Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2023/1839 – 2023/1402
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2023/1839
KARAR NO : 2023/1402
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/09/2020
NUMARASI : 2017/607 E. – 2020/461 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
Taraflar arasında görülen davada Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 17/09/2020 Tarih ve 2017/607 Esas – 2020/461 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi asıl ve birleşen davada davalı …(…) tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili,18/07/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemli olarak Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/454 esas sayılı dosyasında davalılar …, … Genel Müdürlüğü, … AŞ, … Sigorta Genel Müdürlüğü aleyhine 19/10/2010 tarihinde dava açıldığını, bu dosyaya mübrez aktüer bilirkişi tarafından hazırlanmış olan 20/05/2016 tarihli maddi tazminat hesabına ilişkin bilirkişi raporu doğrultusunda 39.304,32 TL maddi tazminatın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere olay tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesini, bu dosyanın 2010/454 Esas sayılı dosya ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2018/493 Esas sayılı dosyada davacı vekili, aynı olay nedeniyle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20.Hukuk Dairesi’nin 2017/794 E.,2018/140 K. sayılı dosyası ile yapılmış olan istinaf yargılamasında, dosyaya mübrez “maddi hesap bilirkişi raporuna” göre davacının sürekli işgöremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının 82.495,66 TL belirlendiğini ve hükme esas teşkil ettiğini ancak, ikinci bir ıslah yapılamayacağından bu defa iş bu ek davayı ikame etmek zorunluluğu doğduğunu ileri sürekli işgöremezlik tazminatımızın 32.491,18.-TL’sinin Ankara 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/454 E., 2017/104 Karar sayılı dosyası ile karara bağlandığını, 38.389,56 TL’sinin ikame etmiş oldukları ek dava ile Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/607 Esas sayılı dosyası ile derdest olduğunu ileri sürerek, bu ek davanın, Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/607 E.sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini ve Ankara Bölge Adliye Mah.20.Hukuk Dairesi 2017/794 Esas ,2018/140 Karar sayılı dosyasındaki 10/01/2018 tarihli bilirkişi raporuna dayanak hesaplamalardaki 82.495,66.-TL sürekli iş göremezlik maddi zararına ilişkin olmak üzere davacı yönünden talep edilebilir hale gelen 11.614,92.-TL’nın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müşterek müteselsilen alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Genel Müdürlüğü vekili, Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyası ile birleştirilmesi talep edilen işbu davanın davanın hak düşürücü sürede açılıp açılmadığının, talebin zamanaşımına uğrayıp uğramadığının mahkemece resen incelenmesi ve zamanaşımına uğradığının tespit edilmesi halinde usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, davacı tarafın birleşen davaya konu ettiği hesap raporuna yönelik itirazlarını ayrıntılı olarak mahkeme dosyasına sunmuş olduklarını, hesap raporuna esas alınan kusur oranlarının gerçek durumla bağdaşmadığını, kusur atıflarının tamamen eksik ve yanlış incelemeye dayalı ceza dosyasına uydurulmaya çalışıldığını, ancak hukuk mahkemelerinin ceza mahkemesi kararlarıyla bağlı olmadığını, dosya kapsamında yaşanılan uyuşmazlığın tek olmasına rağmen dosya kapsamında alınan bütün kusur ve hesap bilirkişi raporlarının birbirinden farklı ve fahiş farklılıklar barındırdığını, raporlara yönelik tüm itirazlarını gerek sözlü gerek yazılı yargılamanın başından bu yana ayrıntıları ile sunmuş olduklarını, ancak haklı itirazlarının göz ardı edilerek sadece ceza yargılamasına odaklanıldığını, sadece davacılardan …’ın maddi tazminat taleplerinin yerinde olmadığı yönündeki bilirkişi tespitine katılmakla birlikte diğer tüm hususlardaki itirazlarını tekrar ettiklerini, işbu bilirkişi raporundaki hesaplamalar baz alınarak davacı tarafından ikame edilen ve 7. Asliye Hukuk mahkemesi dosyası ile birleştirilen işbu davaya yönelik itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, dava ve birleşen davanın, 18/07/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasına dayalı olarak bakiye sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı talebinden ibaret olduğu, davacılar … tarafından 18/07/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemli olarak Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/454 esas sayılı dosyasında davalılar …, … Genel Müdürlüğü, … AŞ, … Sigorta Genel Müdürlüğü aleyhine 19/10/2010 tarihinde dava açıldığı, yapılan yargılama sonunda dosyanın karar aşamasına getirildiği, ancak bu kez Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/277-286 E.K sayılı birleştirme kararı verilerek hesap bilirkişisi … tarafından 2010/454 esas sayılı dosyaya sunulan maddi tazminat hesabı dikkate alınarak son rapor ve ıslah talebi arasındaki fark bedel olan 39.304,32 TL yönünden davacı … … için ek dava açıldığı, Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/454 esas sayılı dosyasının karar aşamasında olması nedeniyle mahkemesince birleşen davanın tefrikine karar verilip, tefrik sonrası 2017/91-105 E.K sayılı dosya üzerinden birleşen ek davanın görevsizlik kararı ile kendilerine gönderildiği, davanın mahkemenin 2017/607 olan işbu esasına kaydedilerek yargılamanın sürdürüldüğü, ana dosya olan 2010/454 esas sayılı dosyaya sunulan son hesap raporu ile davacı vekilinin ıslah talebi arasındaki fark olan 38.389,56 TL sürekli iş göremezlik, 914,76 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 39.304,32 TL maddi tazminat isteminde bulunulduğu, talebin niteliğine göre ana dava olan Ankara 7. ASHM’nin 2010/454-2017/104 E.K sayılı dosyada verilen kararın kesinleşmesi gerektiği, Ankara 7. ASHM’nin 2010/454-2017/104 E.K sayılı ana davası kapsamında kusur ve maluliyet oranlarına yönelik raporların tespiti yoluna gidilerek kazaya karışanların kusur durumunun tespiti yönünden 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alındığı, bilirkişi heyetinin 10/01/2013 tarihli raporunda özetle; davacı … …’ın %65 oranında, davalı … sürücüsünün %35 oranında kusurlu olduklarının bildirildiği, tarafların itirazları üzerine 3 kişilik bilirkişi heyetinden ek rapor istenildiği, bilirkişi heyetinin 04/03/2013 tarihli ek raporunda özetle; kök rapordaki görüşlerini tekrarladığı, kaza tarihindeki yönetmelik hükümleri gözönünde bulundurularak davacının sürekli ve geçici maluliyet durumunun tespiti bakımından İstanbul ATK 3. İhtisas Kurulu’ndan raporunun aldırıldığı, 02/03/2012 tarihli ATK raporunda özetle; davacı …’nin 18/07/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle bedensel özür oranının %39,2 olduğunun, tıbbi iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği, davacının talep edebileceği tazminat miktarına ilişkin hesap bilirkişisinden rapor alındığı, bilirkişinin 24/04/2013 tarihli raporunda davacının geçici iş göremezlik tazminat alacağının 3.272,50 TL, bakıcı gideri tazminat alacağının 525,00 TL, sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan tazminat alacağının 36.288,68 TL olduğunun bildirildiği, tarafların itirazı üzerine davacının talep edebileceği tazminat miktarına ilişkin hesap bilirkişisinden ek rapor alındığı, bilirkişinin 09/09/2013 tarihli raporunda davacının geçici iş göremezlik tazminat alacağının 1.924,77 TL, bakıcı gideri tazminat alacağının 628,95 TL, sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan tazminat alacağının 26.311,97 TL olduğunun bildirildiği, taraf vekillerinin itirazları üzerine yeni bir kusur bilirkişisinden rapor alındığı, bilirkişinin 10/12/2015 tarihli raporunda davacı yolcu … …’ın %25 oranında, davalıların maliki ve işleteni olup diğer davalı … trafik poliçesiyle olay tarihinde ZMMS bulunan toplu taşıma aracı olan otobüsün diğer davalı sürücüsü …’in %75 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği , yeni kusur oranlarına göre hesaplama yapılması için hesap bilirkişisinden ek rapor istenildiği, bilirkişinin 20/05/2016 tarihli raporunda davacının geçici iş göremezlik tazminat alacağının 4.187,26 TL, bakıcı gideri tazminat alacağının 1.125,00 TL, sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan tazminat alacağının 32.491,18 TL olduğunun bildirildiği, bilirkişi … tarafından bu rapor kapsamında davacı … lehine 4.187,26 TL geçici iş göremezlik, 70.880,74 TL sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığı, Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davacının dava dilekçesindeki talebi ile yine davacı tarafın 28/05/2013 tarihli ıslah dilekçesi dikkate alınarak davacı … lehine 32.491,18 TL sürekli iş göremezlik, 3.272,50 TL geçici iş göremezlik, 1.125,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 36.888,68 TL maddi tazminata hükmedildiği, dolayısıyla bilirkişi tarafından yapılan son hesaplama ile mahkeme tarafından hükmedilen toplam tutar arasındaki farkın mahkememizin 2017/607 esas sayılı dosyası kapsamında davacı … tarafından 38.389,56 TL sürekli iş göremezlik, 914,76 TL geçici iş göremezlik tazminatı toplamı 39.304,32 TL olarak talep edilmişdiği, kesinleşmesi beklenilen Ankara 7 ASHM’nin 2010/454 esas sayılı dosyası kapsamında davacı … dışındaki diğer davacılar yönünden maddi tazminat taleplerinin reddedildiği, yine davalılardan …. AŞ yönünden davanın usulden reddine karar verildiği, Ankara 7. ASHM’nin 2010/454 esas sayılı dosyasında verilen kararın istinaf edilmesi üzerine dosyanın Ankara BAM 20. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderildiği, burada duruşma açılarak hesap bilirkişisi …’dan yeniden ek rapor alınmak suretiyle 14/02/2018 tarihli celsede “davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı … ve davalı … vekillerinin istinaf itirazlarının kabulü ile Ankara 7. ASHM’nin 28/02/2017 tarih, 2010/454 esas-2017/104 karar sayılı kararının kaldırılmasına, davalı … AŞ yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulü ile 32.491,18 TL sürekli iş göremezlik, 3.272,50 TL geçici iş göremezlik, 1.125,00 TL bakıcı gideri tazminatı toplamı olan 36.888,68 TL’nin davalı sigorta şirketi ile diğer davalılardan yasal faizleriyle birlikte tahsili ile davacı …’ye verilmesine, davalı sigortanın poliçe teminat limitiyle sorumlu tutulmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, davacı … için 40.000,00 TL, davacı … için 12.000,00 TL, davacı … için 12.000,00 TL manevi tazminat takdiri ile davalılardan temerrüt tarihlerinden işleyecek yasal faizleriyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile söz konusu davacılara verilmesine” şeklinde yeniden hüküm kurulduğu, istinaf incelemesinde ilk derece mahkemesince kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmiş olmasının eleştirilerek bu çelişkinin giderilmesi için yeniden 20/11/2017 tarihli kusur raporu alındığı, bu raporla davalı sürücünün %75, davacının ise %25 oranında kusurlu bulunduğu net bir şekilde tespit edilerek çelişkinin giderildiği, esasen ilk derece mahkemesince de bu oranlar esas alınarak belirlenen maluliyet oranları doğrultusunda ikinci bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmuş olduğundan diğer istinaf itirazlarının reddine karar verildiği, böylelikle sonuç olarak davacı …’nin talep ettiği maddi tazminatlar yönünden ilk derece mahkemesinde ve istinaf incelemesinde hesaplanan maddi tazminat tutarlarının aynı rakamlar olarak belirlendiği, öte yandan Ankara BAM 20. HD Başkanlığı tarafından ilk derece mahkemesinde rapor ibraz eden …’dan 10/01/2018 tarihli ek rapor alındığı, bu bilirkişinin yaptığı hesaplamada güncel veriler nedeniyle 82.495,66 TL sürekli iş göremezlik tazminatı hesapladığı, 2017/607 esas sayılı dosyasında fark bedel için açılan ek davada talep edilen miktardan daha fazla bakiye maddi tazminat ortaya çıkardığı, bu sebeple davacı … tarafından birleşen Ankara 11. ATM’nin 2018/493-48 E.K sayılı dosyası kapsamında bakiye 11.614,92 TL yönünden davalılar …, … Genel Müdürlüğü ve … Sigorta AŞ’ye yeniden ek dava açılarak 2017/607 esas sayılı dosyayla birleştirilmiş olduğu, Ankara BAM 20. HD Başkanlığı’nın 2017/794-2018/140 E.K sayılı 14/02/2018 tarihli ilamının vaki temyiz üzerine bu kez Yargıtay 17. HD Başkanlığı’nın gönderildiği, 27/01/2020 tarihli Yargıtay ilamı ile BAM kararının davalı … Genel Müdürlüğü tarafından kararın kesin olması nedeniyle temyiz isteminin reddine karar verildiği, böylelikle Ankara BAM 20. HD Başkanlığı’nın söz konusu ilamının usulünce kesinleştiği, kesinleşen ve BAM ve Yargıtay incelemesinden geçen dosya kapsamında belirlenen kusur, maluliyet hesapları ile verilen hüküm dikkate alınarak yeniden başka bir araştırma yapılmasına gerek olmadığı gerekçesiyle, talepler doğrultusunda 2017/607 esas sayılı dosyada davanın davacı … … yönünden ilk derece mahkemesinin son raporu ile ıslah talebi arasındaki fark tutarlar olan 38,389,56 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 914,76 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 39.304,32 TL yönünden davanın kısmen kabulüne, davalı … AŞ yönünden ise Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/454 esas sayılı dosyasında da gerekçelendirildiği üzere bu davalının aracı finansal kiralama yoluyla davalı … Genel Müdürlüğü’ne kiralaması nedeniyle araç işleten sıfatı bulunmadığından pasif dava ehliyeti bulunmadığından reddine, birleşen Ankara 11. ATM’nin 2018/493-48 E.K sayılı dosyasında açılan davada ise; Ankara BAM 20. HD Başkanlığı’nca aldırılan son hesap bilirkişisi raporu ile hüküm altına alınan tazminatlar arasında oluşan fark olarak talep edilen 11.614,92 TL bakiye sürekli iş göremezlik tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … Genel Müdürlüğü vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacı tarafın asıl ve birleşen davaya konu ettiği hesap raporuna yönelik itirazlarını ayrıntılı olarak mahkeme dosyasına sunduklarını, hesap raporuna esas alınan kusur oranlarının gerçek durumla bağdaşmadığını, kusur atıflarının tamamen eksik ve yanlış incelemeye dayalı ceza dosyasına uydurulmaya çalışıldığını, ancak hukuk mahkemelerinin ceza mahkemesi kararlarıyla bağlı olmadıklarını, dosya kapsamındaki yaşanılan uyuşmazlığın tek olmasına rağmen dosya kapsamında alınan bütün kusur ve hesap bilirkişi raporlarının birbirinden farklı ve fahiş farklılıklar barındırdığını, raporlara yönelik tüm itirazlarını gerek sözlü gerek yazılı yargılamanın başından bu yana ayrıntıları ile sundukları halde, itirazlarının hükmü veren mahkemece göz ardi edilerek sadece ceza yargılamasına odaklanıldığını, dava konu kazanın meydana gelmesindeki kusurun %75 oranında kaza esnasında kuruluşları aracını kullanan şoför …’e’a ait olduğu tespitinin ve değerlendirmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, raporlarda ve dolayısıyla kararda yer alan kuruluşları aleyhine diğer değerlendirme ve yorumları kabul etmediklerini ileri sürerek, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Asıl ve birleşen dava, davacı … …’ın yolcu olarak bulunduğu belediye otobüsünün aniden fren yapması nedeniyle yaralandığı iddiasına dayalı geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizin aynı olay nedeniyle verilen 14/02/2018 tarih, 2017/794 Esas, 2018/140 Karar sayılı kararında; ilk derece mahkemesi nezdinde düzenlenen kusur durumuna ilişkin raporlar arasında çelişki bulunduğundan Dairemizce bu çelişkinin giderilmesi için alınan 20.11.2017 tarihli bilirkişi raporunda, davacının içinde bulunduğu belediye otobüsünün, kavşağa dik olarak yaklaşan yoldan ilerleyerek kavşakta dönüş yapacağı halde hem hızını azaltmadığı, hem de kavşakta düz olarak gelen araca yol vermesi gerekirken gerekli özen ve dikkati göstermeyerek kavşağa girdiği, sonrasında da aniden fren yaparak davacının düşmesine neden olduğu, bu nedenle davalı sürücünün %75 oranında kusurlu olduğu, belediye otobüsünde bulunan yolcuların, yol güzergahında karşılaşılabilecek her duruma karşı kendi can güvenliklerini korumak için tedbir almak zorunda oldukları, mevcut olayda davacının, durağa yaklaşmakta olan araçtan inmek için ayağa kalktığı sırada kendi can güvenliği için yeterli tedbirleri almadığı ve bu nedenle de %25 oranında kusurunun bulunduğunun açıklandığı, Dairemizce de söz konusu bilirkişi raporunun, ayrıntılı, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu ve ilk derece mahkemesince alınan ikinci bilirkişi raporu ile de örtüştüğü gerekçesiyle hükme esas alındığı, dava konusu olay nedeniyle davacının, %39,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybettiğinin Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 02.03.2012 tarihli raporunda açıklanmış olduğundan bu konuda davalıların soyut itirazlarına itibar edilmediği ve başkaca bir incelemeye gerek görülmediği, yine, davacının kaza tarihinden önce semt pazarlarında satıcılık yaptığı, aylık gelirinin net olarak ispat edilememekle birlikte asgari ücret seviyesinde gelir elde edebileceği, davacı …, karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak hesaplama yapılan 10.01.2018 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen miktarlarda maddi tazminat talep edebileceği gerekçesiyle taleple bağlı kalınarak davacı …’nin maddi tazminat talebinin kabulüne, 32.491,18 TL sürekli iş kaybı, 3.272,50 TL geçici iş görmezlik kaybı ve 1.125,00 TL bakıcı gideri toplamı olan 36.888,68 TL’nin davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 13/10/2010 tarihinden, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olan 18/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteslsilen tahsil edilerek davacı … …’a verilmesine, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu tutulmasına, fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddine, geçici ve sürekli iş görmezlik tazminatları yönünden fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmiş, verilen karara karşı davalı … Genel Müdürlüğü’nün temyiz isteği üzerine, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 27/01/2020 tarih, 2018/2736 Esas, 2020/99 Karar sayılı kararı ile, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kesin olması nedeniyle temyiz başvurusu reddedilmiştir.
Eldeki dava ve birleşen dava, Dairemizin aynı olay nedeniyle verilen 14/02/2018 tarih, 2017/794 Esas, 2018/140 Karar sayılı kararında saklı tutulan geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı farklarına ilişkin olup, mahkemece Dairemiz kararı ile kesinleşen kusur ve hesap raporlarına istinaden davanın ve birleşen davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, asıl ve birleşen davada davalı …(…) vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Asıl ve birleşen davada davalı …(…) vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl dava için Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.684,88-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, asıl ve birleşen davada davalı …(…) tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 2.688,84-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 3,96-TL bakiye harcın talebi halinde anılan davalıya iadesine,
3-Birleşen dava için Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 793,42-TL nispi istinaf karar ve ilam harcı, asıl ve birleşen davada davalı …(…) tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında asıl ve birleşen davada davalı …(…) tarafından yapılan yargılama giderlerinin anılan tarafın uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 02/11/2023 tarihinde HMK 352/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/11/2023
Başkan
Üye
Üye
Katip
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.