Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1386 E. 2023/1284 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/1386 – 2023/1284
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1386
KARAR NO : 2023/1284
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2020
NUMARASI : 2019/271 E. – 2020/221 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
DAVANIN KONUSU : Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Meni Refi, Alan Adına
Erişimin Engellenmesi ve Marka Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 22/10/2020 tarih ve 2019/271 E. – 2020/221 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar … ve … LTD. ŞTİ. tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili,“…” markasının ilk olarak … semtinde halen de merkez işletme olan restoranda …tarafından 1988 yılında kullanmaya başladığını, firmanın şubelerinde “…” tanıtım işaretini ve yine fatura ve benzeri evraklarında da bu işareti özel logosu ile tescilsiz bir biçimde kullandığını, müvekkilinin markasında bulunan eser vasfındaki logonun … tarafından tasarlandığını, müvekkilinin tescilsiz olarak dava konusu markayı kesintisiz kullanmak suretiyle üzerinde hak sahibi olduğunu, … tarafından yaratılan logonun haklarının müvekkili şirkete devredilmiş olduğunu, müvekkili şirketin ayrıca 27.04.2016 tarihinden beri www…..com alan adının da sahibi olduğunu, müvekkilinin inhisari olmayan kullanım izinleriyle markasını çeşitli adreslerdeki işletmelerde de kullandırmakta olduğunu, davalıların 30 yıldan bu yana davacı tarafından kullanılan tescilli ticaret unvanı, tescilsiz marka, eser vasfındaki logo, alan adı ile davacının ticari faaliyetlerinden haberdar olduklarını, müvekkili şirketin izniyle … Şubesinde markayı basit lisansla kullanan şirketin bir dönem ortağı olup sonradan hissesini devrederek ayrılan …’ın kardeşi olan …’ın kötü niyetli biçimde, müvekkilin markasının birebir aynısını ve eser vasfına haiz logosunu “…” ibaresini ekleyerek kullandığını ve 43. Sınıfta 2017/78507 sayısı ile adına tescil ettirdiğini, bir başka kişi ile birlikte davalı şirketi kurarak … semtinde 17.08.2018 tarihinde aynı isimle bir işletme açtıklarını, davalıların ayrıca www…..com alan adını da 15.08.2018 tarihinde tescil ettirdiklerini, müvekkilinin 30 yılı aşkın bir süredir “…” markasını kullandığını, başvuru konusu edilen 2017/78507 sayılı markada kullanılan görsel unsurların biçim, renk ve düzenleme tarzı itibariyle birebir müvekkilinin markasından alındığını, 43. Sınıf hizmetlerde tüketicinin taraf markalarını karıştırabileceklerini, dava konusu markanın aynı zamanda davacının iştigal konusu 43. Sınıf hizmetlerle aynı olan ticaret unvanı tescilinden ve grafik eser niteliğindeki logodan doğan haklarını ihlal etmesi nedeniyle de hükümsüz kılınması gerektiğini, davalı markasının aynı zamanda kötü niyetli tescil edildiğini, davacı aleyhine haksız rekabet yarattığını iddia ederek, marka hakkına ve telif haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturan fiilerin tespiti, durdurulması, önlenmesi ile davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, …’nin müvekkilinin tescilli markası olup hiçbir itiraz ve incelemeye konu olmadığını, … ibaresinin Türk Milletinin ortak ve tarihi bir değeri olup bir kişiye veya işletmeye özgü ekonomik değer olarak değerlendirilemeyeceğini, müvekkilinin markasının esas unsurunun … ibaresi olduğunu, müvekkilinin tescilli markasında bulunan logoya yönelik davacı itirazının yasal dayanağı olmamasına rağmen müvekkilinin logo kullanımını davadan önce sonlandırdığını, davacının tescilli markası olmadığından SMK m.155’den yararlanmasının hukuken mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davacının davalının tescilli markalarından önce tescil edilmiş markasının bulunmadığı, bununla birlikte davacının davalıdan uzun yıllar önce …+ şekil markasını kullandığını ispata yeterli belgeyi sunduğu, marka üzerinde 43. sınıfta bulunan “yiyecek ve içecek sağlama hizmetleri” yönünden üstün hakka sahip olduğu, taraf markalarının ayırıcı unsurları olan “…” ibaresi ile şekil unsuru arasında davalı markasının davacı markasını şekil unsuru dahil olmak üzere aynen içermesi nedeni ile markaların anlamı bakımından benzerlik bulunduğu, davalının aynı sektörde ve yakın çalıştığı davacının çok uzun zamandır bu markayı kullandığını bilmemesinin mümkün olmadığı, davalının şekil unsurunun renk, kaligrafi ve dizaynına kadar davacının tescilsiz markasını birebir taklit etmesi ve … ibaresine de yer vermesinin davacının geçmişe dayalı müşteri portföyünden yararlanma çabası olduğu, bu nedenle davalının kötü niyetli olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalı adına tescilli 2017/78507 sayılı “…+Şekil” ibareli markanın tüm mal ve hizmet sınıfları yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davalıların “…+Şekil” ibaresinin kullanıldığı tanıtım işaretlerinin davacının tescilsiz marka kullanımına tecavüz niteliğinde olduğunun tespiti ile tecavüz fiillerinin durdurulmasına, men ve ref’ine, “www…..com” şeklindeki alan adlarında bulunan “…” ibaresinin çıkarılmasına, çıkarılması mümkün değil ise bu alan adına erişimin engellenmesine, hükmün ilanına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkillerin “…” ve “…” ibareleri ile ticaret unvanı ve tescil ettirdiği markalar ile başta yiyecek içecek sektörü olmak üzere birçok sektörde faaliyet gösterdiğini, davacı yanın haksız, hukuksuz ve mesnetsiz biçimde müvekkilini kötüniyetli marka kopyacısı, mütecavizi iddialarının gerçeği yansıtmadığını müvekkili tarafından imal ve maruf edilen “…+RENK+ŞEKİL” ibaresinin davacıya ait “…” ibareli tescilsiz markanın SMK M.6/1 kapsamında iltibas teşkil etmediğini, dava konusu markanın 36 ve 43. sınıflarda yer alan hizmetlerde tescil edildiğini, markaların SMK m.6/1 kapsamında benzer görülebilmesi için salt emtiaların benzer olmasının yeterli olmadığını, bu iki markanın birbirlerine en ufak bir şekilde benzerlik bulunamayacak kadar farklı, bağımsız markalar olduklarını, her ne kadar davacı yan “…” ibaresinin kendisi tarafından imal ve maruf hale getirildiğine yönelik beyan ve iddialarda bulunmuş olsa da hususiyetle 43.sınıflar nezdinde “…” ibareli yüzlerce marka bulunduğunu, bu ibarenin söz konusu sınıflar çerçevesinde ayırt ediciliği bulunmayan ve benzerlik değerlendirmesine konu edilemeyecek tali unsur konumunda bulunduğunu, yerel mahkeme kararında kötüniyete ve dolayısıyla haksız rekabete ilişkin tespitlerin gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, haksız rekabetin meni refi, alan adına erişimin engellenmesi ve marka hükümsüzlüğü
istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “…+şekil” ibaresinin ilk olarak davacı tarafça 1988 yılında halen de kendilerine ait bulunan işletmede kullanıldığı, davacı tarafın hukuken yapılan devirlerle ibare üzerinde önceye dayalı hak sahipliğinin bulunduğu ve tescilsiz olarak markasal kullanımına kesintisiz devam ettiği, davacının fiili kullanım konusunun davalı adına tescil edilen 2017/78507 sayılı “…+Şekil” ibareli markanın tescil edildiği 43. sınıftaki “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” ile aynı olduğu, davalı markasındaki “…” ibaresinin markaya yeterli ayırt ediciliği sağlamadığı, bu nedenle davacının markasal kullanımı (tescilsiz markası) ile dava konusu marka arasında iltibas tehlikesinin bulunduğu, davacı ile aynı sektörde, yakın çevrede faaliyette bulunan davalının, davacıya ait özgün bir işaretten oluşan “…+Şekil” ibareli markayı adına tescil ettirmesinin kötüniyetli olduğu ve haksız rekabet teşkil ettiği anlaşılmakla, davalılar … ve … LTD. ŞTİ. vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar … ve … LTD. ŞTİ. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalılar … ile … LTD. ŞTİ. vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 210,55-TL’nin davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar … ve … LTD. ŞTİ. tarafından yapılan yargılama giderlerinin anılan davalıların uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 19/10/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/10/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.