Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1363 E. 2021/1233 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/03/2020
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Cezai Şart Alacağı

Taraflar arasında görülen davada Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05/03/2020 tarih ve …… sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında adi ortaklık tesis edildiğini, ortaklık ilişkisinin ticari amaçlarla resmiyette işçi işveren ilişkisi olarak devam ettirildiğini, ortaklık ilişkisinin karşılıklı olarak fesih edildiğini, tarafların fesih protokolü imzalandıktan sonra müvekkilinin davalıya ortaklık payına mukabil 88.500,00 TL ödeme yaptığını, fesih protokolünde davalı tarafa belirli şartlarda rekabet yasağı yükümlülüğü yüklendiği ve ihlal edilmesi halinde cezai şart öngörüldüğünü, davalının rekabet yasağını ihlal ederek müvekkilini zarara uğrattığını ileri sürerek davalının 25/08/2017 tarihli ortaklık fesih sözleşmesinde düzenlenen rekabet yasağına aykırı davrandığının tespitine, fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak 16.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, görev ve yetki itirazında bulunarak gıda mühendisi ve aynı zamanda… tarihleri arasında davacı şirkette… olarak çalıştığını, davacı işveren tarafından iş akdinin feshedildiğini, iş akdinin feshedilmesi sırasında işçilik alacaklarını alabilmek için davacı tarafından önceden hazırlanmış rekabet yasağı içeren sözleşmenin zorunlu olarak imzalandığını, iş akdi feshedilen ve belli bir süre işsiz kalacak olan davalının dayatılan sözleşmeyi imzalamaktan başka çaresi bulunmadığını, davalının sözleşmeyi imzaladığı tarih öncesinde “…. …. görevlendirme dışında ilişkisinin olmadığını, iş akdi feshedildikten sonra 4 ay kadar işsiz kalıp işsizlik ödeneğinden yararlanan davalının yapılan davet üzerine bu iki şirketle görüştüğünü ve önerilen işi kabul ettiğini, çalışma özgürlüğünü kısıtlayacak şekilde tek taraflı düzenlenmiş ve baskı altında imzalattırılmış sözleşme hükümlerinin geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalı işçinin davacı şirketten ayrıldığı, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede 2 yıl süreyle rekabet yasağına ilişkin düzenleme yapıldığı, resmi kayıtlarda taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunduğundan, ortaklık ilişkisine dair sözleşmenin nitelendirilmesinin ve taraflar arasındaki rekabet yasağına dair maddelerin işçi-işveren ilişkisi içinde tartışılması gerektiği, davanın yasal dayanağının 6098 sayılı TBK’nın 444-447.maddeleri arasında yer aldığı, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’ nun 5/1-a maddesinin ” 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına iş mahkemelerinde bakılır.” düzenlemesine haiz olup 7036 sayılı yasa 6102 sayılı TTK’ dan sonra yürürlüğe girdiğinden ve TTK’nın 4/1-c maddesindeki düzenlemeyi değiştirdiğinden, iş akdinin sona ermesinden sonra oluşacak rekabet yasağına ilişkin davalarda da iş mahkemelerinin görevli olduğu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. HD sinin … sayılı ilamınında aynı yönde bulunduğu gerekçesiyle davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK 114/1-c , 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, davanın iş akdinin sona ermesinden sonra davalının haksız rekabet oluşturan davranışları dolayısıyla ortaya çıkan cezai şart ve zararların tazmini istemiyle açıldığını, iş akdinin sona ermesinden sonra rekabet yasağına aykırı hareket edilmesi halinde açılacak davanın niteliği itibariyle 6098 sayılı TTK’nın 444. v.d maddeleri kapsamına girdiğini ve bu tür davaların 6102 sayılı TTK’nın 4/1-3 maddesi uyarınca mutlak ticari dava olduğunu, mahkemece verilen görevsizlik kararının yerinde olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Dava, rekabet yasağı kaydına aykırılık iddiasına dayalı cezai şart alacağı istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6098 sayılı TBK’nın 444. maddesi, “Fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilir. Rekabet yasağı kaydı, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerlidir.” hükmünü içermektedir.
Madde metninde açıkça “…akdin sona ermesinden sonra…” sözcükleriyle ifade edildiği üzere, TBK’nın 444. maddesinde düzenlenen rekabet yasağı, hizmet akdi sona erdikten sonra hüküm doğurur ve hizmet akdi sona erdikten sonra yapılmaması gereken davranışlara ilişkindir. Hizmet akdinin devamı sırasında meydana gelen bir sadakatsizlik, ister bir sözleşme ile düzenlensin ister yasayla düzenlensin, iş mahkemesinde görülecek bir davanın konusunu oluşturacaktır.( (HGK’nun 29.02.2012 tarih ve 2011/11-781 Esas, 2012/109 Karar, 09/03/2016 tarih ve 2014/11-866 Esas 2016/289 Karar sayılı ilamları)
Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında; davacı tarafça , dosya kapsamında yer alan … kayıtlarından davacının işçisi olduğu olduğu anlaşılan davalının, taraflar arasındaki hizmet akdi sona erdikten sonraki dönemdeki eylemlerinin dava konusu edildiği, buna dayalı olarak açılacak dava niteliği itibariyle yukarıda bahsi geçen TBK’nın 444. maddesi kapsamına girmekle ve bu kapsamdaki davalar 6102 sayılı TTK’nun 4/1-c maddesinin açık hükmü karşısında tarafların sıfatına bakılmaksızın mutlak ticari davalardan olmakla bu tür davaların ticaret mahkemelerinde incelenip karara bağlanması gerektiğinden ilk derece mahkemesince işin esasına girilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmadığından HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf itirazlarının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05/03/2020 gün ve…K. sayılı kararın KALDIRILMASINA;
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE,
3-Davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30.TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 07/10/2021 tarihinde HMK 353/1-a-3 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/10/2021