Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1417 E. 2021/1251 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

…..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/06/2021
NUMARASI :……
TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 08/06/2021 tarih ve …… sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin 2013 yılında yine kendisi gibi yazılım mühendisi olan davalı … ile birlikte “… TV” isimli bir canlı yayın uygulamasını geliştirdiklerini, sonrasında yıllar süren bu çalışma sonucu elde ettikleri birikim ile ”… …” ismini verdikleri bir medya sunucusu meydana getirtiklerini, müvekkili ve davalının ilk olarak “… ” isimli bir proje ile canlı yayın yapabilen akıllı kameralar platformu oluşturduklarını, söz konusu proje kapsamında akıllı güvenlik kameraları, bakıcı kameraları ve etkinlik kameraları olmak üzere çeşitli özellik ve modellerde kameraların üretilmesinin planlandığını, bahsi geçen projenin uygulanması amacıyla müvekkili ile davalı şahsın ortak çabaları sonucu ”…” olarak anılan davalı …… Şti.’nin kurulduğunu, 2013 yılından itibaren ileride kurulacak sermaye şirketinde müvekkili ve davalının eşit paylarda ortak olacağı kararlaştırılmış ise de davalı …’nın, diğer davalı şirketin tek yasal hissedarı olarak belirlendiğini ileri sürerek, gerek davalı şirket çatısı altında gerekse daha önce gerçekleştirilen tüm çalışmaları sonucunda ortaya çıkarılan projelerin, bilgisayar programlarının ve yazılımlarının FSEK.’nın 2/1. maddesi uyarınca eser olduğunun ve müvekkilinin telif hakkı sahipliğinin tespitini, tecavüzün ref’ini, men’ini, FSEK.’nın 68/3. maddesi uyarınca 1.000,00 TL telif tazminatı ile 70/1. maddesi uyarınca 10.000 TL manevi tazminatın temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini ve FSEK.’nın 77. maddesi uyarınca davalıların uyuşmazlık konusu eserleri kullanmaması, yararlanmaması, pazarlama, satış gibi ticari faaliyetlere konu etmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece davacı tarafın telif hakkına yönelik tecavüzün ref’i ve men’i kaynaklı hakkın ihlali oluştuğuna kanaat uyandıracak bilirkişi raporu olmadığından bu aşamada ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkeme kararında yoksunluğu gerekçe gösterilen bilirkişi raporunun dosyaya kazandırılmasının, yargılamanın ilerleyen süreçlerinde ve hatta yargılamanın sonuçlanmasına yakın mümkün olduğunu, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için bilirkişi raporunun beklenmesinin, ihtiyati tedbir kararının mahiyeti ile çelişki oluşturduğunu, kaldı ki bilirkişi raporunun hâkimi bağlayıcı olmadığını ve somut uyuşmazlıktaki taleplerinin, eldeki bilgi ve belgeler doğrultusunda hakimlik mesleğinin gereği olarak hukuki bilgiyle çözümlenebileceğini, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için davacının davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesinin yeterli bulunduğunu, ihtiyati tedbir koşullarının eldeki dava itibariyle oluştuğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve ihtiyati tedbir isteyen davacının FSEK.’nın 77. ve HMK.’nın 390. maddeleri uyarınca, haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunduğunu ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat edemediği anlaşılmakla, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinden alınması gereken harç peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ihtiyati tedbir isteyen üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliğ işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 14/10/2021 tarihinde HMK.’nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/10/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip