Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1571 E. 2023/1526 K. 24.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1571 – 2023/1526
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1571
KARAR NO : 2023/1526
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2021
NUMARASI : 2020/122 E. – 2021/71 K.

ASIL DAVA YÖNÜNDEN
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Tasarım Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 25/02/2021 tarih ve 2020/122 E. – 2021/71 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi taraflar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Asıl davada davacı vekili, davalı Şirketin 2019 04119/1, 2, 3, 4, 5, 6 sayılı, “…” tasarımlarına ilişkin başvurusuna, müvekkilinin 2019 01754/ 4, 1, 5, 2, 7, 6 sayılı “Telefon Kabini“ tasarımları ile aynı olduğu gerekçesiyle yaptıkları itirazlarının dava konusu YİDK kararı ile reddedildiğini, oysa dava konusu tasarımların müvekkilinin itirazına mesnet tasarımları karşısında yeni ve ayırt edici olmadığını ileri sürerek, … YİDK’ın 2020/T-49 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Asıl davada davalı Şirket vekili, dava konusu başvurunun 03.07.2019 tarihinde yapıldığını, başvuru aşamasında davalı Kurum’a sundukları itiraza karşı görüş dilekçelerinde belirttikleri üzere, dava konusu tasarıma konu ürünlerin, başvuru tarihinden 9 ay önce Almanya’da düzenlenen … 2018 (23.10.2018- 27.10.2018) fuarında … markası altında sergilendiğini, dava konusu başvurunun 12 aylık hoş görü süresi içerisinde yapıldığını, dolayısıyla müvekkilinin dava konusu tasarımlarının davacı tasarımlarından çok önce tasarlandığını ve müvekkilinin izni ile dava dışı … A.Ş. tarafından kamuya sunulduğunu, bu durumun tasarımın yeniliğini etkilemediğini, dava konusu tasarımların davacının tasarımlarından farklı olduğunu savunarak, asıl davanın reddini istemiş karşı davada da, asıl davada davacı karşı davada davalının 2019/01754 sayılı tasarımının, sektörde bilinen kabinlerden farklı olmayıp, yenilik ve ayırt edicilik kriterini taşımadığını, mutlak yenilik kriterinin resen araştırılması gerektiğini ileri sürerek, 2019/017454 sayılı tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve etmiştir.
Asıl davada davacı/karşı davada davalı vekili, karşı davaya cevap dilekçesinde, müvekkilinin tasarımlarının AR-GE çalışmalarına 01.01.2017 tarihinde başlanıldığını, hiçbir tasarımda bulunmayan ürün özelliklerine sahip olduğunu, Ticaret Bakanlığı nezdinde 01.01.2017 tarihinde başlatılan projenin 31.12.2018 tarihinde başarı ile sonlandırıldığını, proje sonrasında pet şişelerden geri dönüşüm yoluyla akustik özellikte elyaf malzemenin elde edildiğini, 2017 yılından beri akustik malzeme üretimi için çalışmaların başlatıldığını, 2018 yılında ise telefon kabini ve akustik kabin tasarımlarına devam edildiğini ve 15.03.2019 tarihinde tescil başvurusunda bulunulduğunu, Kabin tasarımında Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstri Ürünleri Bölüm öğrencisi … adlı öğrenci ile çalıştıklarını, bitirme projesi kapsamında tasarımların tamamlandığını, müvekkilinin dava konusu tasarımın yeni ve ayırt edici olduğunu savunarak, karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, karşı davanın konusu oluşturan 2019/01754/1,2,3,4,5,6,7 nolu tasarımlarla aynı genel izlenime sahip ürünlerin başvuru tarihinden önce SMK’nın 57/2 fıkrası kapsamı dışında üçüncü kişilerce … 2018 fuarında kamuya sunulduğu tespit edildiğinden anılan tasarımların yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olmadığı, asıl davanın konusunu oluşturan 2019/04119/1,2,3,4,5,6 sayılı tasarımların da 2019/01754 sayılı tescilli tasarımlar karşısında yeni ve ayırt edici niteliği sahip olmadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile dava konusu YİDK kararının iptaline, karşı davanın kabulü ile 2019/1754-1,2,3,4,5,6,7 no’lu tasarımların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Asıl davada davacı karşı davada davalı vekili, müvekkilinin karşı davanın konusu oluşturan tasarımlarının çalışmalarına 01.01.2017 tarihinde başladığını, mahkemece hükme esas alına bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmediğini, bilirkişi raporunun çelişkili tespitler içerdiğini, müvekkilinin tasarımının yenilik ve ayrıt edicilik kriterinin ortadan kaldırıldığı ve 2018 yılından … fuarında serilendiği kabul edilen ürünlerin gerçekten bu fuarda kamuya sunulup sunulmadığının, kime ait olduğunun tespiti yönünden dosyaya bir delil sunulmadığını, karşı davacı tarafça bu kapsamda sunulan delillerin alelade nerede çekildiği belli olmayan resmi olarak teyit edilmemiş fotoğrafları olduğunu ileri sürerek, karşı davaya ilişkin verilen kararın kaldırılmasını ve karşı davanın reddini istemiştir.
Asıl davada davalı karşı davada davacı vekili, müvekkilinin asıl davanın konusunu oluşturan tasarımlarını 23/10/2018-27/10/2018 tarihleri arasında gerçekleştirilen … fuarında kamuya sunduğunu ve 12 aylık süre içerisinde dava konusu tasarım başvurusunu yaptığını, asıl davada davacının katıldığı/takip ettiği tartışmasız olan Orgatce fuarında müvekkilinin tasarımları gördüğünü ve müvekkilinden önce davranarak kendi adına tescil ettirdiğini, müvekkilin dava konusu tasarımları davacının tasarım başvurundan önce kamuya sunduğunu, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun çelişkili olduğunu, bu yönde sunulan taraf itirazlarının değerlendirilmediğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesinin asıl dava yönünden kaldırılmasını ve asıl davanın reddine karar verilmesini istemiştir
Asıl davada davalı … vekili, dava konusu tasarımlarının davacının itirazına mesnet tasarımlar karşısında yeni ve ayırt edici olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE : Asıl dava, tasarım tesciline itirazın reddine dair YİDK kararının iptali, karşı dava ise tasarımın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İşlem dosyasının incelenmesinden, asıl davada davalı Şirketin 03.07.2019 tarihinde, “…” çoklu tasarımının tescili için davalı Kuruma başvurduğu, asıl davada davacı Şirketin dava konusu tasarımın, mesnet gösterdiği 2019/01754 sayılı tasarım karşısında yeni ve ayırt edici olmadığı gerekçesiyle dava konusu tasarıma itiraz ettiği, asıl davada davalı Şirketin itiraza karşı görüşünde dava konusu tasarımın menset gösterilen tasarımın başvuru tarihinden önce ve dava konusu başvuru tarihine göre 12 aylık süre içerisinde Almanya’da gerçekleştirilen 2018 … Fuarında … firması ile yapılan anlaşma doğrultusunda “…” markası adı altında kamuya sunulduğunu belirttiği, YİDK’in 2020/T-49 sayılı kararıyla, asıl davada davacının itrazının, dava konusu tasarımların mesnet gösterilen davacı tasarımları kaşrısında yeni ve ayırt edici olduğu gerekçesiyle reddine karar verildiği, anılan kararın asıl davada davacıya 12.02.2020 tarihinde tebliğ edildiği, işbu asıl davanın iki aylık hak düşürücü süre içerisinde 09.04.2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Yukarıda özet kısmından da anlaşılacağı üzere, asıl davada davacı vekili, dava konusu 2019/04119-1, 2, 3, 4, 5, 6 sayılı tasarımların müvekkiline ait 201/01754 sayılı tasarım karşısında yeni ve ayırt edici olmadığını ileri sürerek, yukarıda bahsi geçen YİDK kararının iptalini istemiş, asıl davada davalı/karşı davada davacı Şirket de karşı davada, asıl davada davacı/karşı davada davalı Şirketin 2019/01754 sayılı tasarımının yeni ve ayırt edici bulunmadığını ileri sürerek, anılan tasarımın hükümsüzlüğünü istemiştir.
İlk derece mahkemesince, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, asıl davanın, dava konusu 2019/04119-1,2,3,4,5,6 sayılı tasarımların asıl davada davacı Şirkete ait 2019/01754 sayılı tasarm karşısında yeni ve ayırt edci olmadığı gerekçesiyle, karşı davanın da dava konusu 2019 01754 sayılı tasarımın, üçüncü kişiler tarafından … 2018 Fuarında kamuya sunulan ürünler karşısında yeni ve ayırt edici olmadığı gerekçesiyle kabulüne karar verilmiştir.
Asıl davada davacı karşı davada davalı vekili, karşı davanın konusu oluşturan tasarımlarının çalışmalarına 2017 yılında başladığını eş deyişle dava konusu tasarımlarının 2018 yılından önce 2017 yılında kamuya sunduğunu savunmuşsa da, bu savunmasını ispatlar bir delil sunmadığından, asıl davada davacı karşı davada davalı vekilinin, karşı davaya ilişkin bulunan bu savunmasına mahkemece itibar edilmemesinde Dairemizce de bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak mahmece hükme esas alınan bilikişi raporunda, karşı davanın konusunu oluşturan 2019/01754 sayılı tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasfını kaldırdığı kabul edilen ürünlerin, gerçekten 2018 yılında Almanya’da düzenlendiği belirtilen … Fuarında kamuya sunulup sunulmadığı tam olarak anlaşılamamaktadır. Zira bu hususta esas alınan ve … Türkiye temsilcisi olduğu belirtilen …. Ltd Şti tarafından düzenlenen belge, bahsi geçen ürünlerin 2018 yılında Almanya’da gerçekleştirilen fuarda kamuya sunulduğunun kabulü için yeterli değildir. Dosya kapsamında bu belgeden başka bahsi geçen fuarın belgeyi düzenleyen şirket tarafından gerçekleştirildiğini, belgede ürünleri kamuya sunduğu bildirilen … firmasının anılan fuara katıldığını ve ürünlerin fuarda kamuya sunulduğunu tevsik eden başkaca da bir delil bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklanan hususların tespiti asıl dava yönünden de önemlidir. Çünkü asıl davada davalı, asıl davanın konusunu oluşturan tasarımların kendi izni dahilinde … firması tarafından 2018 yılında Almanya’da gerçekleştirilen … Fuarında kamuya sunulduğunu, asıl davanın konusu tasarımın başvuru tarihinden önce 12 aylık hoşgörü süresi içinde olan bu açıklamanın, asıl davanın konusu oluşturan tasarımın yenilik vasfını etkilemeyeceğini savunmaktadır. Yukarıda bahsi geçen belge de bu savunma kapsamında asıl davada davalı tarafça dosyaya sunulmuştur. … Türkiye temsilcisi olduğu belirtilen …. Ltd. Şti. tarafından düzenlenen bu belgede Almanya’da yapıldığı belirtilen … fuarının 23.10.2018-27.10.2018 tarihleri arasında gerçekleştirildiği bildirilmektedir. Belirtilen bu tarih asıl davada dava konusu olan tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasfını kaldırıldığı kabul edilen 2019/01754 sayılı tasarımın başvuru tarihinden önce olduğu gibi, asıl davanın konusunu oluşturan tasarımın başvuru tarihinin 03.07.2019 olduğu gözetildiğinde, bahsi geçen belgede belirtilen hususların ve asıl davanın konusunu oluşturan tasarımlar ile … Fuarında … firması tarafından sergilenen ürünlerin aynı olduğunun ve bu ürünlerin asıl davada davalının izni ile … firmasınca fuarda kamuya sunulduğunun ispatı halinde, bu açıklamanın SMK’nın 57/2 maddesi kapsamında asıl davanın konusunu oluşturan tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemeyeceği tabiidir.
Her ne kadar mahkemece alınan bilirkişi raporunda, asıl davanın konusunu oluşturan dava konusu tasarımların 12 aylık hoşgörü süresi içerinde kamuya sunulmasının asıl davada davalı Şirkete rüçhan hakkı niteliğinde öncelik hakkı vermeyeceği, öncelik hakkı vermesi için sergi rüçhanının olması ve bunun davalı Kuruma bildirilmesi gerektiği belirtilmişse de, SMK’nın 57/2 maddesinde açıkça koruma talep edilen bir tasarımın, başvuru tarihinden veya rüçhan talebi varsa rüçhan tarihinden önceki on iki ay içinde tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması halinde bu açıklamanın tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemeyeceği hüküm altına alındığından, bilirkişi raporundaki bu tespitler yerinde bulunmamıştır.
O halde mahkemece yapılacak iş, öncelikle asıl davada davalının, davalı Kurum nezdinde de ileri sürdüğü SMK’nın 57/2 kapsamındaki savunması yönünden dayandığı, ancak dosya kapsamında bulunmayan delillerin toplanarak, 2018 yılında Almanya’da yapılan … Fuarının hangi tarihte gerçekleştirildiği, bu fuara … firmasının katılıp katılmadığı, katılmışsa anılan firma tarafından hangi ürünlerin kamuya sunulduğu, bu ürünler ile asıl davanın konusu oluşturan tasarımların aynı olup olmadığı, aynı ise … firmasının bu ürünleri asıl davada davalının izni ile fuarda sergileyip sergilemediği hususlarının kesin olarak tespit edilmesi, ayrıca gerek asıl davanın konusunu oluşturan gerekse karşı davanın konusu oluşturan tasarımlar yönünden, mutlak yenilik kriterinin resen araştırılması gerektiği de nazara alınarak, oluşacak sonuç çerçevesinde asıl ve birleşen davadaki taleplerin değerlendirilmesinden ibarettir.
Bu itibarla taraf vekillerinin yukarıdaki hususlara ilişkin istinaf itirazlarının kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, kararın niteliğine göre taraf vekillerinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1- Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 25/02/2021 gün ve 2020/122 E. – 2021/71 K. sayılı kararın KALDIRILMASINA;
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE,
3-Taraf vekillerinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-Taraflarca istinaf başvurusunda ayrı ayrı peşin olarak yatırılan 59,30-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının istek halinde taraflara ayrı ayrı iadesine,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada değerlendirilmesine,
7-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 24/11/2023 tarihinde HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/12/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.