Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1602 E. 2023/1582 K. 01.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1602
KARAR NO : 2023/1582
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2021
NUMARASI : 2019/462 E. – 2021/260 K.

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 25/06/2021 tarih ve 2019/462 E. – 2021/260 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin “…” markasının tescili talebi ile …’e 2018/102594 numarası ile 14/11/2018 tarihinde başvuruda bulunduğunu, söz konusu başvuruya davalı … unvanlı firma tarafından itiraz edilerek marka başvurusunun reddedildiğini, söz konusu ret kararı üzerine kuruma itirazda bulunulduğunu, … YİDK tarafından itirazın reddedildiğini, müvekkiline ait marka başvurusu ile redde mesnet marka arasında iltibas tehlikesi oluşturacak derecede benzerlik bulunmadığını, redde mesnet markanın kullanılmadığını ileri sürerek, 2019-M-8876 YİDK kararının iptali ile müvekkiline ait marka başvurusunun tescil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Vekili, markaların neredeyse birebir aynı ibareyi içerdiğini, emtialarının aynı ve bağlantılı olduğunu, markalar arasında iltibas ihtimali bulunduğunu, müvekkili “…”nın tüm dünyada sağlık teknolojileri ve hizmetleri ile ünlenmiş, tanınmış bir marka olduğunu, başvuru sahibinin kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, başvuruya konu marka ve ret kararına mesnet olarak gösterilen 2016 70903 sayılı “…” ibareli markada “…” ibaresinin aynen yer aldığını, markaların ihtiva ettikleri diğer unsurların söz konusu ibare üzerinde oluşan benzerliği ortadan kaldıracak nitelikte olmadığını, başvuru kapsamında yer alan hizmetler ile ret gerekçesi markanın eşya listesinde yer alan hizmetlerin aynı veya benzer olduğunu, “…” ve “…” ibarelerinin başvuru kapsamında yer alan hizmetler için ayırt edici nitelikte olduğunu, 44. sınıf hizmetler bakımından dava konusu marka ile redde mesnet markanın karşılaştırılmasında YİDK kararında belirtilen hizmetler bakımından karıştırma/benzerlik ihtimali bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, redde mesnet markanın 31/10/2018 tarihinde tescil edildiği, dava konusu marka başvurusunun 14/11/2018 tarihinde gerçekleştirildiği, her iki tarih arasında 5 yıldan daha az süre bulunduğu, dolayısıyla redde mesnet markanın SMK m.19/2 hükmü uyarınca kullanmama def’ine tabi bir marka olmadığı, bu nedenle tescilli olduğu tüm emtialar bakımından kullanım şartı aranmaksızın SMK m.6/1 hükmü bağlamında değerlendirmeye alınması gerektiği, markalar arasındaki hizmet benzerliği ayniyet seviyesinde olduğu gibi, markaları oluşturan işaretlerin de özellikle görsel ve işitsel olarak yüksek düzeyde benzerlik oluşturduğu, davaya konu hizmetlerin hitap ettiği dikkatli ve bilinçli tüketici kesiminin dahi markalar arasındaki farklılığı algılayamayacağı, karşılaştırılan markalar arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkili firmanın radyolojik görüntüleme cihazlarına servis hizmeti verir iken davalı … firmasının Lazer teknolojisi (dokuları kesen ve yakan) gibi tamamen müvekkili şirketin çalışma alanı dışındaki bir alanda üretim ve satış yapan, farklı bölümlere (estetik, dişçilik .. gibi) hizmet veren bir firma olduğunu, bu hususun davalının dilekçesindeki ikrarları ile de sabit olduğunu, müvekkilinin, “….” markası üzerinden üretim yapan bir firma olmayıp yalnızca servis hizmeti verdiğini, iki firma arasında verilen hizmet alanı, emtia ve iş alanı olarak hiçbir benzerlik bulunmadığını, YİDK kararında da firmaların farklı sektörlerde faaliyet gösterdiklerinin açıkça kabul edildiğini, müvekkiline ait markanın, bir şekil markası olup üzerinde logo ve tasarım çalışmaları yapılıp farklılık yaratılarak ortaya çıkarılmış bir marka olduğunu, tescil başvurusunda bulunulan söz konusu markanın, itiraz sahibinin markasına hiçbir şekilde benzemediğini ve iltibasa veya ilişkilendirmeye yol açmadığını, markaların şeklinin, renklerinin, görsellerinin, anlamlarının, kullanılan kelimelerinin ve emtiaların yöneldiği hedef kitlelerinin farklı oluşunun, benzerlik-karıştırılma-ilişkilendirilme ihtimalini külliyen ortadan kaldırdığını, her iki marka açısından da hitap edilen hedef kitlenin profesyonel bir kitle olduğunu, müvekkilinin Türkiye’de davalı markanın yurt dışında faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin söz konusu unvanı resmi olarak kullanımının davalının marka başvurusundan önceki bir tarihte olduğunu, müvekkilinin ticari hayatında tanındığı ve kullanmakta olduğu ticaret unvanı ile ilgili marka başvurusunda bulunmasının en doğal hakkı olduğunu ileri sürerek, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabülüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka (marka ile ilgili kurum kararlarının iptali) istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davaya konu marka başvurusunun esas unsurunun “…”, itiraza mesnet markanın esas unsurunun ise “…” ibaresinden oluştuğu, davacı başvurusundaki “… A.Ş.” ibaresinin tali unsur konumunda bulunduğu, benzerlik karşılaştırmasında dikkate alınamayacağı ve itiraza mesnet marka karşısında başvuru markasına yeterli ayırtediciliği sağlamadığı, bu hali ile taraf markalarını oluşturan işaretlerin “…” kelimesinin ortaklığı nedeniyle yüksek düzeyde benzer olup aynı mal ve hizmetler bakımından kullanılmaları halinde ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, başvurunun 41. sınıf hizmetlerde tescili talep edilip, bu hizmetler davalı şirketin itirazına mesnet markasının kapsamında yer aldığından emtia benzerliği şartının da gerçekleştiği, markaların bu düzeyde benzerliği karşısında tüketicilerin dikkat ve bilinç düzeylerinin iltibas ihtimalini bertaraf etmediği, davacının öncelik hakkı iddiasını ispatlayamadığı, kaldı ki bu hususun somut uyuşmazlığa da bir etkisinin bulunmadığı, davalının itiraza mesnet markasının tescil tarihi itibariyle kullanım ispatına tabi olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 210,55-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 01/12/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/12/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip