Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1327 E. 2021/1191 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/03/2021
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/03/2021 tarih ve … sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı/ davacı/müdahil tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı ile dava dışı … … A.Ş arasında imzalanan … Kültür markasının lisans ve kullanım hakkına dair sözleşmeye konu markanın dava dışı … … A.Ş’den kısmen devralındığını, bu devrin ve devreden şiketin anılan sözleşmedeki haklarına halef olduğunu davalı şirkete ihtar edildiğini ancak davalının ihtarnamelere cevap vermediğini, nihayet sözleşme süresinin son ermesinden önce sözleşmenin yenilenmeyeceğinin bildirildiğini ve sözleşmenin feshedildiğini, davalının sözleşme uyarınca ödenmesi gereken aylık isim hakkı bedellerini ödemediğini, alacaklarının tahsili amacıyla başlatıkkları icra takibine haksız olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yetki ve derdestlik itirazında bulunarak davacının ihtarlarına cevaben davacının sözleşmeye halefiyet yolu ile taraf olduğunun belgelendirilmesinin istendiğini, buna karşılık davacının sözleşmeye konu markaya ilişkin kısmi devir belgelerini gönderdiğini ancak bu kısmin devrin davacıyı sözleşmenin tarafı haline getirdiği hususunun belgelendirilmediğini, bu nedenle sözleşmeden kaynaklanan ödemelerin sözlemenin tarafı dava dışı … … A.Ş’ye yapıldığını, davacının alacaklı olduğunun yargılama gerektirdiğini savunarak davanın reddi ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalının yetki ve derdestlik itirazlarının yerinde olmadığı dava dışı … … A.Ş. ile davalı şirket arasındaki isim hakkı sözleşmesinin, üstlenilen karşılıklı edimlerin mahiyeti ve sözleşmenin konusunun hukuki niteliği itibariyle … sözleşmesi niteliğinde bulunduğu, … sözleşmesinde … alanın temel ediminin sözleşme konusu markanın kullanım hakkının devri karşılığında kararlaştırılan İranchise bedelini ödemek olduğu, davacının anılan sözleşmeye konu markayı lisans veren dava dışı … … A.Ş’den kafertaya hizmetleri yönünden kısmen devraldığı, bu suretle akdi halef olarak sözleşmeye dayalı olarak
davalıdan talepte bulunabileceği, davacının sözleşmenin fesih tarihine kadar icra takip tarihi itibariyle 41.421,83-TL asıl alacak ile 17.482,08-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 58.903,91-TL alacaklı olduğu, davalı tarafça dava dışı … … A.Ş’ye ödeme yapıldığı savunulmuşsa da davacı tarafça devrin davalıya bildirildiği, bundan sonra dava dışı
şirkete karşı ödeme yapılmasının davalının davacıya karşı sözleşmeden doğan sorumluluğunu
ortadan kaldırmayacağı, alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği, davacaının kötü niyetli olduğunun da sabit olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile dava konusu Ankara 14.İcra Dairesi’nin …. sayılı takip dosyasına vâki davalının haksız itirazının 41.421,83-TL asıl alacak ve 17.482,08-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 58.903,91-TL alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talebindeki koşullarda işleyecek faizi ile birlikte takibin devamına fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının yasal koşulları oluşmayan icra-inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davaya konu sözleşmenin feshedildiği belirtilmesine rağmen hesaplamanın sözleşme yürürlükte olduğu kabul edilerek yapıldığını, icra dosyasına konu edilen bedellerin … sözleşmeleri kapsamında müvekkiline ödenen emsal bedeller dikkate alınarak hesaplandığını , bu yöndeki itirazlarının mahkemece gerekçesiz olarak reddedildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasını, talepleri doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmasını ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini
istemiştir.
Davalı vekili, Ankara Fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesinin görevsizlik kararından sonra süresinde gönderme dilekçesi verilmediğinden davanın HMK’nın 20. Maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, görevsizlik kararı sonrası yerel mahkemenin tensip zaptı ve duruşma çağrı kağıdını taraflarına göndermediğini,
dosyada yeterli gider avansı olmadığından tebligatın gönderilmediğinin bildirildiğini, bu durumda davanın gider avansı ödenmediğinden açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, yargılamanın taraf teşkili sağlanmadan yapıldığını, mazeret bildirmelerine rağmen
yokluklarında sözlü yargılama duruşmasına geçilerek karar verildiğini, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, mahkemenin ve icra dairesinin yetkisiz bulunduğunu, müvekkili şirketin sözleşmeden kaynaklanan isim hakkı ücretlerini davacının sözleşmeye taraf olduğunu belgelendirilmemesi nedeniyle sözleşmenin tarafi olan dava dışı … … A.Ş’ye ödediğini, borcu bulunmadığını, işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığını, yargılma giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre paylaştırılmadığını, reddedilen kısım üzerinden müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, kötüniyet tazminatı taleplerinin reddinin doğru olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak öncelikli olarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine, aksi kanatte olunması halinde dosyanın yekili mahkemeye gönderilmesini yine aksi kanatte olunması halinde davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : 1-Dava, 05/02/2007 tarihli … sözleşmesinden kaynaklanan marka kullanım (lisans) bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta dosyanın tevzi edildiği Ankara 3. Fikri ve Sınai haklar Ticaret Mahkemesi’nce 22.01.2015 tarih ve… sayılı karar ile davanın taraflar arasında aktedilen … sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali isteminden ibaret olup, taraflar yönünden ticari iş niteliğinde bulunduğu, uyuşmazlığın 556 sayılı KHK’nın 71 .maddesinin ifadesi ile 556 sayılı KHK’da “…” olmadığı gibi marka kullanımı için verilen iznin aşkın kullanımı suretiyle markanın ihlaline de dayanılmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, karar temyiz edilmeden kesinleşmiş, dosyanın gönderildiği Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi Mahkemesi’nce de yukarıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
13/06/2014 dava tarihi itibariyle somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 556 sayılı KHK’nin 71 maddesi uyarınca “Bu Kanun Hükmünde Kararnamede öngörülen davalarda, görevli mahkeme ihtisas mahkemeleridir. Bu mahkemeler tek hakimli olarak görev yaparlar. Asliye hukuk ve asliye ceza mahkemelerinden hangilerinin ihtisas mahkemesi olarak görevlendirileceği ve bu mahkemelerin yargı çevresini, Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu belirler.”
Somut olayda da; uyuşmazlık 05/02/2007 tarihli … sözleşmesi ve bu sözleşme kapsamında marka kullanım (lisans) bedelinden kaynaklandığından bu konudaki delillerin takdirinin ihtisas mahkemesine ait olacağı kuşkusuzdur. Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin …., sayılı ilamları da aynı yöndendir. Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenmiş olup görev kuralları kamu düzenine ilişkindir ve temyiz dahil yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınır. İhtisas mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisidir.
Yine somut uyuşmazlıkta, Ankara 3 Fikri ve Sınai Haklar hukuk Mahkemesi’nce görevsizlik kararı verilmişse de anılan karar, istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden, gönderilen mahkeme için bağlayıcı değildir.
O halde mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar nazara alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesine girişilerek yazılı şeklide hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu durumda, HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerekmiş, anılan maddenin (a) bendinde açıkça, bölge adliye mahkemesince dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan karar verilebileceği düzenlendiğinden HMK’nın 360. maddesinin atfı ile aynı Kanunun 20. maddesi hükmü uygulanmaksızın dosyanın görevli Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine tevzi edilmek üzere Ankara Hukuk Mahkemeleri … gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
2-İstinaf kararının neden ve şekline göre, davacı ve davalı vekillerinin istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/03/2021 gün ve…K. sayılı kararın KALDIRILMASINA;
2-HMK’nun 353/1-a-3 maddesi uyarınca dosyanın görevli Ankara Nöbetçi Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesine tevzi edilmek üzere Ankara Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na gönderilmesine,
3-Kararın bir örneğinin bilgi ve UYAP üzerinden dosyanın görevli mahkemesine aktarılması için Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-İstinaf kararının neden ve şekline göre davacı ve davalı vekillerinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL maktu harç, davalı tarafından yatırılan 1.005,93 TL nispi istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı ve davalıya ayrı ayrı iadesine,
6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada değerlendirilmesine,
7-İstinaf kararının tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkemesince yapılmasına,
8-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/09/2021 tarihinde HMK 353/1-a-3 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/10/2021