Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1587 E. 2023/1524 K. 24.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/1587 – 2023/1524
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1587
KARAR NO : 2023/1524
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/05/2021
NUMARASI : 2020/289 E. – 2021/191 K.

DAVACI
VEKİLİ :
DAVALI

DAVANIN KONUSU :YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 28/05/2021 Tarih ve 2020/289 Esas – 2021/191 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ve davalılar …, … Şirketi tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin 1953 yılından bu yana ilaç üretimi ve pazarlaması alanında faaliyet gösterdiğini, Türk ilaç sektöründeki 300 kuruluş içinde 3. sırada yer aldığını, “…” ibareli tescilli markanın sahibi olduğunu, davalı Şirketin “…” ibareli marka başvurusuna iltibas iddiasıyla yaptıkları itirazlarının dava konusu YİDK kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa taraf markaları arasında iltibas bulunduğunu, taraf markalarının işitsel ve görsel açılardan çok benzer olduğunu, ayırt ediciliğinin baskın olduğu başlangıç kısımlarının birebir aynı bulunduğunu, dava konusu başvurunun müvekkilinin markasını birebir içerdiğini, ayrıca taraf markalarının birebir aynı emtialarda kullanılacağını, her iki tarafın da ilaç firması olmasının karıştırılma ihtimalini daha da arttırdığını, davalının markasının davacının tescilli markasının serisi olduğu izlenimini yarattığını, taraf markalarının kullanılacağı 5. sınıfın 01. alt sınıfındaki malların tüketici profilinde doktor ve eczacılar bulunuyor olsa da 5. sınıfta yer alan diğer malların orta seviyedeki tüketici kitlesine hitap ettiğini ileri sürerek, … YİDK’nın 06.08.2020 tarihli, 2020-M-6471 sayılı kararının iptaline ve 2019/81220 sayılı markanın sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkilinin farklı terapötik alanlarda inovatif yaklaşımla ilaç geliştiren ve Türk ilaç sektörüne kalitesi ve vizyonu ile değer katmayı amaçlayan bir firma olduğunu, taraf markaları arasında benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, zira bütünsel olarak değerlendirildiğinde; markaların görsel, işitsel ve anlamsal bakımdan birbirlerinden farklı olduğunu, her iki markanın emtia listesinin kapsamında olan “ilaçlar”ın etken maddesinin “azitromisin” olduğunu, karşılaştırılan markaların da bu etken maddenin adını çağrıştırdığını, taraf markalarının hitap ettiği tüketici kitlesi olan doktorlar ve eczacıların dikkat ve bilinç seviyesinin yüksek olduğunu, bu yüzden markaların karıştırılma ihtimalinin mevcut olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu başvuru kapsamında yer alan 5. sınıf malların davacının itirazına mesnet markası kapsamında da yer aldığı, uyuşmazlık konusu 5/1 alt sınıfta bulunan emtiaların doktor, veteriner ve eczacı gibi ihtisas sahibi kimselere hitap eden veya eczacı vasıtasıyla hastaya ulaştırılan emtialar oldukları, dolayısıyla söz konusu uzman kimselerin bilinç düzeyi dikkate alınarak iltibas değerlendirmesinin yapılması gerektiği, yine 5/3 alt sınıfta yer alan diş hekimliği için ürünlerin de ihtisas sahibi diş hekimlerine hitap ettikleri, doğrudan hastaya hitap eden emtialar olmadıkları, bu nedenle bu emtialar bakımından da konusunun uzmanı diş hekiminin dikkat düzeyi gözetilerek iltibas değerlendirmesinin yapılmasının gerektiği, 5/1 ve 5/3 alt sınıf haricinde kalan davaya konu 5.sınıfta bulunan diğer emtiaların; salt ihtisas sahibi bilinç düzeyi yüksek kimselere hitap etmedikleri, bunun haricinde içerisinde farklı sosyo-ekonomik toplumsal kesimlerden gelen bireylerin oluşturduğu halk kesimine de hitap ettikleri, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 11.11.2019 tarih 2019/255 E 2019/7023 K sayılı kararı ile onanan Ankara BAM 20.Hukuk Dairesi’nin 08.11.2018 tarih 2018/478 E 2018/1157 K sayılı kararında da bu emtiaların hitap ettiği tüketici kesiminin ortalama tüketici kesimi olduğunun kabul edildiği, belirtilen açıklamalara göre somut olayda 5/1 ve 5/3 alt sınıfta yer alan emtiaların hitap ettiği dikkatli ve bilinçli tüketici kesimi nezdinde “…” ve “…” markalarının iltibas tehlikesi oluşturacak derecede benzer olduklarının söylenemeyeceği, zira “…” ibaresinin kimya literatüründe “C20H29NO” kapalı formülüne sahip iki boyutlu bir molekül olduğu, türevlerinin ilaç etken maddesi olarak kullanılabildiği, davacı tarafın fiili olarak “…” markasını taşıyan ilaçlarının etken maddesinin “AZİTROMİSİN” olduğu olgusunun markalar arasındaki iltibas değerlendirmesinde, “…” türevlerinin ilaç etken maddesi olarak kullanılabildiği olgusunun önüne geçemeyeceği, zira davacı tarafın tescilli “…” markası kapsamında tescilin sağladığı koruma süresi içinde içinde, … türevlerinin bulunduğu başkaca ilaçlar imal etmesinin önünde yasal bir engel bulunmadığı, bu hale göre; 5/1 ve 5/3’te yer alan emtiaların hitap ettiği dikkatli ve bilinçli, ihtisas sahibi tüketici kesiminin davacıya ait “…” markasını, kimya literatüründe “C20H29NO” kapalı formülüne sahip iki boyutlu bir molekül olarak algılayabileceği, yine bu molekül türevlerinin ilaç etken maddesi olarak kullanıldığını da bilebileceği, bu nedenle söz konusu emtiaların hitap ettiği tüketici kesimi açısından “…” markasının ayırt ediciliği düşük, zayıf bir marka olduğunun söylenebileceği, bu nedenle 5/1 ve 5/3 sınıf mallar yönünden taraf markaları arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunmadığı ancak davaya konu 5/2, 5/4, 5/5, 5/6 ve 5/7 alt sınıfta yer alan emtiaların ortalama tüketici kesiminin ihtisas sahibi kimseler olmadıkları, bu emtiaların makul derecede bilgili, dikkatli ve ihtiyatlı ortalama halk kesimine de hitap eden ürünlerden oldukları, dolayısıyla bu tüketici kesiminin yukarıda teknik olarak ifade edilen taraf markalarının ve bu markaların çağrıştırdığı terimlerin kimya literatüründeki mahiyetini, işlevini, ilaç etken maddesi olup olmadıklarını bilmelerinin beklenemeyeceği, bu nedenle gerek dava konusu “…”, gerekse itiraza mesnet “…” markalarını anlamsız kelimeler olarak algılayacakları, dava konusu markanın 8 harften, itiraza mesnet markanın 6 harften oluştuğu, her iki markanın ilk iki harfinin birebir aynı olduğu, dava konusu markanın 4, 5 ve 6. harfleri ile itiraza mesnet markanın 4, 5 ve 6. harflerinin birebir aynı olduğu, markalar arasında iki-üç harf farklılığı bulunmasının, markaları aynı ya da ayırt edilemeyecek derecede benzer olmasını engellese de, markalar arasındaki iltibas tehlikesini önlemeye yetmediği, daha önce davacıya ait “…” markalı emtiaların gören, işiten, bu markalı emtialardan yararlanan makul derecede bilgili, dikkatli ve ihtiyatlı ortalama tüketici kesiminin, daha sonra davaya konu “…” markasını aynı emtialar üzerinde gördüğünde ya da işittiğinde, markaları oluşturan müşterek 5 harf ortaklığından kaynaklı olarak, bu markayı davacıya ait ya da onun serisi niteliğinde bir marka zannedebileceği, bir kısım tüketici kesiminin markaların farklı ticari kökeni işaret ettiğini algılama ihtimalinde dahi marka sahipleri arasında idari veya ekonomik bir bağlantı bulunduğu yönünde yanılsamaya düşebileceği, dolayısıyla yukarıda belirtilen emtialar bakımından karşılaştırılan markalar arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile “Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler;insan ve hayvanlar için diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuklar, yetişkinler ve evcil hayvanlar için bezler. Zararlı böcek, zararlı bitki, zararlı mantar ve kemirgenleri yok edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici ve kötü kokuları giderici maddeler. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları.” emtiaları bakımından 2020-M-6471 sayılı YİDK kararının iptaline, dava konusu markanın sayılan mallar yönünden hükümsüzlüğüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, ilk derece mahkemesinin 5/1 ve 5/3 sınıf mallar yönünden davanın reddine karar vermesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin markasının oluşturan “…” ibaresinin ilaç etken maddesi olmadığını, bilirkişi raporunda bu hususta atıf yapılan kaynakta etken madde olan ibarenin “…” olduğunun anlaşıldığını, bu durumun Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu kayıtları itibariyle de sabit olduğunu, ilaç etken maddeleri marka olarak tescil edilemeyeceğinden, davalı Kurumun sisteminde kayıtlı olduğunu, taraf markaları arasında güçlü bir benzerlik bulunduğunu, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere 5/1 ve 5/3 sınıf mallarının tüketicilerinin dikkat düzeyi yüksek olsa da taraflar arasındaki güçlü benzerlik nedeniyle markalar arasında iltibas bulunduğunu, ayrıca 5. sınıfı mallarda reçeteli reçetesiz tüm ilaçların yer aldığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesinin kısmen ret kararının kaldırılarak davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, taraf markalarının ilaç etken maddesini içeren markalar olduğunu, ilaç etken maddesinin kısaltmasına dayalı benzerliklerin markalar arasında iltibasa neden olmayacağını, markaların yazımı ve okunuşunda belirgin farklılıklar bulunduğunu, ayrıca tescili talep edilen 5. sınıf malların tüketicilerinin dikkat ve bilinç düzeninin yüksek olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde, taraf markları arasında benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunmadığını, her iki markanın emtia listesinde olan ilaçların etken maddesinin azitromisin olduğunu, etken madde adını çağrıştırması amacıyla marka isimlerinin bu etken maddeden türetildiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu “…” ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet “…” ibareli markası arasında, her iki ibarenin ilk iki harfinin aynı olması ve aynı harf diziliminden kaynaklı olarak nispi bir benzerlik bulunsa da mahkemece görüşüne başvurulan ve aralarında uyuşmazlık konusu mallar bakımından uzmanların da yer aldığı bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, davacının markasını oluşturan “…” ibaresinin kimyasal bir molekül olup türevlerinin ilaç etken maddesi olarak kullanıldığı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre de, ilaç emtiası bakımından etken madde veya tedavisi hedeflenen hastalığa doğrudan atıf yapan işaretlerin tanımlayıcı nitelikte olup koruma kapsamlarının düşük düzeyde bulunduğunun kabul edildiği(Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 06/05/2019 günlü 2018/1998-2019/3380 E/K sayılı, 05/10/2020 günlü 2019/1099 -2020/3782 E/K sayılı ilamları), uyuşmazlık konusu 5/1 ve 5/3 sınıf mallar yönünden ilgili tüketicinin doktor, eczacı ve diş hekimleri olup bu kişilerin “…” ibaresinin kimyasal bir molekül olduğu ve ilaç etken maddesi olarak kullanıldığını bilebilecek durumda bulunduğunu, bu itibarla anılan mallar yönünden taraf markaları arasındaki nispi benzerliğin iltibasa neden olmayacağı, ancak uyuşmazlık konusu 5. sınıfın 2,4,5,6 ve 7 alt gruplarında yer alan mallar yönünden aynı sonuca varılamayacağı, zira bahsi geçen malların hitap ettiği tüketici kitlesinin, davacının markasını oluşturan ibarenin ilaç etken maddesi olduğunu bilmeleri beklenemeyeceğinden, gerek dava konusu “…” ibaresini, gerekse de itiraza mesnet “…” markasını anlamsız kelimeler olarak algılayacakları, açıklanan nedenlerle taraf markaları arasındaki nispi benzerliğin 5. sınıfın 2,4,5,6 ve 7 alt grubundaki mallar yönünden iltibasa neden olacağı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve 2014/11 E., 2016/778 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi iltibas değerlendirmesi, hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümleneceğinden, mahkemece bu yönden dosyadaki bilirkişi raporuna itibar edilmemesinde bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, davacı ve davalılar …, … Şirketi’nin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı ve davalılar …, … Şirketi’nin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca davacı ve davalılardan ayrı ayrı alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı ve davalılar tarafından istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 210,55-TL bakiye harcın davacı ve davalılardan ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı ve davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 24/11/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/12/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.