Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/1323
KARAR NO : 2023/1458
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/06/2021
NUMARASI : 2020/294 E. – 2021/238 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : YİDK Marka Kararı İptali, Hükümsüzlük
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 24/06/2021 tarih ve 2020/294 E. – 2021/238 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … ve davalı … Kurumu tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin 2008/06065, 2012/17388, 2012/17392, 2008/06061, 2011/73059 Sayılı ve “…”, “… …”, “… …”, “…”, “…” ibareli tanınmış markalarının sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, 2018/111233 kod numarasını alan başvurunun ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itirazın yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa davaya konu marka ile müvekkiline ait markaların ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, davalıya ait markanın müvekkilinin markaları ile karıştırılma ihtimali olduğunu, davaya konu marka başvurusunun kötüniyetli olduğunu ileri sürerek YİDK’nın 2020-M-6269 sayılı kararın iptali ile dava konusu 2018/111233 başvuru numaralı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkilinin … Okullarıyla eğitim dünyasında yeni bir dönem başlatarak 2018 – 2019 eğitim öğretim yılında açıldığını, … ibaresinin açılımının ‘‘… ’’ olduğunu, müvekkilinin … ibareli ve esas unsurlu markalarına yaptığı yatırım, harcadığı sermaye ve emek ile uzun yıllar kullanarak ayırt edicilik kazandırdığını, … ibaresinin uluslararası eğitim alanında kullanılan bir eğitim bölümü olduğunu, dolayısıyla tek başına kimsenin inhisarına bırakılacak bir unsur olmadığını, davacının itiraza dayanak sunduğu markaların kullanımını ispat edemediğini, müvekkili adına tescilli … esas unsurlu markaları nedeniyle müvekkilinin kazanılmış hakkı bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, başvuru kapsamındaki 16 ve 41. Sınıftaki mallar ve hizmetlerin davacının itiraza mesnet markaları ile aynı/aynı tür/benzer oldukları, başvuru standart karekterle yazılmış “…” ibaresinden oluşurken, itiraza dayanak markanın standart karekterle yazılı … Sayılı ve “…”, “… …”, “… …”, “…”, “…” ibarelerinden oluştuğu, taraf markaları arasında hem anlamsal, fonetik ve görsel açıdan benzerliğin bulunması, hem de aynı/benzer mal/hizmetler tespit edilmiş olması nedenleriyle davalı başvurusu ile davacı markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında karıştırılma tehlikesi olduğu, davacının itiraza mesnet gösterdiği markalarını, davalının marka başvurusundan önce tescilli olarak koruma altında aldığı, 6769 sayılı SMK’nın 6/3. maddesi kapsamında davacının eskiye dayalı tescilsiz kullanım nedeniyle üstün ve öncelikli hakkının bulunmadığı, eski markalarına karşı hükümsüzlük davası açılacak sürenin dolmamış olması nedeniyle, davalının, dava konusu marka bakımından, önceki tarihli markalarından kaynaklı müktesep hakkı bulunmadığı, davacının markasını kesintisiz olarak beş yılı aşkın süredir kullandığı, kullanımların sembolik olmadığı, kamuya yönelik ve eğitim öğretim hizmetlerine yönelik olduğu, bu kullanımların ciddi biçimde kullanım olarak değerlendirilebileceği, tanınmışlık koşullarının oluşmadığı, davalı şahısın kötüniyetli olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, YİDK’nın 2020-M-6269 sayılı kararının iptaline, 2018/111233 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin yönetim kurulu başkanlığını yaptığı …’nun, … Okullarıyla eğitim dünyasında yepyeni bir dönem başlattığını, müvekkili adına davalı Kurum nezdinde tescil edilen ve/veya tescil işlemleri devam eden markaların bulunduğunu, müvekkilinin … ibareli ve esas unsurlu markalarına yaptığı yatırım, harcadığı sermaye ve emek ile ayırt edicilik kazandırdığını, müvekkilinin mezkur markasına ciddi yatırım yaparak ayırt edicilik kazandırdığını, davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı iddialarla müvekkillinin uzun yıllardan beri yaptığı yatırımlar, koyduğu emek ve harcadığı sermaye ile ayırt edicilik kazandırdığı markasına yönelik tamamen asılsız iddiaları ileri sürdüğünü, … ibaresinin tek başına kimsenin inhisarına bırakılamayacak bir unsur olduğunu, müvekkilinin … ibareli markasının Türkçe açılımının ‘‘… ’’ olduğunu, markanın bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, parçalara ayrılarak benzerlik yaratılamayacağını, bilirkişiler tarafından yapılan hatalı değerlendirmelerin hükme esas alınmasının, herkesin kullanımına açık ve tanımlayıcı bir kısaltma olan … ibaresinin tek başına kimsenin inhisarına bırakılamayacağına yönelik yerleşik uygulama ile çelişen bir karar verilmesi sonucu doğurduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Kurumu vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkemenin kabul kararına katılabilmenin mümkün olmadığını, …ne ait … internet adresinin, daha çok …nde okuyan öğrenci ve velilere yönelik duyuruların, sınav ve sınav sonuçlarının, ödev ve projelerin yer aldığı bir nevi portal olduğunu, dolayısıyla bu portalda … Eğitim Modeli marka ve ibarelerinin kullanılmış olmasının, bu markanın Ülkemizde ciddi kullanımı olarak kabul edilebilecek yeterlilikte olmadığını, ayrıca davacı tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına kullanım ispatı için sunulmuş olan 12/06/2019 tarihli deliller incelenmiş olup, davacı tarafından pek çok fatura sunulmuş olduğu ancak anılan faturaların hiçbir yerinde … ibaresi bulunmadığını, diğer delillerde ise … … zirvesi görselleri yer almakta olup, …nin öğrencilere ve velilere yönelik eğitim politikası ve hedeflerinin yer aldığı görseller olduğunun anlaşıldığı, … … zirvesi, ya da eğitim modeli, projesi vs. çok dar bir kesime hitap etmekte olup, kesinlikle Türkiye’ de ciddi biçimde kullanım olarak değerlendirilemeyeceğini, YİDK kararının yerinde olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, YİDK marka kararı iptali, hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının başvurusunun “…” ibaresinden oluştuğu, davacının itirazına mesnet markalarının ise … Sayılı ve “…”, “… …”, “… …”, “…”, “…” ibarelerinden oluştuğu, taraf markaları arasında hem anlamsal, fonetik ve görsel açıdan benzerlik bulunduğu, diğer yandan başvuru kapsamındaki 16 ve 41. Sınıftaki mallar ve hizmetlerin davacının itiraza mesnet markaları ile aynı/aynı tür/benzer oldukları, bu nedenle tarafların markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında karıştırılma tehlikesi bulunduğu, eski markalarına karşı hükümsüzlük davası açılacak sürenin dolmamış olması nedeniyle, davalının, dava konusu marka bakımından, önceki tarihli markalarından kaynaklı müktesep hakkının bulunmadığı, davacının markasını kamuya yönelik ve eğitim öğretim hizmetlerinde ciddi biçimde kullandığı anlaşılmakla, davalı … vekilinin ve davalı … Kurumu vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … ile davalı … Kurumu vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … ve davalı … Kurumundan alınması gereken 269,85’er TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, anılan davalılar tarafından istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 59,30’ar TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 210,55’er TL’nin anılan davalılardan ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 09/11/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2023
Başkan
…
Üye
…
Üye
…
Katip
…