Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1600 E. 2023/34 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/1600 – 2023/34
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1600
KARAR NO : 2023/34
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2017
NUMARASI : 2016/145 E. – 2017/488 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU :YİDK Kararının İptali, Marka Tescili

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18/12/2017 tarih ve 2016/145 E. – 2017/488 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin “…” ibareli marka başvurusunun, davalı Şirketin itirazı üzerine 41. sınıftaki bir kısım hizmetler yönünden, dava konusu YİDK kararıyla nihai olarak reddedildiğini, oysa davalı Şirketin redde mesnet marka tescillerinin kötü niyetli olduğunu, “…” ibaresinin gerçek ve üstün hak sahibinin müvekkili bulunduğunu, bu hususların yargı kararları ile de sabit olduğunu, dava konusu markanın zaten müvekkil adına tescilli bulunduğunu, markaların karıştırılmayacağını,” müvekkilinin “… …” ibaresini 1960 yılından beri fiilen kullandığını, anılan ibarenin müvekkili ile özdeşleştiğini ileri sürerek, YİDK’ın 2016-M-397 sayılı kararının iptalini, başvurunun tescili istenen tüm hizmetler yönünden tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, davacı lehine verilmiş bir yargı kararı olmadığını, müvekkilin yıllardır “… ibareli” tescilli markalarını kullandığını, dava konusu markanın müvekkilinin markası ile karıştırılma olasılığı bulunduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu başvuru “…” ile redde mesnet … sayılı ve “… … ” ibareli markaları arasında, başvuru kapsamından çıkarılan 41. sınıf hizmetler yönünden, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesindeki iltibas koşullarının oluştuğu, davacının, dava konusu ibare üzerinde öncelik hakkı bulunduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, davalı Şirketin “…” ibareli marka tescillerinin ve kullanımlarının kötü niyet ve haksız rekabet teşkil ettiğinin, anılan ibare üzerinde gerçek ve üstün hak sahibinin müvekkili olduğunun Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen mahkeme kararları ile sabit bulunduğunu, ilk derece mahkemesince bu iddiaları bakımından bir gerekçe oluşturulmadığını, davalı Şirketin idari ve hukuki boşlukları kötü niyetle kullandığını, davalı Şirketin “…” ibareli markaları hakkında açılan davalar sonucu verilecek kararı bertaraf etmek amacıyla aynı ibareli marka başvuruları yaptığını, markalar arasında iltibas bulunmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka başvurusunun kısmen reddine dair YİDK kararının iptali ve başvurunun tescili istenen tüm hizmetler yönünden tescili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “…” ibareli başvuru ile … sayılı ve “… …” ibareli redde mesnet markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde karıştırılma tehlikesinin bulunduğu, zira uyuşmazlık konusu 41. Sınıf hizmetlerin redde mesnet markaların kapsamında aynı sınıfta yer alan hizmetlerle aynı veya benzer bulunduğu, her iki markada da “…” ibaresinin asli unsur olarak yer aldığı, her ne kadar “…” ibaresinin uyuşmazlık konusu 41. Sınıf hizmetler bakımından ayırt ediciliği zayıf olup Yargıtay 11.HD.’nin 25.05.2016 gün ve 2015/10945 E.-2016/5739 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere, başvuru konusu işaretin kapsadığı 41. sınıf hizmetlerin kullanıcıları dikkatli ve seçici kişilerden oluşsa da dava konusu başvuruya yeterli ayırt ediciliğin sağlanmadığı, bu nedenle anılan ibarenin ortak olarak yer almasının iltibasa neden olacağı, diğer taraftan tescilli olduğu sürece markanın korunmasının esas olduğundan davacının, redde mesnet markaların kötü niyetli olarak tescil edildiğine ilişkin itirazı yerinde bulunmadığı gibi gerçek hak sahipliği iddiasının işbu davada dinlenemeyeceği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca davacıdan alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,6‬0-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 19/01/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/01/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.