Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1309 E. 2023/1244 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1309
KARAR NO : 2023/1244
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN V. : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/06/2021
NUMARASI : 2020/301 E. – 2021/207 K.

DAVACI
VEKİLİ
DAVALI

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 03/06/2021 Tarih ve 2020/301 Esas – 2021/207 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkilinin “…+şekil”, “…”, “…+şekil” ibareli markaların sahibi olduğunu, davalı gerçek kişinin “…” ibareli marka başvurusuna , anılan markalara dayalı olarak yaptıkları itirazlarının, dava konusu YİDK kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa taraf markaları arasında iltibas bulunduğunu, “… …” adında bir tatlı türü olmadığını, dava konusu başvurunun müvekkilinin markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını, dava konusu başvurunun kötü niyetli bulunduğunu ileri sürerek, 2020-M-5842 sayılı YİDK kararının iptali ile dava konusu markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, dava konusu başvurunun davacı markalarından son derece farklı bir görünüm arz ettiğini, taraf markaları arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, markalarda ortak unsurun “…” ibaresi olmakla birlikte maruf bir yer adı olan bu ibarenin davacı tekeline bırakılamayacağını, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, “… …”nın Bursa’da 1900’lü yıllardan itibaren bilinen ve sevilen bir tatlı türü olduğunu, … …’nın namının dünyaca bilindiğini, taraf markalarının gerek görsel, gerekse logo ve fonetik açıdan benzer olmadığını, SMK’nın 6/4 ve 6/5 maddesindeki koşulların somut olayda gerçekleşmediğini, kötü niyet iddiasının da yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, taraf markaları arasında emtia benzerliğine ilişkin koşul gerçekleşmesine rağmen marka işaretleri arasında benzerlik bulunmadığından, iltibas koşullarının oluşmadığını, tarafların marka işaretleri benzer bulunmadığından, davacı markalarının tanınmış olmasının sonuca etkili olmadığı, kötü niyet iddiasının da ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, müvekkilinin itirazına mesnet markaları ile dava konusu başvuru arasında, SMK’nın 6/1 maddesi anlamında benzerlik olduğunu, müvekkilinin markalarının asli unsurunu oluşturan “…” ibaresinin dava konusu başvuruda aynen yer aldığını, müvekkilinin markalarının tanınmış olduğunu, dava konusu başvurunun kötü niyetli bulunduğunu, davalı başvuru sahibi ile irtibatlı kişilerin dava konusu başvuru ile benzer şekilde oluşturulan marka başvurularının itirazları üzerine reddedildiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “…” ibareli dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet “…” ibareli markalar arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunmadığı, zira taraf markalarında yer alan “…” ibaresi ülkemiz tüketicisi tarafından da bilinen maruf bir yerin adı olup kimsenin tekeline bırakılamayacağı gibi dava konusu başvuruda, “… …” ibareleri kullanılmak suretiyle, bir tatlı çeşidi olarak algılanacak şekilde davacının markalarından tamamıyla farklı bir algı yaratıldığı, dava konusu başvuruya yeterli ayırt ediciliğin sağlandığı, taraf marka işaretleri arasında benzerlik bulunmadığından, davacı markalarının tanınmış olmasının varılan sonucu değiştirmeyeceği, kötü niyet iddiasının da ispatlanamadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı şirketin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 210,55-TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile 12/10/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/11/2023

Başkan V.

Üye

Üye

Katip