Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1476 E. 2023/1340 K. 27.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/1476 – 2023/1340
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1476
KARAR NO : 2023/1340
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/07/2021
NUMARASI : 2020/725 E. – 2021/749 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Manevi Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 13/07/2021 tarih ve 2020/725 Esas – 2021/749 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili Genel Müdürlüğün TTK’nun 16/1 maddesinde öngörülen biçimde tacir sayılan bir kamu kuruluşu olduğunu, 07.09.2020 tarihinde… plakalı “Eskişehir Büyükşehir Belediyesini ve … suyunu kötüleyici ibareler içeren” giydirilmiş aracın … AVM bahçesinde park halinde bulunduğu bilgisi üzerine zabıta ekipleri tarafından olay yerinde inceleme yapıldığını, damacananın orijinalinde bulunan “… Doğal Kaynak Suyu” ibaresinin yerine Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin adının yazıldığını, damacana içerisine kirli su konularak resmedildiğini, böylece araç maliki davalı tarafından müvekkili idare ve müvekkili idare ile özdeşleşmiş olan … Markasının halka karşı hedef gösterilmesi suretiyle halkın gözündeki olumlu itibarının zedelenmesinin ve halkı galeyana getirerek ve kışkırtarak huzursuzluk yaratmanın amaçlandığını, davalının çirkin ve iftira şeklinde kötüleyici, açıklamalarla … Suyunun marka değerini düşürüp müvekkili idarenin ticari itibarını zedelediğini, kişilik hakkını ihlal ettiğini, müvekkilinin manevi zarara uğratıldığını ileri sürerek, 120.000,00-TL manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsiline mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, davacının tacir sayılmasının mümkün olmadığını, davacının taraf ehliyetinin olmadığını, yine davacının bu davayı açmakta hukuki yararının olmadığını, davanın esası bakımından da davacın tarafın davasında haksız olduğunu, davanın müvekkili şirkete karşı açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, davacı tarafın açmış olduğu davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, Eskişehir halkının büyük bir kısmının kullandığı … marka içme suyunun konulduğu damacanaların son kullanma tarihlerinin yıllar öncesinden geçtiği, kullanılan damacanaların sağlıksız olduğunun tespit edildiği, bu sebeple pandemi sürecinde halkın günlerce … suyuna ulaşamadığı ve depoların önünde uzun kuyruklar oluşturduğu, bu durumun basına da yansıdığı, araç üzerine yazılan yazıların içeriğinde geçen bir kısım ifadelerin, sert olsa da, eleştiri sınırlarında kaldığı, davacının kamu kurumu olması nazara alındığında bu tür sert eleştirilere katlanması gerektiği, davalının ifade özgürlüğüne sınırlama getirilmesini gerektirir koşulların gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, tazminat istemli davaların tamamen reddi halinde nispi yerine maktu ücret öngörülmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğunu, davalının davaya konu eyleminin haksız fiil teşkil ettiğinin, müvekkilinin kişilik haklarına saldırı niteliğini taşıdığını, söz konusu eylem ile müvekkilinin manevi zararının doğduğunu, tüzel kişiliklerini doğrudan çağrıştıran, içme suyunda “…” markasına yönelik olan dava konusu haksız eylem ile idarelerinin ekonomik kişiliğinin de hedef alındığını, bu halde hedef alınan kişilik haklarının MK 90-91 maddelerinin de koruması altında olduğunu, ilk derece mahkemesince verilen kararda, eleştiri sınırlarını hiçe sayan ve sırf kamu kurumu diye itibarının zedelenmesinin, tacir sıfatının bununla birlikte zarar görmesi makul gösterilmeye çalışıldığını, ilk derece mahkemesinin davalının iddiaları gerçekmiş gibi kabul edip, bahsi geçen konu hakkında bir karar bile mevcut değilken davalının ileri sürdüğü gerçek dışı iddiaları mazeret olarak yansıtarak, yapılan eylemi makul ve meşru göstermeye çalışan ifadelerle eleştirilerin yerinde olduğunu ve idarelerinin de sırf kamu kurumu diye buna maruz kalabileceğini içeren bir hüküm kurduğunu, davalı şirkete ait aracın kiralandığını, gerçek dışı yazı ve resimlerle giydirildiğini, şehrin en işlek yerlerinde halkın göreceği şekilde gezdirildiğini, halkın idarelerine karşı kışkırtıldığını, asılsız iddialarla ticari itibarlarının zedelendiğini, dava konusu eylemin küçük düşürücü ifadelerden oluştuğu gibi hiçbir şekilde gerçeklik içermediğini, eleştirildiği söylenen hizmet kusurunun ESKİ genel müdürlüğünün su dağıtım hizmeti verirken tarihi geçmiş su damacanaları kullanmasına ilişkin olduğunu, bu durumun hiçbir şekilde içerisindeki suyun temiz olmadığı ve halka pis su temin edildiğini göstermediğini, söz konusu iddianın davalı tarafından ispatının gerektiğini, isnat edilen olgunun gerçek olmaması durumunda ifade açıklamasının eleştiri hakkına ve ifade özgürlüğüne dayandığının söylenemeyeceğini ileri sürerek, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : 1- Dava, manevi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı şirkete ait araca giydirme işlemi yapılarak aracın işlek caddelerde gezdirilmesi suretiyle gerçekleşen eylemin haksız rekabet ve kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olmadığı, nitekim aynı konuda davalı şirket yetkilisi ve araç şoförü hakkında Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/36870 sayılı soruşturma dosyası üzerinden hakaret ve haksız rekabet suçları nedeniyle yapılan soruşturmada kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, bu karara itirazın Eskişehir 3. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2021/595 D.İş sayılı dosyası ile kesin olarak reddedildiği anlaşılmakla, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Manevi tazminat davalarında vekalet ücretini düzenleyen AAÜT’nin 10/3.maddesine göre; bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. Bu durumda, mahkemece davanın tamamen reddine karar verildiği halde davalı lehine maktu vekalet ücreti yerine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
HMK.’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Kanun koyucu, temyiz kanun yolunda Yargıtay tarafından verilebilen, yerel mahkeme hükmünün düzeltilerek onanması kararını, istinaf mahkemeleri için öngörmeyip, bu halde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiğini düzenlediğinden, Dairemizce davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Dairemizce işin esası yönünden bir karar verilmeyip, münhasıran vekalet ücreti yönünden karar kaldırıldığından, ilk derece mahkemesinin karar tarihinde geçerli bulunan harç ve vekalet ücretine göre hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin ilk derece mahkemesince maktu vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.2. maddesi uyarınca yerinde görülmekle KABULÜ ile Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi 13/07/2021 gün ve 2020/725 Esas – 2021/749 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL harın, peşin olarak alınan 2.049,30-TL harçtan mahsubu ile, bakiye 1.990,00-TL bakiye karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, ilk derece mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Arabuluculuk asgari ücret tarifesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden sarf kararı ile ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinin yargılaması sırasında ve istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından ilk derece mahkemesinin yargılaması sırasında ve istinaf aşamasında herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine, (HMK m.333),
10-Davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
11-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
12-Kararın niteliğine göre, İİK’nın 36. maddesi uyarınca icranın geri bırakılması kararı için davacı tarafından yatırılan 19.334,42-TL nakdi teminatın, 4.080,00-TL’yi aşan kısmının İADESİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 27/10/2023 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/11/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.