Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1558 E. 2023/1509 K. 24.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/1558 – 2023/1509
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1558
KARAR NO : 2023/1509
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/06/2021
NUMARASI : 2020/308 E. – 2021/213 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 10/06/2021 tarih ve 2020/308 Esas – 2021/213 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkilinin 2019/136635 sayılı “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, marka kapsamında 33. sınıf malların yer aldığını, Markalar Dairesi Başkanlığınca SMK’nın 5/1-b ve 5/1-c maddeleri uyarınca başvurunun reddine karar verildiğini, müvekkilince bu karara yapılan itirazın ise YİDK tarafından reddedildiğini, müvekkili başvurusunun bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini ve buna başvuru konusu ibarenin ayırt edici niteliğe sahip olduğunu, kaldı ki müvekkili tarafından kullanım yoluyla da ibareye ayırt edici nitelik kazandırıldığını, öte yandan gıda sektöründe benzer nitelikteki pek çok markanın tescil edildiğini, ilk bakışta ürünle doğrudan bağlantılı olmayan ancak bir bütün olarak incelendiğinde ayrım gücüne sahip markaların tescil edilmesi gerektiğini, dava konusu marka başvurusunun da bu nitelikte olduğunu ileri sürerek, YİDK’in 2020-M-6720 sayılı kararının iptaline, dava konusu başvurunun tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, marka başvuru aşamasında, dava konusu “…” ibareli başvuruya kullanım ile ayırt edici nitelik kazandırıldığı iddiasının ispat edilemediğini, başvurunun kabulüne karar verilmesi talebinin, HMK’nın 114/1-h maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde ileri sürülen tüm iddia ve taleplerin haksız ve mesnetsiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:Mahkemece, dava konusu 2019/136635 sayılı “…” ibareli marka başvurusunun, tescil talebine konu edilen malların tamamı bakımından ayırt edici nitelik taşımadığı, yine bu ibarenin, kapsamındaki malların tamamı yönünden tanımlayıcı olduğu, başvuru konusu ibareye kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazandırıldığı iddiasının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, müvekkilinin başvurusuna konu “…” ibaresinin, bir bütün olarak değerlendirildiğinde ayırt edici niteliği haiz olduğunu, ayrıca müvekkili tarafından kullanılarak da söz konusu ibareye ayırt edici nitelik kazandırıldığını, bu sebeple marka başvurusunun reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğunu, ilk bakışta ürünle doğrudan bağlantılı olmayan ancak bir bütün olarak incelendiğinde ayrım gücüne sahip markaların tescil edildiğini, dava konusu başvurunun da bu nitelikte olduğunu, dolayısıyla tescil başvurusunun reddine ilişkin Kurum kararının iptaline karar verilmesi gerektiğini, aksi yöndeki mahkeme kararının doğru olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu başvurunun “…” ibaresinden oluştuğu ve kapsamında alkollü içkiler mallarının bulunduğu, başvuru kapsamındaki alkollü içkilerin üzümden yapılabildiği gibi gibi aroma katmak için de üzümden faydalanılabildiği, bu itibarla söz konusu ibarenin, kapsamındaki mallar yönünden tanımlayıcı nitelikte bulunduğu ve ayırt edicilik taşımadığı, başvuru tarihinden önce başvuru konusu ibareye kullanımla ayırt edicilik kazandırıldığının da ispat edilemediği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 210,55 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 24/11/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/11/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.