olmadığı, bu nedenle bu davada verilen kararın da yargılamanın yenilenmesi sebebi oluşturamayacağı, Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2014/121 esas sayılı dava dosyasının konusunun da farklı ibareli markaya ilişkin bulunduğu, taraflarının, konusunun ve sebebinin aynı bulunmadığı, Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi kararının iş bu mahkemenin verdiği kararı ortadan kaldırılmadığı, yargılamanın iadesi talebinde bulunan taraf isteminin HMK’nın 375 ve devamı maddesinde sınırlı olarak belirtilen yargılamanın iadesi nedenlerinden hiçbirine uymadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı Şirket tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davalı Şirketten tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 26/05/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/05/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip