Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1461 E. 2023/1464 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1461
KARAR NO : 2023/1464
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/03/2021
NUMARASI : 2019/11 E. – 2021/150 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Fikir ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 31/03/2021 tarih ve 2019/11 E. – 2021/150 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili firmanın lisans hakkı kendilerine ait olan “…” isimli bilgisayar yazılımının FSEK Mevzuatı uyarınca eser sahibi olduğunu, müvekkilinin, sahip olduğu programların kullanılması ve sair şekilde çoğaltılması, değiştirilmesi, işlenmesi, tersine mühendislik işlemine tabi tutulması, tamamının veya bir bölümünün başka bir şekilde kullanılmasının vs. hiçbir konuda, ülkemizde veya dışarıda hiçbir kişi ya da kuruluşa izin ya da yetkinin verilmediğini, İstanbul Anadolu Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 27.11.2018 Tarihli delil tespiti işlemi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu ve tespit tutanağında belirtildiği üzere, karşı tarafa ait işyerinde, “…” isimli bilgisayarda mali hakları müvekkili şirkete ait olan … 5.2. yazılımı ile … modüllerinin kurulu ve çalışır durumda olduğunun tespit edildiğini, davalıların müvekkili şirketin sahibi olduğu bilgisayar yazılımlarını herhangi bir sözleşme ve izne tabi olmaksızın, şifre kırmak suretiyle bilgisayarında kullandıklarını, müvekkili şirketin mali haklarına tecavüz edildiğini, FSEK 68. maddenin 2. fıkrası uyarınca, davaya konu bilgisayar programının satımı konusunda sözleşme olması halinde belirlenecek mutad bedelin 3 katı tutarında tazminat talep ettiklerini ileri sürerek şimdilik 10.000,00 TL’nin öncelikle programların yükleme tarihlerinin tespit edilmesi halinde yükleme tarihinden itibaren, bunun mümkün olmaması halinde ise haksız eylemin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek ticari (reeskont) faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 08/01/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile talep sonucunu 121.064,00 TL arttırmak suretiyle toplam 131.064,00 TL telif tazminatının, haksız eylemin gerçekleştiği 10.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalıların işyerinde bulunan “…” isimli diz üstü bilgisayar içerisinde … 5.2. Ana modülü, …, … …, … ek modüllerin yüklü ve kullanılabilir durumda bulunduğu, bu yazılımların lisanssız olduğu, programların bilgisayara yükleme tarihinin 10.08.2018 olarak tespit edildiği, davacıya ait bu eserin davalı tarafın bilgisayarına yüklenebilmesi için, hak sahibinin izninin alındığını gösteren bir belgenin dosyada mevcut olmadığı, ayrıca, olayda mali hakları davacının tasarrufunda olan bilgisayar programının, davalı tarafın kontrolünde olan bir bilgisayara izinsiz (lisanssız) yüklenerek çoğaltılmasının söz konusu olduğu, tüm bu hususlar göz önünde bulundurulduğunda, davalıların hak sahibi davacının FSEK m.22’den kaynaklanan çoğaltma hakkını ihlal ettiğinin anlaşıldığı, davalı şirketin temsilcisinin diğer davalı … olduğu, 4721 sayılı TMK m.50/3 hükmü uyarınca eldeki uyuşmazlıkta davalı şirkete ait işyerinde tespit edilen lisanssız bilgisayar programından kaynaklı olarak davacıya karşı davalı şirketin yanı sıra, davalı şirket temsilcisi diğer davalı …’un da sorumluluğunun bulunduğu, telif tazminatı hesaplamasında bu yazımların 2018 yılındaki fiyat listesinin nazara alınması gerektiği, ancak dosyadaki evrak incelendiğinde, satışı yapılmış … versiyon bilgilerinin yer almadığının anlaşıldığı, dosya kapsamında haksız eylem tarihi olan 2018 yılı itibariyle spesifik olarak … 5 versiyonunun satışını gösteren bir faturanın bulunmadığı, davacıya ait ticari defterlerdeki liste fiyatları ve uygulanan iskonto oranları ile birlikte … … anamodülün 7.370,00 TL, … modülünün 5.795,50 TL, … modülünün 8.174,00 TL, … modülünün 8.395,00 TL, … … modülünün 1.430,80 TL, … modülünün 5.952,00 TL rayiç bedelle lisansa konu edildikleri, bu anamodül ve modüllerin toplam lisans bedelinin 37.117,30 TL olduğu, davaya konu … ana modül ve ek modüllerin daha eski sürümlü olmaları nedeniyle FSEK m.66/4 ve 6098 sayılı TBK m.50/2 hükümleri uyarınca %20 oranında indirim yapılmasının varsayımsal sözleşme bedelinin tespiti için zorunlu olduğu, bu şekilde yapılan indirim neticesinde haksız eyleme konu anamodül ve ek modüllerin toplam rayiç değerinin; 37.117,30 X 4 / 5 = 29.693,84 TL olduğu, bu bedel üzerinden de FSEK m.68 hükmü uyarınca hesaplanacak telif tazminatı bedelinin; 29.693,84 X 3 = 89.081,52 TL olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile; 89.081,52 TL telif tazminatının 10/08/2018 tarihinden itibaren değişik reeskont faiz oranları üzerinden işleyecek ticari faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkemenin, eskime adı altında %20 oranında indirim yapmasının yerinde olmadığını, müvekkili şirketin yazılımlarının satışında eskime adı altında uyguladığı herhangi bir indirimin bulunmadığını, telif tazminatı belirlenirken müvekkili şirketin uygulamadığı hiçbir indirimin “sözleşme yapılması halinde talep edilecek olan bedel” belirlenirken esas alınmaması gerektiğini, … ve yazılımlarının temel ve esas ihtiyaçları ihtiyaçları karşılamakta oldukça yeterli yazılımlar olması nedeniyle … … veya … kullanıcısının 7.0 kullanıcısı ile aynı menfaatleri elde ettiğini, keyfi olarak yapılan bu %20′ lik indirimin Kanun’un caydırıcılık amacıyla tamamen ters düştüğünü ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’ndan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, … isimli bilgisayar programının, FSEK’te saylan eser türlerinden “ilim ve edebiyat eseri” vasfinı haiz olduğu, dava konusu bilgisayar programının, davalı tarafindan kullanımının tespiti tarihinden de evvel, davacı tarafindan hazırlatıldığı ve pazarlanmakta olduğu, eserle ilgili mali hakların tasarruf yetkisinin davacı şirkette bulunduğu, davalı taraf işyerindeki diz üstü bilgisayar içerisinde … Ana modülü, …, … …, … ek modüllerin yüklü ve kullanılabilir durumda bulunduğu, davalıların hak sahibi davacının FSEK m.22’den kaynaklanan çoğaltma hakkını ihlal ettiği, bilirkişi heyetinin 2018 yılında haksız eylem tarihi itibari ile güncel sürüme göre tespit ettiği … ana modül ve ek modüllerin rayiç değeri olan toplam 37.117,30 TL üzerinden, davaya konu … ana modül ve ek modüllerin daha eski sürümlü olmaları nedeniyle %20 oranında indirim yapılmasının emsallere uygun olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 210,55‬-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 09/11/2023 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/11/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip