Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1407 E. 2023/52 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1407
KARAR NO : 2023/52
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/03/2021
NUMARASI : 2020/207 E. – 2021/78 K.

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Haksız Rekabet

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 10/03/2021 tarih ve 2020/207 E. – 2021/78 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin 2003 yılından bu yana Ankara Ticaret Siciline … sicil no ile “… Şti.” unvanı ile kayıtlı olduğunu, aynı zamanda “…” unvanını markalaştırıp tescil ettirdiğini, markanın 556 sayılı KHK ile koruma altında olduğunu, davalı tarafından müvekkili şirketin “…” unvanının haksız rekabet teşkil edecek ve karışıklığa meydan verecek şekilde kullanıldığının tespit edildiğini, “…” tabelasını ve son olarak da … Gazetesinin 09.09.2016 tarihli ilanlar bölümünde yer alan silahlı, silahsız güvenlik görevlisi eğitimine dair firmanın ilanını gören kişilerin müvekkiliyle iletişime geçmesi üzerine durumdan haberdar olduklarını, ayrıca davalının ….com adlı web sayfası üzerinden eğitim hizmetlerini ilan ettiğini ve ilanlarda müvekkilin tescilli şeklinin kullanıldığının tespit edildiğini, davalı firma tabela ve ilanlarında ticari unvanlarındaki “…” unvanından farklı olarak doğrudan “…” ibaresinin kullanılarak müvekkili ile bağlantısı olduğu yönünde izlenim yaratıldığını, davalı tarafa ihtarname keşide ettiklerini, buna rağmen karşı tarafın unvanını değiştirmediğini, karşı ihtarname ile haksız rekabetin söz konusu olmadığının belirtildiğini, müvekkilinin bahsi geçen unvanı daha önceden tescil ettirdiğini, “…” ibaresinin her iki unvanda da vurgulayıcı çekirdek sözcüğünü teşkil ettiğini, bunun iltibas oluşturduğunu, haksız rekabet, tecavüz teşkil ettiğini, ileri sürerek davalı şirketin haksız rekabetinin tespitine, haksız rekabetin men’ine, söz konusu “…” kelimesinin ticaret unvanından ve ticaret sicilinden terkinine, kararın Türkiye çapında yayınlanan bir gazetede kamuya duyurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi …, davalı şirketin ortağı olduğunu, hisseleri 2016 yılının Temmuz ve Ekim aylarında aldığını, …. Şti. isimli iş yerinin kuruluş aşamasında bahse konu …unvanının mali müşavirleri tarafından Ankara Ticaret Odası Mersis kayıtları üzerinden uygunluk/olurluk alınarak resmi olarak oda tarafından tescil edildiğini, bu tescil doğrultusunda İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü nezdinde Özel Güvenlik Eğitim Kurumu Faaliyet İzin Belgelerinin onaylanarak eğitim kurumu olarak faaliyete başladıklarını, güvenlik piyasasında kendileri ile ilgili herhangi bir rekabet unsuru oluşturmadıkları gibi karşı tarafın güvenilirliği ve bilinirliğinden de kesinlikle faydalanmadıklarını, iddiaların asılsız olduğunu, … ve güvenlik unvanlarının anonim ortak isimler olup herkesçe kullanılabildiğini, hiç kimsenin kendisine mal edemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafın “gazete ilanında, tabelada, http://….com adlı web sitesinde “… …” ibarelerini, “… ….” ve “… …” ibarelerini, “….com”, “….”, “… …” ibarelerini, “…” logosunu kullanmasının, davacıya ait … sayı ile tescilli sayılı markası ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali olacak şekilde benzer olduğu, davalının “…” ibaresini gazete ilanında, tabelada, http://….com adlı web sitesinde kullanımı ile davacının tescilli ticaret unvanının çekirdek kısmı olan “…” ibaresi arasında iltibas değerlendirmesi yapıldığında, hem ayırt edici işaretler hem de hizmetler aynı olduğuna göre iltibasın ve dolayısıyla da taraflar arasında rekabetin var olduğu, davalının “…” ibaresini kullanımının davacının tescilli ticaret unvanına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu, taraf faaliyetlerinin aynı/benzer türde faaliyetler olduğu, davacının ticaret unvanını 03.07.2002 tarihinde, davalının tescil tarihi olan 06.06.2016 tarihinden daha önce tescil ve ilan ettirmek suretiyle kullandığı, davalının ticaret unvanı ile davacının unvanı arasında iltibas meydana geldiği, davalının tescilli ticaret unvanının ticaret sicilinden terkin şartlarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, davacıya ait tescilli marka hakkı ile ticaret unvanına bağlı hakka dayalı olarak davalı taraf eyleminin haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile, men’ine, davalı tarafın ticaret unvanında geçen ”…” ibaresinin ticaret unvanından terkinine, karar kesinleştiğinde ticaret sicil müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, kararın hüküm özetinin türkiye genelinde yayınlanan tirajı 100.000 adetin üzerinde olan bir gazete de masrafı sonradan davalı taraftan tahsil edilmek üzere bir kez ilanına, davalı ticaret unvanında geçen ”1” sayısı yönünden ticaret unvanından terkin isteminin ise reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı şirket yetkilisi istinaf başvuru dilekçesinde, davacının iddialarının doğru olmadığını, unvanların çakışması gibi bir durum olması halinde resmi kurumlardan tescil ve faaliyet izinlerin alınamayacağını, oysa faaliyet izinleri ve tescilleri alınırken bir engel çıkmadığını, güvenlik piyasasında bir rekabetlerinin olmadığını, karşı taraftan herhangi bir fayda sağlanılmadığını, kullanılan ibarelerin anonim olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, haksız rekabetin tespiti ve meni ile ticaret unvanı terkini istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı şirketin gazete ilanında, tabelada, http://….com adlı web sitesinde “…” ibaresini “…” logosu ile birlikte kullanmasının, davacıya ait … sayı ile tescilli sayılı marka ile iltibas yarattığı, davalının “…” ibaresini kullanımının davacının tescilli ticaret unvanına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu, taraf faaliyetlerinin aynı/benzer türde bulunduğu, davacının ticaret unvanını 03.07.2002 tarihinde, davalının tescil tarihi olan 06.06.2016 tarihinden daha önce tescil ve ilan ettirmek suretiyle kullandığı, davalının ticaret unvanı ile davacının unvanı arasında iltibas meydana geldiği, davalının tescilli ticaret unvanının ticaret sicilinden terkin şartlarının oluştuğu anlaşılmakla, davalı tarafın istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,6‬0 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 26/01/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/02/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip