Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/154 E. 2022/1650 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/154
KARAR NO : 2022/1650
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/09/2019
NUMARASI : 2018/485 E. – 2019/375 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 19/09/2019 tarih ve 2018/485 E. – 2019/375 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili Şirketin … sayılı, “…+şekil” ibareli marka başvurusunun dava konusu YİDK kararıyla 6769 sayılı SMK’nun 5/1-(b), (c) bentleri uyarınca nihai olarak kısmen reddedildiğini, oysa müvekkilinin davalı Kurum nezdinde tescilli ve uzun süredir yoğun ve yaygın kullanımı ile tanınmış hale getirdiği “…” esas unsurlu markaların sahibi olduğunu, müvekkilinin “…” ibaresi üzerindeki kazanılmış haklarının dikkate alınmadığını, müvekkilinin 2007 yılından bu yana değişik tarihlerde tescillenmiş ya da tescil kararı alınmış “…” ibaresinin esas unsur olarak içeren pek çok seri markası bulunduğunu ve bu markaların redde konu marka başvurusu gibi 09, 35, 38 ve 41. sınıftaki ürün ve hizmetleri kapsar şekilde tescilli olarak korunduğunu, müvekkiline ait markanın stilize şekilde yazılmış olduğunu ve ayırt edici nitelik taşıyan özgün bir kelime+şekil markası olduğunu, “…” ibaresinin müvekkilinin markası kapsamından çıkarılan ürün ve hizmetler bakımından tanımlayıcı olmadığını, müvekkili markasının kullanım sonucu ayırt edici hale geldiğini ileri sürerek 2018-M-8789 sayılı YİDK kararının iptaline ve … sayılı “…” marka başvurusunun talep edilen tüm ürün ve hizmetler için tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu … sayılı ve “…+şekil” ibareli marka başvurusunun redde konu mallar/hizmetler için ayırt edici niteliği haiz bulunmadığı ve tanımlayıcı olduğu, davacının redde konu mallar/hizmetler bakımından kazanılmış hakkı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, müvekkilinin “…” ibareli markasının kullanım sonucu ayırt edicilik kazandığını, bu iddialarının değerlendirilmediğini, uzun süreli ve yoğun kullanıma dair delil listesi ekinde birçok fatura, broşür, reklam v.s sunulduğunu, nitekim başka bir davada alınan bilirkişi raporunda “…” esas unsurlu markaların 38. ve 41. sınıftaki bir kısım hizmetler için kullanım sonucu ayırt edici hale geldiğinin tespit edildiğimi, müvekkilinin “…” esas unsurlu önceki markaları nedeniyle kazanılmış hakkı bulunduğunu, somut olayda SMK’nın 5/1-b ve 5/1-c şartlarının oluşmadığını, ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka başvurusunun reddine dair YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İşlem dosyasının incelenmesinden, davacı Şirketin 9.,35.,38.,41. ve 42 mal ve sınıf hizmetlerde tescili için … sayılı ve “…+şekil” ibareli marka başvurusunda bulunduğu, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından SMK’nın 5/1-b ve 5/1-c maddeleri uyarınca başvurunun 9., 35., 38. ve 42. sınıfta yer alan bir kısım mal hizmetler yönünden kısmen reddine karar verildiği, davacı tarafın bu karara yönelik itirazının ise YİDK’ın 2018-M-8789 sayılı kararıyla reddedildiği, anılan kararın 15.10.2018 tarihinde davacıya tebliğ edildiği ve işbu davanın iki aylık hak düşürücü süre içerisinde 12.12.2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
6769 sayılı Kanun’un 5/1-b maddesinde, herhangi bir ayırt edici niteliğe sahip olmayan işaretlerin marka olarak tescil edilemeyecekleri düzenlenmiştir. Madde gerekçesinde de açıklandığı üzere bu hükme göre, sicilde gösterilebilir olmasına rağmen ilgili mal veya hizmetler için ayırt ediciliğe sahip olmayan, dolayısıyla tüketiciler tarafından marka olarak algılanmayacak işaretlerin, marka olarak tescil edilmeleri mümkün değildir. Aynı Kanun’un 5/1-c maddesinde ise ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren veya malların ya da hizmetlerin diğer özelliklerini belirten işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretlerin marka olamayacakları hüküm altına alınmıştır. Bir işaretin anılan bu madde kapsamında değerlendirilebilmesi için, mal veya hizmetin karakteristik bir özelliğini hiçbir özel zihni çabaya mahal bırakmadan derhal düşündürmesi ve akla getirmesi gerekmektedir. Bir mal veya hizmeti doğrudan çağrıştırmayıp akla getirmeyen ancak imada bulunan kelimelerin tescilinin bu maddeye göre engellenmesi mümkün değildir. Tüketici işareti gördüğünde kesin olarak mal veya hizmetin niteliğinin tanımlayamıyor fakat olasılıkları zihninde birkaç seçeneğe kadar indirebiliyorsa o markanın tescili mümkündür.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; başvuru konusu işaret, beyaz zemin üzerine mavi renkli kalın yazı karakteri ile yazılmış “…” ve gri renkli kalın yazı karakteri ile yazılmış “…” ibareleri ile “…” ibaresinin altına konumlandırılan yay şeklinden ibaret olup, başvuruda yer alan yay şekli marka kompozisyonunda konumlandırması ve pozisyonu itibariyle genel izlenimde “gülen yüz “şeklinde logosal bir görünüm arz etmektedir. Her ne kadar mahkemece “…” ibaresinin tescili istenen mal ve hizmetler yönünden ayırt ediciliğinin bulunmadığı ve tanımlayıcı olduğuna ilişkin genel değerlendirmeleri isabetli ise de yukarıda da açıklandığı üzere dava konusu başvuru sadece bu ibarelerden oluşan bir sözcük markası olmayıp gülen yüz şeklinin de yer aldığı karma nitelikte bir başvurudur. Bu duruma göre; başvurunun, içerdiği şekil unsuru itibariyle ayırt edicilik gücü düşük olsa da 6769 sayılı SMK’nın 5/1-b ve 5/1-c maddesi anlamında tescil engelinin bulunmadığının kabulü gerekmektedir. Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 23/02/2021 tarih ve 2020/1635-2021/1566 E/K sayılı ilamında da yine davacının, işbu dava konusu başvuruda yer alan “gülen yüz” şeklini içeren “… TV+şekil” ibareli başvurusu hakkında da aynı sonuçlara ulaşılmıştır.
Diğer taraftan davacı dava konusu başvuru üzerinde önceki markalarından kaynaklı müktesep hakkı olduğunu ileri sürmüşse de Dairemizce, başvurunun SMK’nın 5/1-b ve 5/1-c uyarınca tescili engeli bulunmadığı kanaatine varıldığından davacının bu iddiası yönünden bir incelme yapılmasına gerek görülmemiş, davalı Kurum nezdinde ileri sürülmeyen kullanım sonucu ayırt edicilik iddiasının da işbu davada dinlenilmesi mümkün olmadığından, anılan iddia yönünde de bir inceleme yapılmamıştır.
Sonuç olarak, ilk derece mahkemesine yukarıda açıklanan nedenlerle dava konusu başvuru yönünden 6769 sayılı SMK’nın 5/1-b ve 5/1-c maddeleri anlamında mutlak tescil engelinin bulunmadığı, bu bağlamda davan konusu YİDK kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, HMK.’nın 353/1-b-2. maddesinde yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, Dairemizce davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 19/09/2019 gün ve 2018/485 E. – 2019/375 K. sayılı kararın KALDIRILMASINA;
2-Davanın KABULÜ ile TÜRKPATENT YİDK’nın 2018-M-8789 sayılı YİDK sayılı kararının İPTALİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 44,8‬0-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 15.000,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından ilk derece yargılaması sırasında yapılan 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 113,20-TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 49,00-TL tebligat ve posta gideri, 148,60-TL istinaf kanun yoluna başvuru harcından oluşan toplam 2.110,80-TL yargılama giderine, 35,90-TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harç tutarı eklenerek oluşan toplam 2.182,60‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından ilk derece yargılamasında ve istinaf aşamasında yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
8-Davacıdan peşin olarak alınan 54,40-TL istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
9-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 22/12/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/01/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip