Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1400 E. 2023/81 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/1400 – 2023/81
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1400
KARAR NO : 2023/81
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/02/2021
NUMARASI : 2016/240 E. – 2021/23 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tasarım Hükümsüzlüğü, Tasarıma Tecavüzün Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi, Karar İlanı

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 10/02/2021 tarih ve 2016/240 E. – 2021/23 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin “…” ürününü ilk kez icat eden, tasarlayan, tanıtan, pazarlayan ve tanınmış hale getiren firma olduğunu ve tanınmış “…” markalarının bulunduğunu, davalıya ait … tescil numaralı tasarımın müvekkilinin sekiz kek tasarımları ile aynı olduğunu, müvekkili tasarımları daha önce tescil edildiğinden davalıya ait dava konusu tasarımın hükümsüz kılınması gerektiğini, davalı tasarımının müvekkili tasarımı gibi sekiz formunda olduğunu, davalının, müvekkilinin sekiz kek tasarımının aynı veya belirgin olarak benzerini üretmesinin, satmasının, ürün ambalajlarında kullanmasının tasarım hakkına tecavüz teşkil ettiğini, davalının müvekkilinin sekiz kek markasının aynısını veya ayırt edilemeyecek derecede benzerini ürün ambalajında kullanması ve ambalajına müvekkilinin markasını anımsatacak biçimi vermesinin müvekkilinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, davalının müvekkilinin tasarımlarına yakın ve benzer ambalaj tasarımları kullanmaya çalışarak müvekkilinin marka ve tescillerine yaklaşmaya çalıştığını, davalı tarafın ürün ambalajında kendi tescilli ürünü yerine müvekkilinin markasına benzer tasarımı benzeterek kullandığını, bu durumun marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, davalının tescilli olan ve kendine ait ürün görselini kullanması gerektiğini, tasarım anlamında tasarımcıların geniş bir tasarım alanının bulunduğunu, müvekkilinin marka ve tasarımlarından haberdar olan davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, davalının 554 ve 556 sayılı KHK ile TTK hükümleri kapsamında müvekkilinin kek tasarımına, markasına, ürün ambalajına tecavüz eden fiillerinin tespitine, önlenmesine, durdurulmasına, ve ortadan kaldırılmasına, davalı tarafından üretilen veya ithal edilen ürünlere, üretimde kullanılan araçlara el konulmasına mümkünse müvekkile mülkiyet hakkı tanınmasına, davalı aleyhine verilecek kararın yurt gazetelerde ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, açılan davanın mesnetsiz olduğunu, Ankara 3.FSHHM 2014/56E. sayılı dosya ile müvekkilinin tescil başvurusunda bulunduğu … sıra numaralı endüstriyel tasarıma yapılan itiraz sonucunda verilen 2013-T-881 sayılı YİDK kararının iptali ve hükümsüzlüğü istemiyle dava açıldığını, yargılama sonunda Ankara 3.FSHHM’nin 2014/46E. ve 2015/278K. sayılı karar ile müvekkiline ait … sayılı tasarımın davacıya ait tasarımlar karşısında yeni ve ayırt edici olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiğini, ancak müvekkili tarafından bu kararın temyiz edildiğini ve dosyanın halihazırda Yargıtay’da olduğunu, müvekkilinin kek tasarımının şeklinin farklı olduğunu, tasarımların öncekilerden tamamen farklı olmasının beklenemeyeceğini, müvekkilinin tasarımının “…” tasarımına benzemediğini, tasarımlarının özgün olduğunu ve yenilik ve ayırt ediciliğe sahip olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davalının fiili ambalaj kullanımı ile davacının kullanmakta olduğu ambalajlar arasında benzerlik bulunduğu, bu durumun davacının tasarım tescilinden doğan haklarını ihlal ettiği ve haksız rekabet oluşturduğu, davalının fiili ambalaj kullanımının davacının tasarım tescilinden doğan haklarını ihlal ettiği ve 554 sayılı KHK m. 48/1-a kapsamında davacının tasarım hakkına tecavüz oluşturduğu, davalının fiili ambalaj kullanımının davacının marka tescilinden doğan haklarını ihlal ettiği ve 556 sayılı KHK m. 61/a kapsamında davacının marka hakkına tecavüz oluşturduğu, davacı vekilince 26/2/2014 tarihinde Ankara 3.FSHHM’nin 2014/56E. sayılı dosyası ile işbu dosyada dava konusu olan … tescil numaralı endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü ile ilgili dava açılıp tasarımın hükümsüzlüğüne karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalı tasarımı hakkında Ankara 3.FSHHM’nin 2018/146 esas sayılı dosyası ile hükümsüzlük davası açıldığından hükümsüzlük talebi yönünden açılan davanın derdestlik nedeniyle reddine, davacının “…” tasarımına, markasına, ürün ambalajına, aynı veya benzer olması nedeniyle davalının tecavüzünün tespitine, kullanımlarının ve dağıtımlarının durdurulmasına, gelecekte kullanımının önlenmesine, “…” tasarımının, işaretinin veya ürün ambalajını taşıyan başta kek ürünü olmak üzere her türlü ürüne, ambalaja, araca, faturaya, kartvizite, her türlü tanıtım metaryallerine, iş evraklarına, basım veya yapım aşamasında olanlar da dahil el konulmasına, toplatılmasına, imhasına; tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde bu ürünlerin münhasıran üretiminde kullanılan makinalara ve araçlara el konulmasına; davacının “…” tasarımının, işaretinin veya ürün ambalajını taşıyan davalıya ait web sitesindeki içeriklerin çıkarılmasına, mümkün olmazsa web sitesinin yayının durdurulmasına, davalı alayhine verilen mahkeme kararının masrafı davalı tarafından karışlanmak üzere ulusal yayın yapan bir gazetede ilanına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, müvekkilinin tescilli tasarımlarını kullandığını, tecavüzün varlığının değil hükümsüzlük koşullarının araştırıldığını, müvekkilinin kullanımının tescile uygun olduğunu ve davacının tasarım ve marka hakkına tecavüz teşkil etmediğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, tasarım hükümsüzlüğü, tasarıma ve marka hakkına tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi, karar ilanı istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, içerisinde gıda ve tasarım uzmanı bilirkişilerin bulunduğu heyet tarafından düzenlenen denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre kek tasarısında seçenek özgürlüğünün ürünün yapısından kaynaklı zorunlu biçimler haricinde oldukça geniş olduğu, diğer benzerlikleri yanında davalının kek tasarımının bütün olarak meydana getirilen şekilsel form yapısı itibariyle davacının tasarımları ile benzer olduğu ve yenilik ve ayırt edicilik karakterini taşımadığı, davalının fiilen kullandığı ambalaj tasarımının davacının tescilli markasına konu ambalaj görseli ile önemli ölçüde benzerlik gösterdiği, bir başka deyişle davalının dava konu tasarımla ürününü davacının tasarımına genel şekli itibariyle benzettiği, ancak bu tasarımını da tescilli olduğu şekilde kullanmayıp ambalajını davacının markalarına ve ambalajlarını büyük ölçüde benzettiği, davalının ürün ambalajını gören davaya konu ürünlerin ortalama tüketicilerinin bu ürünü davacının ürününe benzeterek satın alabilecekleri, davalının fiili kullanımı ile davacının tescilli marka ve tasarımları arasında da benzerlik bulunduğu, mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,60-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 26/01/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/01/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.