Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/1393 – 2023/1220
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/1393
KARAR NO : 2023/1220
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/10/2020
NUMARASI : 2020/86 E. – 2020/216 K.
DAVACI
VEKİLİ
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 23/10/2020 tarih ve 2020/86 E. – 2020/216 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirket adına 2016/75531 sayı ile 08, 09, 11,12, 14, 15, 16, 18, 20, 21, 24, 25, 26, 27, 28, 35, 41, 42. sınıflarda kullanmak üzere “…+ŞEKİL” ibareli markan için tescil başvurusunda bulunduklarını, ancak başvurunun Türk Patent Enstitüsü Markalar Dairesi tarafından dava dışı 2011/59456 no’lu “…” ibareli marka mesnet gösterilerek, 556 sayılı KHK 7/1-b maddesi gereğince 16, 28, 35, 38 ve 41 sınıfta yer alan bir kısım mal ve hizmetler yönünden kısmen reddedildiğini, verilen bu karara karşı itirazlarının da …’nin 2017-M-3616 sayılı kararı ile reddedildiğini, oysa kısmi redde mesnet marka kapsamında yer alan mallar ile müvekkili başvurusunda yer alan malların aynı/aynı tür olmadığını, markaların aynı/ayırt edilemeyecek kadar benzer bulunmadıklarını ileri sürerek, davalı … kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, mutlak red nedenine dayalı olarak başvurudan çıkartılan mal ve hizmetlerin redde mesnet marka kapsamında aynı/aynı tür olarak bulunduğu, davacı tarafından tescili istenen markanın şekil+kelime+renk unsurlarından oluşan bir kombinasyon markası olduğu, davacı başvurusundaki şekil nedeniyle taraf markalarının 7/1-b anlamında birebir aynı olmadıkları gibi, ayırt edilemeyecek düzeyde benzer olmadıkları, markalarda kullanılan özel yazım şekli ve kullanılan figürler itibariyle davacı başvurusu ile redde mesnet markanın birbirinden farklılaştığı, başvuru ve redde mesnet markalarla karşılaşan ortalama seviyedeki tüketici kitlesinin ilk bakışta bütün olarak bıraktığı izlenim açısından hiçbir inceleme ve araştırma yapılmasını gerektirmeyecek derecede benzerlik olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, … kararının iptaline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacının başvurusu ile redde mesnet markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunduğunu, iki markanın da “…”
ibaresini ortak olarak içerdiklerini ve söz konusu ibarenin gerek başvuru markasında, gerekse kısmi redde mesnet markalarda asli, ayırt edici tek unsur olduğunu, markalara bir
bütün olarak bakıldığında hakim olan, öne çıkan unsurun “…” ibaresi olduğunu, başvuru markasını redde mesnet markadan ayırt edecek güçte farklı unsurların mevcut olmadığını, markaların birbirinden ayırt edilemeyecek
derecede aynı olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi hükmünün uygulanabilmesi için markalar arasındaki benzerliğin iltibasa yol açacağının ayrıca inceleme yapılmasını gereksiz kılacak derecede güçlü ve açık olmasının gerektiği, buna göre dava konusu başvuru ile redde mesnet markalar arasında bu anlamda bir benzerliğin bulunmadığı, anılan madde anlamında başvuruya yeterli ayırt ediciliğin sağlandığı anlaşılmakla, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 210,55-TL’nin davalı …. tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı … uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 12/10/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/10/2023
Başkan V.
Üye
Üye
Katip
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.