Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1494 E. 2023/1476 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1494
KARAR NO : 2023/1476
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2020
NUMARASI : 2017/197 E. – 2020/259 K.

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 19/11/2020 tarih ve 2017/197 Esas – 2020/259 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkiline ait “…”, “…”, “… …” ve “… şekil”, “…” ve benzeri ibareli tescilli markaların bulunduğunu, davalı gerçek kişinin 2015/92531 sayılı “…+şekil” ibareli marka başvurusunu yaptığını, müvekkilince bu başvuruya yapılan itirazın davalı Kurum tarafından reddedildiğini, oysa dava konusu başvuru ile müvekkiline ait markalar arasında karıştırılma tehlikesinin bulunduğunu, davaya konu marka başvurusunun 7 harften oluştuğunu, davalının “…” markasını aynen koruyarak sonuna “…” ibaresini eklediğini, başvuruda dikkati çeken ibarenin “…” ibaresi olduğunu, bu nedenle markaların görsel ve işitsel olarak benzediğini, müvekkilinin “…” markalarının tanınmış marka olduğunu, davalının müvekkilin markasının tanınırlığından faydalanma kastı ile dava konusu başvuruyu yaptığını, 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesi uyarınca da başvurunun reddinin gerektiğini ileri sürerek, YİDK’in 2017-M-3484 sayılı kararın iptaline, dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını, 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesi koşullarının da somut olayda gerçekleşmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … … vekili, müvekkiline ait dava konusu başvuru ile davacı markaları arasında iltibas tehlikesinin olmadığını, “…” ibaresinin, Yunanistan’ın kuzeyinde yer alan bir şehrin adı olduğunu, 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesinde düzenlenen koşulların ispatına yarar delillerin davacı tarafça dosyaya sunulmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacı adına tescilli “…” “…” esas ibareli markalar ile davalının “…” ibareli markası arasında biçim, renk, grafik unsurlar, düzenleme ve tertip tarzı olarak görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, taraf markaları arasında iltibas tehlikesinin olmadığı, taraf markaları arasında benzerlik bulunmadığından 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesi koşullarının bulunmadığı, dosya kapsamı itibariyle davalının kötü niyetli olduğuna ilişkin bir emareye rastlanılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, aynı davalıya karşı ve aynı ibareli bir başka “…” markasına ilişkin olarak halihazırda açtıkları bir davanın mevcut olduğu ve bu davada, bölge adliye mahkemesi tarafından markaların iltibas oluşturması nedeniyle davanın kabulüne karar verildiğini, işbu ilam doğrultusunda davanın kabulü gerekirken mahkemece, hatalı ve taraflı bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verildiğini, bu haliyle davalının aynı ibareli ve birbirleri ile bağlantılı sınıflarda tekraren tescil talebinde bulunduğunu, müvekkili markalarının 18,25 ve 35. sınıflarda, davalı başvurusu ile aynı sınıflarda tescilli olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İşlem dosyasının incelenmesinden, davalı gerçek kişinin “…” ibaresinin 25. ve 35. sınıflarda marka olarak tescili için diğer davalı Kuruma başvurduğu, davacının “…”, “…”, “… …” asıl unsurlu markalarına dayalı olarak iltibas, tanınmışlık ve kötü niyet gerekçeleriyle başvuruya itiraz ettiği, Markalar Dairesi Başkanlığınca itirazın reddine karar verildiği, bu karara davacı yanca yapılan itirazın da YİDK’in 16.05.2017 tarih, 2017-M-3484 sayılı kararıyla reddedildiği, kararın 18.05.2017 tarihinde davacıya tebliğ olunduğu anlaşılmıştır.
İki aylık hak düşürücü süre içinde açılan işbu davada, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş olup, yukarıda özetlenen davacı vekilinin istinaf dilekçesi gözetildiğinde, istinaf incelemesine konu uyuşmazlık, dava konusu başvuru ile davacı markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi kapsamında iltibasa yol açacak derecede benzerlik bulunup bulunmadığıdır.
556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca, tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa tescil edilemez. Açıklanan hüküm çerçevesinde markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde somut olaya dönüldüğünde; dava konusu başvuru, kırmızı zemin üzerine beyaz renkli büyük standart karakterle yazılmış, altı çizili “…” ibaresinden oluşmaktadır. Davacının itirazına mesnet 2010/11219 sayılı marka ise yine büyük standart karakterle yazılmış, “… …” kelimelerinden ibarettir. Gerek “…” ibaresinin gerekse de “…” ibaresinin bilinen bir anlamları yoktur. Dava konusu başvuru 7 harften, itiraza mesnet marka ise 6 harften ibaret olup, her iki ibarenin de ilk beş harfi aynıdır. İtiraza mesnet markanın son harfi “S” iken başvuruda ise bu harfin yerine “NA” harfleri eklenmiştir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu başvuru ile davacının 2010/11219 sayılı markası arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik olduğu, davacı markasının asli unsurunu oluşturan “…” ibaresinin bir harfi değiştirilerek başvuruda yer verilmesinin, başvuruya yeterli ayırt ediciliği katmadığı, en azından başvurunun, davacı markası ile ilişkilendirileceği kanaati uyanmıştır. Sonuç olarak bu haliyle, başvuru konusu ibare ile davacının itirazına mesnet 2010/11219 sayılı “… …” ibareli marka arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel ve işitsel olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesi bulunmaktadır. Her ne kadar davalı Şirketçe “…” ibaresinin Yunanistan’da bir şehrin adı olduğu ve bu nedenle markaların karıştırılmayacağı savunulmuş ise de bu il adının ülkemizde yaygın bir bilinirliğe sahip olmadığı da gözetildiğinde, söz konusu ibarenin bir yer adı olmasının, markalar arasındaki iltibas tehlikesini bertaraf etmeyeceği kabul edilmiştir.
Davacının itirazına mesnet diğer markalarla dava konusu başvuru arasında ise iltibasa yol açacak düzeyde bir benzerlik yoktur. Zira davacının “…” ve “…” asıl unsurlu markaları karşısında başvuruya, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle yeterli ayırt edicilik sağlanmıştır.
Nitekim yine bu davanın tarafları arasında görülen bir başka davada, Dairemizce davacının “… …” ibareli markası ile davalının “…” ibareli markası arasında iltibas tehlikesinin bulunduğu, bunun dışında kalan davacı markaları ile “…” markası arasında ise iltibas tehlikesinin bulunmadığı kabul edilerek karar verilmiş, bu karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 03.03.2020 tarih, 2019/3813 E., 2020/2297 K. Sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir.
Dava konusu başvuru ile arasında iltibas bulunduğu kabul edilen davacının 2010/11219 sayılı markası ile dava konusu başvuru kapsamındaki mal ve hizmetlerin karşılaştırılmasına gelince; her ne kadar dava dışı şirketin itirazı üzerine 25. sınıf mallar başvuru kapsamından çıkarılmış ise de, dava konusu başvuru 25. sınıf mallar yönünden de ilan edildiğinden ve davacı bu yönden de başvuruya itirazda bulunduğundan, YİDK kararının iptali istemli dava bakımından, 25. sınıf mallar da dava konusudur. Buna karşılık, dava konusu başvurunun tescil kapsamında anılan mallar bulunmadığından, hükümsüzlük davasında bu mallar yönünden bir değerlendirme yapılmasına gerek bulunmamaktadır.
Davacının 2010/11219 sayılı markasının kapsamında 10. sınıftaki “Cerrahi, tıbbi, diş hekimliği ve veterinerlik için alet, cihaz ve mobilyalar. Yapay organlar ve protezler. Tıbbi ortopedik malzemeler. Ameliyathane giysileri ve steril örtüler. Cinsel amaçlı aletler ve malzemeler. Prezervatifler (condom/kaput). Biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar.”, 18. sınıftaki “İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar(Çantalar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtarlıklar dahil). Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları.” ve 25. sınıftaki “Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar. Ayak giysileri. Baş giysileri.” malları yer almaktadır. Dava konusu başvuru ise 25. sınıf mallarla, 35. sınıf hizmetleri kapsamaktadır. Buna göre başvuru kapsamında yer alan 25. sınıf mallar, davacının itirazına mesnet 25. sınıfta yer alan mallarla aynı türdür. Öte yandan, ticari bir malı üreten kişinin, bu malları satması ticari hayatın gereği olduğundan, davacının anılan markasının kapsamındaki mallarla, başvuru kapsamındaki bu malların satışına özgülenmiş 35. sınıf mağazacılık hizmetleri arasında benzerlik bulunduğunun kabulü gerekmektedir. O halde, başvuru kapsamında yer alan 25. sınıfın tamamı ile 35. sınıfta yer alan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Cerrahi, tıbbi, diş hekimliği ve veterinerlik için alet, cihaz ve mobilyalar. Yapay organlar ve protezler. Tıbbi ortopedik malzemeler: tıbbi korseler, ortopedik ayakkabılar, elastiki ve destekleyici bandajlar. Ameliyathane giysileri ve steril örtüler. Cinsel amaçlı aletler ve malzemeler. Prezervatifler (kondom/kaput). Biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar. İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları.Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” yönünden emtia benzerliğine ilişkin koşul da gerçekleşmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olduğundan Dairemizce ayrıca bir bilirkişi incelemesine gerek görülmemiştir.
Davacı tarafın istinaf başvuru dilekçesinde, 556 sayılı KHK’nın 8/4. maddesi ile kötü niyete ilişkin bir istinaf itirazı ileri sürülmediğinden, Dairemizce bu yönlerden bir inceleme yapılmamıştır. Bir an için 556 sayılı KHK hükümleri kapsamında kötü niyetin nispi ret sebebi olmadığı ve resen gözetilmesi gerektiği düşünülse dahi somut olayda dava konusu başvurunun, kötü niyetli yapıldığı ispat edilemediğinden, dava konusu başvurunun kötü niyetli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet 2010/11219 sayılı “… …” ibareli marka arasında, başvuru kapsamında yer alan 25. sınıftaki “Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler.” malları ile 35. sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Cerrahi, tıbbi, diş hekimliği ve veterinerlik için alet, cihaz ve mobilyalar. Yapay organlar ve protezler. Tıbbi ortopedik malzemeler: tıbbi korseler, ortopedik ayakkabılar, elastiki ve destekleyici bandajlar. Ameliyathane giysileri ve steril örtüler. Cinsel amaçlı aletler ve malzemeler. Prezervatifler (kondom/kaput). Biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar. İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları.Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesi bulunduğu, bunun dışında davacının itirazına mesnet markalar ile dava konusu başvuru arasında iltibasa yol açacak düzeyde bir benzerliğin bulunmadığı, istinaf incelemesinin istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle sınırlı olarak yapılabileceği, bu kapsamda davacının istinaf dilekçesinde tanınmışlık ya da kötü niyet vakıalarına dayalı bir istinaf itirazının olmadığı, dolayısıyla Dairemizce bu yönlerden bir istinaf incelemesinin yapılamayacağı, kaldı ki dava konusu başvurunun kötü niyetli de olmadığı, buna karşılık dava konusu başvurunun tescil kapsamından 25. sınıf mallar, dava dışı şirketin itirazı üzerine çıktığından, hükümsüzlük davasında bu mallar yönünden bir değerlendirme yapılmasına gerek bulunmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 19/11/2020 gün ve 2017/197 Esas – 2020/259 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜ ile YİDK’in 16.05.2017 tarih, 2017-M-3484 sayılı kararının, dava konusu başvuru kapsamında yer alan 25. sınıftaki “Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler.” malları ile 35. sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Cerrahi, tıbbi, diş hekimliği ve veterinerlik için alet, cihaz ve mobilyalar. Yapay organlar ve protezler. Tıbbi ortopedik malzemeler: tıbbi korseler, ortopedik ayakkabılar, elastiki ve destekleyici bandajlar. Ameliyathane giysileri ve steril örtüler. Cinsel amaçlı aletler ve malzemeler. Prezervatifler (kondom/kaput). Biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar. İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları.Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” yönünden kısmen İPTALİNE,
3-Dava konusu 2015/92531 sayılı “…” ibareli markanın, kapsamında yer alan 35. sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Cerrahi, tıbbi, diş hekimliği ve veterinerlik için alet, cihaz ve mobilyalar. Yapay organlar ve protezler. Tıbbi ortopedik malzemeler: tıbbi korseler, ortopedik ayakkabılar, elastiki ve destekleyici bandajlar. Ameliyathane giysileri ve steril örtüler. Cinsel amaçlı aletler ve malzemeler. Prezervatifler (kondom/kaput). Biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar. İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları.Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” yönünden kısmen HÜKÜMSÜZLÜĞÜ ile sicilden TERKİNİNE,
4-Fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
5-Alınması gerekli 269,85 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile kalan 238,45‬ TL’nin davalılardan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 25.500,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 25.500,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Davacı tarafından ilk derece yargılaması sırasında yapılan 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 1.700,00 TL tercüme ücreti, 273,20 TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 66,40 TL posta gideri, 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcından oluşan toplam 4.001,7‬0 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1/2’si olan 2.000,85‬ TL’ye, 31,40 TL peşin harç, 31,40 TL başvurma harcı eklenerek oluşan toplam 2.063,6‬5 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı … ile davalı … tarafından ilk derece yargılaması sırasında herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
11-Davacıdan peşin olarak alınan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
12-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 09/11/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip