Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/132 E. 2021/503 K. 09.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/12/2020
NUMARASI :..

İHTİYATİ TEDBİR
İSTEYEN : ….

TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir

Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/12/2020 tarih ve 2… sayılı kararın Dairemizce incelenmesi karşı tarafça istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İhtiyati tedbir isteyen vekili, müvekkili Şirketin “…” ve “… …” ibareli tescilli markaların sahibi olduğunu, karşı taraf Şirketin …. adlı internet sitesinin içerik sağlayıcısı olarak faaliyet gösterdiğini, bu internet sitesinin, tüketicilerin satın aldıkları mal ve hizmetler ile ilgili görüş ve düşüncelerini kişisel bilgileri açıklanmadan ücretsiz olarak yazabildikleri bir online … platformu olduğunu, tüketici tarafından … edilen firmanın kendisini aklayabilmek için veya şikayetçinin kimliği hakkında bilgi alabilmek için internet sitesine kurumsal üye olması gerektiğini ve … internet sitesinin haksız olarak yer verdiği markalardan üyelik ücreti talebinde bulunduğunu, tüketicilerin bahse konu internet sitesine yazdıkları yorumlara ilişkin doğruluk değerlendirme ve denetiminin yapılamaması, kimlik bilgilerinin gizli olması ve yorum yazmanın çok kolay olması gibi hususların, bu platformu kötü niyetli kullanımlara açık hale getirdiğini, karşı tarafın internet sitesinde yorum yapan kişilerin şikayetlerini adeta … edilen şirkete karşı bir koz olarak kullandığını ve şirketlere bu şekilde baskı yaptığını, açıklanan şekilde yapılan marka ihlalinin, müvekkili şirketin müşteri kaybı yaşamasına ve ticari anlamda zarar görmesine yol açtığını, bu durumun aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek açtığı markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi istemli davada, … internet sitesinde müvekkili şirkete ait “…” ve “… …” markalarına ait isim, logo ve görsellerin kullanımının durdurulması ve müvekkili şirkete ait marka hakkında yayımlanan tüm içeriklerin kaldırılması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Karşı taraf Şirket vekili, internet sitesinde bir kişinin … yazabilmesi için telefon numarasını bildirmesi gerektiğini ve bu telefon numarasına gelen onay kodunu girmesinin zorunlu olduğunu, böylece kimlik tespitinin de mümkün bulunduğunu, her şikayetin tek tek redaktörler tarafından okunduğunu, siteye yazılan şikayetlerde de beyanın esas olduğunu ve … sahibinin sorumluluğunda bulunduğunu, “… … .. …!” başlıklı … için müvekkiline hiçbir itiraz ya da başvuruda bulunulmadığını, şikayete itiraz etmek, müşteri teyidi istemek, şikayetçinin iletişim bilgilerine erişmek ve şikayetlere cevap vermenin üye olsun yada olmasın tüm firmaların temel hakları olduğunu savunarak, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dosyaya sunulan 26.10.2020 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak “…1-Davacı … … Aş hakkında tüketici şikayetlerinin davalı … AŞ’ye ait sikayetvar.com platformunda içerikleri uygun olmak kaydıyla yayınlanmasının, tek başına marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil etmediği; 2-Davacı hakkında tüketiciler tarafından … metinleri yazıldıktan sonra ancak sikayetvar.com sitesinde herkesin görebileceği şekilde yayınlanmadan önce davalı … Aş tarafından davacı … … Aş’ye süre verilerek düzeltme hakkının kullanılması gibi bir uygulamanın bulunmadığı; hatta davacı şirket, … yazan ve şikayetleri yayınlanan tüketicilerin bilgilerini talep ettiğinde dahi davalı … Aş’nin yıllık kurumsal üyelik için ücret teklifinde bulunduğu; her ne kadar davalı … Aş tarafından üye olsun olmasın tüm şirketlerin … yazan tüketicilerin bilgilerine ulaşabildiği ve cevap verme hakkı bulunduğu belirtilse de davacı … … Aş’nin her bir … için tek tek e-posta ile müşteri numaralarını belirterek iletişim bilgili için talepte bulunduğu 30 civarındaki taleplerinden çok az sadece 3-4 tanesine cevap verilirken kalan çoğunluğuna herhangi bir cevap verilmediği; cevap verilenlerde de sikayetvar.com platformunda tüm herkesçe görülebilecek şekilde davacı … … Aş’nin cevap metinlerinin platformda yayınlanmadığı hususları gözönüne alındığında, hakkında … olan firmaların fiilen bilgi alma, cevap ve düzeltme hakkını kullanabilmek için internet sitesine ücretli kurumsal üye olmalarının zorunlu tutulmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğu ve haksız rekabet teşkil ettiği; 3-Ayrıca platforma kurumsal üye olan şirketler ile kurumsal üye olmayan rakip diğer şirketler arasında haksız rekabet hali de meydana geldiğinden, davacı … … Aş’nin davalı … Aş’ye ait platform üzerinde ücretsiz olarak bilgi alma, cevap ve düzeltme hakkını kullanamamasının rakip firmalarla arasında haksız rekabet hali oluşturacağı sonucuna varılmıştır” şeklinde görüş bildirdiği, ihtiyati tedbir talebi, karşı taraf savunmaları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ihtiyati tedbir talebinin yerinde bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin HMK 389 ve TTK 61 maddesi uyarınca kabulüne, karşı tarafa ait … internet sitesinden “…” ve “… …” markalarına ait isim logo ve görsellerinin kullanımının tedbiren durdurulmasına ve ihtiyati tedbir isteyen Şirkete ait markalar hakkındaki tüm içeriklerin kaldırılmasına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karşı taraf vekili, müvekkili tarafından internet sitesine üye olan ve olmayan şirketler hakkında farklı bir uygulamasının olmadığını, üye olsun olmasın haklarında … yazılan her firmanın, bu şikayetlere ücretsiz ve sınırsız bir biçimde cevap verebildiğini, aksinin ihtiyati tedbir isteyen şirket tarafından ispat edilemediğini, yaklaşık ispatın sağlanmadığını ileri sürerek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 389/1 maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Görüldüğü üzere ihtiyati tedbir kararı, ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebilir. Somut olayda, karşı taraf Şirketin yer sağlayıcısı olduğu internet sitesinde, tüketicilerce şikayetlerin yazıldığı, bu şikayetleri yapan kişiler hakkında bilgi edinilmesi ya da bu şikayetlere cevap verilmesi hususlarında karşı tarafın, haklarında … yapılan şirketleri üye olmaya zorladığı ve üye olan şirketlerle üye olmayan şirketler arasında ayrım yaptığı, bu durumun da haksız rekabete yol açtığı ileri sürülmüştür. Bu durumda, dava konusu olan hususlar, karşı taraf Şirketin, haklarında … olan firmaları üye olmaya zorlayıp zorlamadığı, üye olan şirketlere ayrıcalık tanıyıp tanımadığı ve bu durumun haksız rekabete yol açıp açmadığı hususlarıdır. Yoksa, … edilen firmalara ait markaların, internet sitesinde yer alıp almaması dava konusu değildir. Gerçekten de “…” web sitesinin online bir platform olarak faaliyet göstermesi nedeniyle tüketicilerin/kullanıcıların … ve görüşlerini ifade edebilmek için firma isimlerini ve ürünlerin markalarını kullanmaları bir zorunluluk arz ettiği gibi bu şekildeki kullanım da mal ve hizmetlerin ayırt edilmesi fonksiyon ve amacına yönelik ticari bir kullanım değildir. Bilindiği üzere …, eleştiri ve ifade özgürlüğü hakkı Anayasal bir hak olup, Türk Medeni Kanunu ile korunan kişilik haklarına saldırı olmaksızın, bu hakkın kullanılmasının engellenmesi mümkün değildir. Bu durumda karşı tarafça “…” sitesinde tüketicilerce bildirilen muhtelif şikayetlerin yayınlanmasının haksız rekabet olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Anayasal bir hakkın kullanılması sınırını aşmayan şikayetlerin siteden kaldırılmasına karar verilmemesi gerekmektedir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin… Karar ve 16/10/2018 tarihli ilamı da bu yönde bulunmaktadır.
O halde, işbu uyuşmazlığın konusunu karşı taraf Şirketin haklarında … olan firmaları üye olmaya zorlayıp zorlamadığı, üye olan şirketlere ayrıcalık tanıyıp tanımadığı ve bu durumun haksız rekabete yol açıp açmadığı hususlarının oluşturduğu, ihtiyati tedbir isteyen Şirkete ait markaların, karşı tarafın internet sitesinde yer almasının işbu uyuşmazlığın konusu olmadığı, zira yukarıda belirtildiği üzere markaların karşı taraf internet sitelerinde yer almalarının mal ve hizmetlerin ayırt edilmesi fonksiyon ve amacına yönelik ticari bir kullanım niteliği taşımadığı, öte yandan … eleştiri ve ifade özgürlüğünün de anayasal bir hak olduğu ve kişilik haklarına saldırı oluşturmayan … ve eleştirilerin engellenemeyeceği, dolayısıyla somut uyuşmazlık açısından dava konusu olmayan ihtiyati tedbir isteyen Şirkete ait markaların kullanımının durdurulması ve bu markalar hakkındaki tüm içeriklerin kaldırılması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, bunun dışında ihtiyati tedbir isteyen Şirketin, karşı tarafın haksız rekabete yol açtığı ileri sürülen eylemlerinin durdurulması yönünde de bir tedbir talebinde bulunmadığı gözetilerek, ihtiyati tedbir talebinin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesi doğru olmamış, bu nedenle karşı taraf Şirket vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 10/12/2020 gün ve …. E. sayılı ihtiyati tedbir hakkındaki ara kararının KALDIRILMASINA,
2-İhtiyati tedbir talebinin REDDİNE,
3-Karşı tarafça yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde karşı tarafa iadesine,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5. maddesi uyarınca kararın tebliğinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 09/04/2021 tarihinde HMK 362/1-f. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/05/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip